Kulüplerimiz ne kadar zarar ediyor? Kulüplerimizin ne kadar borcu var? Yıllık giderleri...

Bizde futbolu yönetenler, kendi reklamlarını yapmak için kulüplerini bir çırpıda harcarlar ve kulüp borç içinde yüzerken, onlar hala kendilerini öne çıkaracak yeni borçlanmaları ülke gündemine katarlar.

Kulüp başkanları, özellikle transfer döneminde yaptıkları ünlü futbolcu(!) transferleri ile ülke gündemine gelirken, kulüplerin borcu yukarı doğru çıkar. Borçlar içinden çıkılmaz hale geldikten sonra da feda diye emeğe saygısızlık ederler.

Gelelim günümüze; özellikle üç büyüklerin ne kadar borcu var, borçların miktarı ile kulüplerin gelirleri arasındaki uçurum, kulüplerin ne kadar zarar ettiklerine yönelik söylentilerin ayyuka çıktığı bir dönemde, herkesin bu bilgilere ulaşması biraz zor. İşte bu yazımızda, özellikle üç büyükler olarak lanse edilen, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş Türk Sporu'nu birçok branşta temsil edebilmek için kıyasıya nasıl bir rekabet içinde olduklarına bir bakalım. 

Ancak bu rekabet özellikle futbolda acımasız bir çekişmeye dönünce, üçü birden futbol faaliyetlerinde hemen her yıl zarar ederek ve borçlarını katlayarak bir bilinmezliğe doğru yürüyorlar.

Üç kulübünde halka açılmış şirketleri olduğu için mali verilerini SPK'ye bildirme zorunluluğu bulunuyor. Bu bildirimlerden çıkan sonuçlar ise, üç kulüp açısından da son derece olumsuz görülüyor ve özellikle Beşiktaş stat yapımı yüzünden gelirleri azaldığı için "Zarar Şampiyonu" olarak görülüyor.

Geçtiğimiz yıl Beşiktaş 145 milyon TL zarar ederken, Fenerbahçe 124 milyon, Galatasaray ise 117 milyon zararla ezeli rakiplerini negatif tabloda yalnız bırakmadılar.

Üç büyük kulübün toplam zararı ise 385 milyon TL.

Üç büyüğün de borcunun arttığını görüyoruz. Ve bu konuda borçları daha çok gündeme gelen Galatasaray'ın yanı sıra Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın borçluluk oranlarının sarı--kırmızılı kulüpten iyi olmadığı gerçeği de ortaya çıkmış durumda.
 
Mali tablolardaki negatif durumun özeti ise şu; kulüpler son yıllarda gelirlerini artırmış olmalarına karşın faiz, kur farkı gibi giderlerinin yanı sıra yanlış transfer harcamaları ile gider artışlarını har vurup harman savunmuş bir tablo ortaya çıkıyor.

Peki, kulüplerimizin gelir durumu ne?

Galatasaray gelir bazında şampiyon durumda. Sarı-kırmızılı kulüp 2013-14 yılında 425 milyon TL stad ve mağaza geliri elde etmiş durumda.

F.Bahçe 309 milyon TL,

Beşiktaş ise 142 milyon TL gelir sağlamış.

Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi gelirleri bu farkın ana nedeni.

Ancak Şampiyonlar Ligi gelirleri düşüldüğünde bile Galatasaray ezeli rakiplerinin çok önünde.

Bu arada Beşiktaş’ın iki, Fenerbahçe’nin üç yıl Avrupa kupalarına katılamadığını da göz önüne alırsak, gelir bakımından geri kalmalarını izah etmek pekâlâ mümkün.

Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın en büyük gelir kaynağı TV yayın hakkı. Galatasaray ise bu konuda sadece yayın hakkına bağlı değil. Sarı-kırmızılı kulübün sponsorluk ve reklam geliri, yayın hakkı gelirinden fazla durumda.

Yani Galatasaray yayın hakkı gelirine mahkûm olmaktan çıkmış durumda.

Galatasaray açısından can sıkıcı durum ise rakiplerine gelir olarak fark atmasına karşın şirketin zararını sürdürmeye devam etmesi ve ayrıca kulübün borçlarının azalmak yerine artması.
 
Bu durumun ana nedeni ise şunlar: Galatasaray'ın banka borcu faizi ve kur farkı zararı toplam 66 milyon. Bu konuda Fenerbahçe 52 milyon, Beşiktaş ise 38 milyon kayıp vermiş durumda. Üç büyük kulübün sadece toplam kur farkı ödemesi 69 milyon TL.

Yabancı teknik adam ve futbolcularla yapılan sözleşmelerin, hesapların dışında kur farkı ödemeleri ile de kulüplerimizi zor durumda bıraktığını görüyoruz.

Zararın asıl kaynağı ise yanlış transfer harcamaları ile oluşan giderler ise herkesin malumu.

Galatasaray geçtiğimiz yıl sporcu ve teknik adamlara 246 milyon öderken, Fenerbahçe 196 milyon, Beşiktaş ise 131 milyon ödemiş durumda.

Galatasaray'ın bu gider farkında açık ara önde olmasına karşın geçen yıl Fenerbahçe şampiyon olurken, Beşiktaş ile Galatasaray arasındaki futbolcu kadrosu kalitesi açısından çok fazla fark olmadığını görmekteyiz. Ayrıca sarı-kırmızılı kulüp birçok oyuncusunun sözleşmesini zam yaparak yenileyerek, önümüzdeki yılın gider tablosunun geride kalan yıldan farklı olmayacağının ipucunu da veriyor. Bu da şunu gösteriyor ki, Galatasaray'ın sporcu ücretlerinde cimrileşmesi artık zorunlu hale geliyor.

Gördüğünüz gibi kulüplerimiz müflis iş adamı mantığı ile yönetiliyor ve bu yönetimden kimse hesap sormuyor.