Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '15

 
Kategori
Üniversitelinin Sesi
 

Kültür

Kültür
 

İstanbul Üniversitesi AUZEF, diploma sevinci. (Görsel alıntıdır)


"Kültür nedir" sorusuna yanıt bulmaya çalıştığımız Küçük Gruplar Sosyolojisi dersimizde bu yıl İstanbul Üniversitemizden Yard. Doç. Dr. Ayşen Şatıroğlu Hocamızın hazırladığı ders notlarından yararlandık.

İlginç çıkarımlara ulaştığımız dersin sonunda aklımda kalanları paylaşmak istiyorum:
Örneğin bir balıkçı kasabasında yaşayanların hava durumundaki  değişimlere karşı, sanayi kentinin insanından daha duyarlı olabileceğini sorguladık. Çünkü denizin ve havanın koşullarını ve durumunu bilmek, balıkçılıkla geçinenlerin yaşamını sürdürmek açısından çok önemlidir.

Bir başka örnek, "kar" bizim için tek bir anlam içeriyorken Eskimo dilinde birçok değişik tipte “kar” sözcüğü var.

Arapçada ise gündelik yaşamda bir zamanlar çok önemli bir yeri olan "deve" için çok sayıda sözcük olduğu biliniyor.

Keza gemiciler de çeşitli yönlerden ve değişik hızda esen rüzgârı anlatmak için çok çeşitli sözcükler kullanır. Lodos, Poyraz, Keşişleme, Karayel, Yıldız, Samyeli.

Öyle ise bireyin toplumun bir parçası olmasında üzerinde durulması gereken iki süreç; "Toplumsallaşma ve Kültür" birlikte düşünülmeli değil midir?
Birbiri içine geçmiş bu iki kavram, bir süreç içerisinde anlam kazanıyor.
*
Şüphe yok ki insan için çevre, toplumdur.
Elbette, canlılar belirli bir çevre içinde doğuyor, yaşamlarını sürdürüyor ve ölüyor.
Her canlı varlığını sürdürebilmek için, çevresine en iyi uyum sağlayacak bir dizi davranış biçimleri ve refleksler geliştiriyor.

İşte tam bu noktada kişilerin bazı davranışlarını toplumun nitelikleri etkiliyor. Bir başka anlatımla çevrenin kalitesi, bireyin davranışlarına yansıyor.

Aynı biçimde insan toplulukları karşılaştığı çeşitli sorunların çözümü için değişik araçlar, yöntemler, düşünme ve örgütlenme biçimleri ortaya koyuyor.

Örneğin beslenme, barınma, eğitim, sağlık, eğlence gibi ihtiyaçların giderilmesi için değişik organizasyonlar ve metotlar seçilebiliyor.

Keza "Seçim" de öyle, hükümet kurmak da, ortaya konulabilecek yönetim biçimleri de...
Bu amaçla toplumların yarattıkları maddi veya manevi, düşünsel ürünlerin tümüne “Kültür” adı veriliyor.

Toplumlar dünyayı benimsedikleri yaşam biçimine ve koşullarına bağlı olarak algılıyor ve yorumluyor ise kavram ve inançlarını da ona göre belirliyor. Yönetim biçimini de, ekonomisini de, geçimini de, seçimini de bu kavram ve inançlar bütününde kendi "Toplumsallaşma" eksenine oturtuyor.
*
Sonuç olarak maddi, manevi; insanın bütün yapıtlarının toplamına "Kültür" diyoruz. 
Bir başka açıdan, insanlığın var olduğu andan itibaren, bugüne kadar bütün birikimleri kültürü meydana getiriyor.

Mesela dil, inanç, bir arada yaşama, sağlık, eğitim, mimari, güzel sanatlar, teknoloji, zanaat, ziraat, siyaset, yönetim biçimleri ve daha birçok unsur...

Lâkin "Kültür" yazı, sanat, gibi olumlu da olabiliyor ya da sömürü, savaş gibi tam tersine olumsuz da olabiliyor. 

Bence de "dikkatli" olmak gerek.

 
Toplam blog
: 276
: 1102
Kayıt tarihi
: 19.11.12
 
 

Evli, 2 evlat babası, 1965'te doğdu, inançlı, müziksever, insansever, yurtsever, iyi yüzer, ünive..