Kültür ve Turizm Kenti Eskişehir: Adı Eski Her Yeri Yeni Şehir

Kısa bir süre önce birbirine komşu olan 2 şehre kısa bir ziyaret gerçekleştirdim. İlk şehir Kütahya, ikincisi Eskişehir. Kütahya’nın eski çarşısını ziyaret ettim, çarşıda kısa bir gezinti yaptım. 2-3 saatlik Kütahya ziyaretinden sonra Eskişehir'e geçtim. Kütahya’nın eski tarihi çarşı bölümüne gidince hissedilen durum Osmanlı devrine kısa bir ziyaret gibiydi. Sanki Osmanlı devrine ışınlanmış gibi hissetmiştim. Osmanlı dönemine gitmiş 2 Antalyalı gibiydi.

Eskişehir ise Osmanlı’dan Avrupa’nın önemli ülkelerinden Hollanda’nın Amsterdam’ına gitmek gibiydi. Porsuk nehri boyunca muhteşem köprüler, kafeler, öğrenciler, canlı çarşı, Odunpazarı eski evleri, müzeler, heykeller, Sazova Bilim ve Kültür Merkezi, Masal Şatosu, Korsan Gemisi. Göremediğim Balmumu Heykel Müzesi, Esminyatürk, Türk Dünyası Bilim, Kültür Sanat Merkezi ve dolu olduğu için ziyaret edemediğimiz Sabancı Uzay Evi’ni saymıyorum bile. Gezilecek ve görülecek onca güzellik, kültür, sanat ve muhteşem bir şehir. İki komşu şehir ve iki kültür gibi.  Biri Doğu, biri Batı, biri modern, biri arada kalmış iki şehir. Tek bir insan tek bir belediye başkanı, geniş vizyonu ve mücadeleci ve uzlaşıcı tavrıyla muhalefet partisinin başkanı olmasına rağmen muhteşem bir kültür, sanat ve turizm şehri yaratmış. Yerli turistler için tam bir ziyaret merkezi haline gelmiş şehir.