Kumda Oynarken

Uzmanlaşmak; belli bir konuda yıllarca çalışma ve emek gerektiren çok önemli bir süreç. Bazı konularda uzmanlaşabilmek için kişinin de o konuda yeteneğinin olması gerekli olduğu gibi sıradan biri de yeteneklerini geliştirerek uzmanlaşabilirse de uzmanlaşma süreci oldukça farklı olabilir.

Uzmanlaşma süreçlerinde doğru zamanlama, imkânlar, çalışma, yetenek, rehber ve öğreticilerin niteliği kişinin bir konuda uzmanlaşmasında önemli bir yer tutarken, doğuştan gelen farklılıklar kişinin uzmanlaşmasında önemli bir ayıraç görevi görür. Zekâ engelli, bedensel engelli, ya da başka engeli bulunan kişi normal düzeydeki kişilerin seviyesine çıkarmak ve dahi yaratmak veyahut yüz metrede dünya şampiyonu çıkarmak mümkün olmayacağı gibi kişinin maddi imkânları ve diğer olanakları da oldukça kişinin yetişmesinde önemli bir engel veya avantaj teşkil edebilir.

Çağımız her ne kadar bilgi çağı olsa da bilginin, becerinin, hatta düşüncelerin yayılmasının önünde engellerin eskisinden farklı olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla düşüncenin, bilginin en değerli halinin sıradan bireylere ulaşmasının önünde hem engeller vardır, hem de bu tamamen çıkar sahiplerinin çıkarlarına uygunluğu veya uygun olmamasıyla doğru orantılıdır. Doğru bilgi ve uzmanlığa ulaşınca da kişiler bilgilerinin değerini anladıkları için sıradan kişilerle bu bilgiyi paylaşmakla zaman kaybetmek yerine işe yarar bilgiyi kendine saklamayı tercih etmese dahi, anlatacakları veya anlatmayı arzu edeceği çok değerli bilgilerin karşısında bulunan kişide değer bulmamasından ötürü normal halinden çok daha sessizliğe gömülecektir. Kişilere kendileri ile ilgili çok değerli bir bilgi vermek isteyen kişiler, çoğunlukla sıradanlarca güler yüzle, muhabbetle karşılanmamıştır. Kişinin Peygamber olması dahi sonucu değiştirmemişken, kişilerde değerli bilgileri toplum yararına vermek için peygamber sabrı olması gerekir ki, bu da pek olası değildir.

İnsanlar günümüzde çok değerli buldukları şeyleri kendilerinden bile özenle saklar, çok daha değersiz “şeyler” için kan bağı olan kişilerden maddi bir menfaat umarken, değerli bir “şeyi” bedelsiz olarak vermeyi genellikle tercih etmez hatta nazlanırlar. Milli gurur adı altında yapılan tüm işlerden sonra maddi gelir seviyesinde sıradan insanlara nazaran ulaşılabilecek en zirvesine ulaşmış olsalar dahi bu bilgi ve yeteneklerini belli bir ücret karşılığında sunan hatta sunuyormuş gibi yapan insan, sırf siz mutlu olasınız diye size lazım olanı size siz istemediğiniz dahası bunun için ciddi bir bedel ödemediğiniz halde size vermez.

Bilgilerin işe yarayanı, gerçekten pahalıdır ve bedel, emek karşılığında edinilmiştir. Bu tür bilgi gökten yağar gibi yağmaz. Bizlere başkalarınca verilenler, öncelikle ve büyük ihtimalle başkalarının menfaatine olması gerekir. Çöle yağan yağmur genellikle sele neden olur!