Kuma

Haymana kaplıcası dünyanın sayılı kaplıcalarından, geçen hafta gittik ve bir kadınla tanıştım. Boynunda büyük bir yanık izi, küçüklükten kalmış bir iz gibi duruyordu. Sohbet etmeye başladık.

Altı çocuk annesiymiş, kocası bu kadın daha yirmi yaşındayken, kuma getirmiş eve. Yıllarca bu duruma katlanmış; - "herşey paylaşılır, koca paylaşılmıyor" dedi. Kocasının annesine , babasına uzun yıllar

bakmış, yemek pişirmiş, ihtiyaçlarını gidermiş, sabretmiş, sabretmiş, sabretmiş,,,

Boynundaki yanık, aslında troid kanserine yakalandığı için aldığı ışın tedavisi nedeniyle oluşmuş. Çok acı çekmiş.

Peki ne oldu sonra diye sorduğumda; -"Artık Polatlı' da oturuyorlar , görmüyorum" dedi.

Kadın çok acılar çekmiş ,en üzüldüğü durum,  üzerine getirilen "Kuma" troid kanserinden bile baskın.

Varsayalım bir kadın başka bir erkeğe aşık oldu ve o erkeği "kuma" olarak kocasına tanıştırdı, beraber yaşamaya başladılar. Böyle bir varsayım bile olamayacağını, böyle bir şeyin asla olamayacağını, hatta fıkra olarak algılanabileceğini söylersiniz değil mi? Neden?  Kadın insan değil mi? Duyguları yok mu?

Bir erkek böyle bir zulümü kadına yapıyorsa , eşini üzüntüden kanser hastalığının kucağına atıyorsa. Bu yapılanın ne kadar acı veren ve üzen bir durum olduğunu düşünmeli.

Peygamberimizin misyonu nedeniyle çok eşli olmasının açıklaması vardır. Tavsiyesi : - " Sizin için en hayırlısı tek eşliliktir"  olmuştur. Kızları tek eşlidir. Kuma  sosyal ve ekonomik bir yaradır. mesleği olan, ekonomik özgürlüğü olan hangi kadın kumalığı kabul   eder?

Cehaletin karanlığından kurtulmadığımız sürece bu acı dinmez !!!