Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '11

 
Kategori
Deneme
 

Kültürümüz konusuz kalıyor

Kültürümüz konusuz kalıyor
 

Kültür nedir? Sabahattin Gencal


Konusuz yazı olur mu? Olur olur bal gibi olur. 

Soru soruyorum; okuyucunun düşünmesine fırsat vermeden cevap veriyorum. Yanlış yapıyorum değil mi? 

Yanlış olan nedir? Yazma biçimim mi; konusuz yazmaya çalışmam mı? 

Bir yazma biçimi var mı? Olmaz olur mu; bir yazının girişi olacak, işleyişi olacak, sonucu olacak. Peki, kurallara uymadan yazılan yazılara ne demeli ? 

Kendim soruyorum, kendim şaşırıyorum. Doğru yanlış arasında gidip geliyorum. 

Konusuz yazı olur demiştim. Aslında olmaz. Çünkü konu konusuzluk. Bunun gibi kuralsız yazı da olabilir. 

Her şey olabilir hayatta. Önemli olan insanlığa bir katkı sağlamaktır. Katkı sağlamadıktan sonra yazın ister konulu olsun ister konusuz. Yazın ister derli toplu olsun ister dağınık. Yine saçmaladık galiba. Gelişi güzellik bazılarının zaman kaybına sebep olur. O halde? Zamana değer verenler, bundan sonraki cümleleri okumasınlar. 

"Ne diyorsunuz hocam?" Bu mantıkla hareket edecek olsak hiçbir yazıyı okumamamız gerekir. Öyle ya, ciddi ciddi yazıldığını sandığımız yazılar bizi uyutmak için yazılmış olabiliyor, bizi yönlendirmek için de olabiliyor. 

Ne kadar da kuşkucu olduk. Kuşkucu olmak, dozunu ayarlamak koşuluyla iyi de olabilir. 

Dozunu ayarlamaktan söz etmişken ölçüyü aşmayalım. Bu yazdıklarımız beyin jimnastiği ise bu kadar yeter. 

 

Toplumsal sorunlarımız çığ gibi büyürken, psikolojik sorunlarımız bizleri için için tüketirken yani alabildiğine sorunlar içinde sıfırlanırken yazı için bir konu tespit etmemek kınanacak bir husustur. Onun için kendi kendimi kınıyorum. 

Kendimden başka kimseleri kınayamam ki zaten. Kınasan ne olur, kınamasan ne olur? Öylesine çözülmüşüz ki sormayın. Çözülmemiş olsak toplumsal duyarlılığımızı, tepkimizi kurallara uygun olarak gösterebilme medeni cesaretini gösterebilsek ne olur, ne olacak gibisinden sözler söylenebilir miydi? Ya da “Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın.” gibi sözler hafızalarda yer bulabilir miydi? 

Konuyu örgütlenmeye getirmiyorum. Örgütlenmek de başlı başına önemli bir konu; başka deyişle önem vermemiz gereken bir konu. Ben duygu ve düşüncede birlikten söz ediyorum. Yanlış anlaşılmasın; her insanın duygu ve düşünceleri elbette farklıdır. Benim sözünü etmeye çalıştığım ortak duygu ve düşüncelerdir. Buna kültür desek daha mı iyi olurdu. 

Bir ulusu ulus yapan öğelerden biri de kültürdür. Kültürü olmayan, kültürü yozlaşan uluslar yıkılmaya mahkûmdur. 

Şöyle böyle başladığımız yazıdan kültür gibi çok önemli bir konu çıktı. Bu işe ben de şaştım. Doğrusu yazıya başlarken böyle sonuç beklemiyordum. 

Kültür Bakanlığımızın çok güzel olan turizm çalışmaları yanında buharlaşmaya yüz tutan duygu dünyamızla ilgili çalışmaları var mı yok mu? Araştırırsak konusuz kalmayız her halde. 

“Önce ekmekler bozuldu.” diye bir deyişi hatırlayarak yazıyorum. “Önce yazılar bozuldu.” dememek için kendimize bir çekidüzen verelim. Böyle gelişi güzel yazmayalım. 

Kültürü konusuz kategorisinde anlattım. Sözde kültürün konusuz duruma düşürüldüğünü belirtmek istedim. Ama yanlış oldu herhalde. Bakın hâlâ doğru yanlış deyip duruyorum. Ben de siyasetçilerin etkisinde mi kaldım ne. Öyle ya birileri doğru diyor, birileri yanlış. Gençliğimizde siyasetçilerin çok kullandığı bir deyiş vardı: “Doğruya doğru, eğriye eğri.” 

Konu, biçim, doğru, yanlış, kültür … gibi kavramları yeniden düşünürseniz; bu gelişi güzel yazım için kendimi affedebilirim. 

 

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 09. 09. 2011 

 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..