Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '13

 
Kategori
Spor
 

Kupa maçlarının Galatasaray'a kazandıracakları...

Elimizde bir çok örnek var. En yakın zamanda Kuyt'ın açıklamasını hatırlayalım; Liverpool'dayken haftada üç maç oynayarak formunu koruduğunu bire düşen ortalamadan olumsuz etkilendiği yönünde bir şikayeti olmuştu. 
 
Fenerbahçe geçen sezon 63-64 maç yaptı. Özellikle Avrupa'daki karşılaşmalarında takım performansının üzerine çıktı. Maç kondisyonunun artması takım üzerinde olumlu bir etki yarattı, sezon sonunda oynadığı kupa finalinde rakibi Trabzonspor'a net bir üstünlük kurdu. Bu sezon takım neredeyse uçarak oynuyor. 
 
Avrupa'nın bütün üst düzey takımları, oyuncuları formlarını maç oynayarak koruyorlar. Messi, Ronaldo, Ribery gibi oyuncular sakatlanmadıkları sürece sürekli oynuyorlar. 
 
Peki... 
 
Bu uzun girizgahtan sonra konuyu Galatasaray'a bağlayabiliriz. 
 
Kupa maçlarının angarya görülmesi taktiksel bir hatadır. Hele bunun ekonomik bir fayda ile kıyaslanıyor olması çok daha başka bir hatalı kabuldür. 
 
İşini önemseyen bir takım için Kupa maçlarında oynayan yedek futbolcular maç eksiklerini kapatarak ve havaya girerek pozisyonel anlamda kendilerini geliştirmelerine katkı sağlayacak bir ortam bulacaklardır. 
 
Galatasaray'ın bu kadar istekli ve sonuna kadar maçın içinde kalacağını beklemiyordum. Buna sebep bir tur önceki eşleşmedeki düşük konsantrasyonuydu. O günkü karşılaşmada öne geçmenin verdiği rahatlıkla fazla gevşemişler sonra da burun farkıyla tek penaltı ile turu geçebilmişlerdi. 
 
Dün çok bakşa bir takım vardı sahada. 
 
Elbette oynadıkları Balıkesirspor'un gücü sınırlıydı ancak zaten meselede burada düğümleniyor, üst düzey takımlar bir alt kategorideki liglerin takımlarıyla eşleştiklerinde sahaya performans olarak yarı yarıya azaltarak çıkıyor. Bunun yeteceğini sanıyor. Oysa karşında oynayanın niteliğinden çok senin oyun içinde ne yapıyor olduğundur belirleyici olan. 
 
Mancini, A takım içinde oynatacağı futbolcuların üzerine kurmuştu maçı; bunlardan biri Riera, diğeri de Bruma'ydı. Çok da iyi sonuç aldı. 
 
Sabri'nin yetenekleri sınırlı bir oyuncu olmasına karşın görev adamı oyunu Mancini'ye yepyeni bir opsiyon sunabilir. Kendi takım arkadaşları ve taraftarını en küçük müdahalede yerden kalkamadığı için çok sinirlendiren Eboue yeterince forma şansı buldu. O oynadığı için 3 milyon Euroluk Riera tribüne çıktı. Sanki özellikle Chealsea maçının önemi doğrultusunda takım içinde yabancı engeline takılan İspanyol oyuncuya bir şans vermek gerekiyor sezonun ikinci yarısında. Bunu gösterdi. 
 
Bruma takımla birlikte hareket ettiğinde etkisini logaritmik olarak artırıyor. Tek başına takıldığındaysa tuhaf bir varlığa dönüşüyor. Oyun içinde her ikisini de yapıyor. Tercih kendisine kalmış durumda; Mancini biraz daha açıklayıcı olursa Bruma takıma kazandırılabilir. 
 
Dün Mancini üçlü savunma yerine sağlam iki ön libero ile maça başladı, pozisyon bile vermedi. Takım halinde rakibi kendi sahasına hapsederek baskı kurmaları futbol iştahını net olarak ortaya koyan bir göstergeydi. 
 
Umut, Yekta ve Ceyhun bu karakterde oyuncular. 
 
Ancak asla Amrabat değil. 
 
Galatasaray peş peşe oynayacağı maçlarla yedekleriyle birlikte yeniden takım oyununa konsantre olacaktır. 
 
Bu maç trafiğinde doğru bir model ve sonuç çıkabilir. 
 
 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..