Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Kumsaldaki ayak izleri

Tatil deyince hepimizin aklına ilk önce deniz kumsal güneş gelir. Bu güzellikler bana Selçuk Ural'ın söylediği;

Sahiller boyunca bak

Ayak izlerimiz var

Deniz bile silmemiş

Söyleyim bak neden

Aşkımıza hürmeten…

diye devam eden şarkısını hatırlatır.

Denize girmesen bile bir şezlonga uzanıp gözlerini kapatıp denizin sesini dinlemek, güneşin sıcaklığını hissetmek, hafif esen rüzgarla ürpermek, eline bir limonata alarak serinlemek veya bir kitap alıp bu güzelliklerin eşliğinde başka alemlere dalıp gitmek. Son derece güzel ve insanı rahatlatan şeyler…

Ama bu sene tatilde selülit seyretmekten bu güzellikleri biraz ıskaladım. Acaba magazin basınının bu konuda yazıp çizdiklerinden fazla mı etkilendim diyeceğim ama yok öyle değil. Selülütsiz kadın yok. Manyak gibi kadınları incelemeye başladım. Çocuklar da bile selülit var. Bakma diyeceksiniz ama  Adriana Lima edasıyla dolaşan bikini giymiş 50 yaş üstü kadınlara bakmamak mümkün değil. Göbek sarkmış sırt yağları kat kat… Bazen bikini altını giymeyi unutmuş sandığım anlar bile oldu. Bikini üstü ise artık sarkmaktan yere yapışma durumuna gelmiş memeleri taşıyamıyor. Arka tarafı enseye kadar kaymış. Sanki asılmış gibi görünüyorlar. Bu görüntüye rağmen daha önce de söylediğim gibi acaip rahat geziniyorlar.  Ya nolur teyze bir şort bir küçük atlet giy  diyeceğim geldi kaç kere yuttum. Bunlar 50 yaş üstü dedik. 50 yaş altları da pek şahane değil. Eskiden turistler daha estetik olurlardı. Artık onlarda yağ tulumu gibi. Herhalde açık büfenin dozu fazla kaçıyor. Bu sene gittiğimiz yerin kumsalı yoktu. Onun yerine platform yapmışlardı. Bu yüzden hanımefendiler yürürken hele bir de denizde ıslanıp çıkmışsa, yerden bammmm bammmm  sesler çıkıyordu ve şezlongunuzun sallandığını hissediyordunuz.

Bir de yüzme bilmeden denize giren ve hadi girdin diyelim bilmemesine rağmen açıklara gidebilmek için can yeleği giyen veya deniz yatağında ilerlemeye çalışan vatandaşlar var. Ya hiçbir şey düşünmüyorsun diyelim canını da mı düşünmüyorsun birader. Bir bağırış bir çağırış oldu insanlar bir yerde öbeklendiler. Bu vaziyetteki bir amca boğuluyormuş onu tutup çıkardılar. İki tane teyze de sanki batan Titanic'ten kaçıp filikalara binecek gibi turuncu turuncu sırıtan can yeleklerini giymişler dubaya kadar gitmeye çalışıyorlardı. Onlara bir şey olmadı ama halleri komikti. Ben yüzme bilmiyorum denizden korkuyorum denize de girmiyorum. İşte bu kadar basit. Herşeyi yapacağiım diye bir şey yok. Bazı şeyleri de yapmayıverelim ne çıkar. Ya da öğrenip usulüne uygun yapalım.

Neyse deniz faslı bitti akşam yemeğine geldi sıra ha akşam ha öğlen fark etmiyor ya neyse. Ellerine birer tabak alan koşup duruyor sağdan sola.Herkesin gözü birbirinin tabağında acaba onu nereden bulmuş ben de bulayım diye bir koşuşturmaca. Renk renk tatlıların birini yesen öbüründe gözün kalıyor. Çok koku koklayınca artık kokuyu alamazsın ya aynı o şekilde çeşit bin türlü yiyecek tatmaktan artık ne yediğini anlayamıyorsun.Aldıklarının çoğu tabakta kalıyor .Ama bu sen biz hiç öyle yapmadık valla. Ne yiyeceksek birkaç çeşit alıp onları da tükettik.Ekmeğin bile fazlasını almadık. Ya insanın içi parçalanıyor. Bir taraflarda  aç yatan onca insan bir tarafta doymaktan uyuyamayan insanlar.

Enerjisi fazla gelen bu insanların enerji yakması için ne gerekli tepinmesi gerekli  evet o saatten sonra da başlıyor saçma sapan eğlenceler.

Ben tatil köylerine gidiyorum ama bu eleştirdiğim konulara da gerçekten çok takılıyorum. Gitme nedenime gelince iyi hizmet alabildiğim için. Yediğinizin kalitesi belli bir düzeyde yattığınız odanın hijyeni sağlanıyor dolaştığınız yerler temiz ve kontrol altında.  İşte yine kontrolcü kişiliğim ortaya çıktı. Şu her şeyi kontrol etme özelliğimden hiç vazgeçemedim.Birazcık daha rahat bir insan olsam işlerin ucunu koyuversem belki de bu eleştirdiklerime de gülüp geçerim. Ama duyarlı olmak da güzel diye düşünüyorum.

 

 

 
Toplam blog
: 80
: 640
Kayıt tarihi
: 06.07.10
 
 

Fizik Mühendisiyim. Ankara'da oturuyorum.Türkiye' radyoaktif kaynak giriş ve çıkışını takip eden bir..