Kumsalda şişe kıranın yaptığı magandalık mı, cinayete teşebbüs mü?

Kumların içine gömülmüş veya çakıl taşlarının üzerinde kırık cam parçaları görmek sıradan görüntülerden biridir. Birileri şişeleri taşlara vurarak kırmışlar ve bunu yaparken mutlaka çok eğlenmişlerdir. Bu cam kırıkları açıkta olduğu zaman çok önemli değildir, ona göre basacağımız yeri biliriz ve kırık camların üzerinden atlayarak yürürüz. Asıl sorun görünmediklerinde.

Kumda oynayan bir çocuğun elinin bu camlara kesilebileceğini; çıplak ayakla çakıl taşlarında yapılan güzel bir yürüyüşün ayağı kesen o kirli camlardan biriyle bitmesinin sorumlusu olabilecekleri; ciddi bir kanamaya yol açabileceklerini; kesilme sırasında mikrop kapıp ciddi hastalıklara yol açabileceklerini düşünmezler mi?

Düşünürler... Deniz kıyılarında o kırık şişeleri hep görürüm ama kıranları hiç görmem. Demek o şişeleri kıranlar başkalarının yanında kırmaktan korkarlar veya utanırlar. Yaptıklarının ne kadar kötü birşey olduğunu bilirler.

Bir zamanlar deniz kıyılarına kutu kolaların açma kapakları atılır, onlarda ayaklarımız keserdi. Bir süre sonra küflendiklerinde tetanos olacağız diye korkardık. Sonra kutuların kapak tasarımları değişti ve kopmamaya başladı. Bu yeni tasarım kimbilir kaç kişiyi tehlikelerden kurtardı.

Kıyıda kötü niyetle veya düşüncesizce kırılmış bir şişe ölüme kadar gidebilecek kazalara yol açabilir. Bu yapılan sadece basit bir magandalık değildir, düpedüz cinayete teşebbüstür.