Kültür ve turizm şehri Samsun fakat

Özel turlarla Samsunu ziyarete gelen turistler şehrimizde kaldıkları yarım saatlik süre içerisinde bile izlenimlerini haklı olarak anlatmakla bitiremiyor.Yüzlercesinden şehriniz çok güzelleşmiş biz Samsunu böyle bilmiyorduk diye konuşuyorlar.

Ancak bu kısa süre içerisinde bir yemek bile yiyemeden yollarına devam ediyorlar.

Hatta gözlerinde ve gönüllerinde alıp götürdüklerinin dışında bu ziyareti hatırlatacak ne bir hediyelik eşya ne de bir anı götüremiyorlar.Daha önemlisi de tur otobüslerinin park edecekleri yeri yok.

Şimdi siz turiste şehir merkezinin dışında bir yer gösterirseniz bunun hiçbir cazip tarafı yoktur.Zira turist gelir, otobüsünden iner fazla uzağa gitmeden gezisini yapar.

İstanbul’da Sultanahmet gibi yerde bile bu böyledir.

***

Mesela Arkeoloji-Etnografya Müzesini her yıl onbirlerce turist geziyor.

Ancak park sorunu yaşanmaya başladıktan sonra tur operatörleri genellikle bu kenti pas geçmeye başladı.Nereye mi Ordu-Trabzon istikametine…

Acı fakat gerçektir çoğu istedikleri halde Atatürk anıtını bile gezemiyorlar.

Bunu en iyi bilenlerden birisinin de Samsun Turizmciler Derneği Başkanı Mustafa Yavuz’un olduğunu sanıyorum.

Neden mi Arkeoloji-Etnografya Müzesinin önünde araç parkı yok!

Var olan parka geçiş kapalı. Yani var da yok.

Eğer öyle bir alanda araç parkı için mazeret gösterilip buna müsaade edilmeyecekse şehir içerisine araç girişleri tamamen yasaklanmış olmalı.

Son yıllarda bol bol turizmden söz ediyoruz.

Samsunun kültür ve turizm kenti olmaması için hiçbir sebep yok.

Kültür adına turizm adına ne ararsanız hepside bol bol var.

Üstelik idda ediyorum ülkemizin en yetenekli müze uzman ve araştırmacıları da yine Samsunda görev yapıyor.

Eğer bu şehrin kültür ve turizm kimliğini öne çıkarmak istiyorsak bu birikimden daha fazla yararlanmak zorundayız.

***

Dikkat ederseniz cümlelerimin sonu genellikle yok’la bitiyor.

Bu yok kelimesinden bende rahatsızım.

Hep birlikte bu yok rahatsızlığından beni de kurtarın dahası hepimiz kurtulalım.

Buna ihtiyacımız var.

Kültür Memur-Sen Genel Teşkilatlanma Sekreteri olmam sebebiyle il il geziyor, özellikle müzeleri ziyaret ediyorum.

İnanın bu konuda Samsun ölçeğinde olup da Samsun kadar mağdur edilenini görmedim.

Mesela Sinop Müzesini gezip görenler sitayişle söz ediyor.

Peki, Samsun niye böyle?

Kentimizin Müzesine bir araç parkı bile çok görülüyorsa gerisini varın siz düşünün.

Bu durum ne kentimize ne de misafirperverliğimize hiçbirine yakışmıyor.

Türkiye’nin en güzel sahil düzenlenmesine sahip olan, son yıllarda Kültür ve turizmde atağa kalkan şehrimizde ben bunları gözden kaçanlar olarak görmek istiyorum.

***

Samsun için herkesin bir çivi çakma gayretinde olduğundan kuşkum yok.

Ardında bir eser bırakabilmek insanın fıtratındandır.

Bunu isteseniz de söküp atamazsınız.

Ancak bütün iyi niyetliliğimle gözden kaçanlar diyorum.

Öyleyse haydi keskin gözlüler daha fazla beklemeden bu sorunları çözelim.

Zira daha fazla gözden kaçırarak hedef saptırmaya tahammül yoktur.

Yazılacak öyle çok şey var ki…

Onları da sırası geldikçe yazacağız.