Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '18

 
Kategori
Uzay
 

Kur’an-ı Kerim’de Yazıyor

Kur’an-ı Kerim’de Yazıyor
 

Nazan Şara Şatana-uzay


Elbette Uzayda Hayat Var. Kur’an-ı Kerim’de Yazıyor.

Kur’an-ı Kerim’de;

Şura 29: gökleri ve yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması da O`nun ayetlerindendir. O, dilediği zamanda onları bir araya getirmeye kadirdir.

(Nahl 49: Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de melekler de yalnız Allah`a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar.) 

(Nebe 37: Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir O! Rahman`dır. O`nun huzurunda söze cüret edemezler.)

Kur’an-ı Kerim’de bunları okuduğumuzda bizlerden başka dünyaların olduğunu, yaşayanların olduğuna inanıyoruz.

Bilinmeyeni merak etmek biz insanoğlunun üzerinde en çok durduğu konudur.

Uzayı biliyor muyuz?

Evet, azda olsa biliyoruz.

Bizden başka dünyaların olduğuna inanıyor muyuz?

Kur’an-ı Kerim’de yazıyor elbette inanıyoruz.

Orada yaşayanların bizler gibi olduğunu mu düşünüyoruz?

Bunda çeşitli düşünceler var.

 

Michigan Üniversitesi´nden Michael Swords,

“Bu uygarlıklar bizden eski ve bizden ileri bir teknolojiye sahip olabilirler, hatta olmalıdırlar.”

“Evrenin bir yerlerinde, uygarlıklar vardır, bunu tartışmaya pek gerek yok asıl zor olan uzayda yolculuktur. Yaşam formları çeşitli olabilir çünkü yaşamsal koşullar fiziksel ve kimyasal olarak değişkendir. İnsanımsı olmak kaydıyla her tür yaşam olabilir. Fakat dedim ya önemli olan uzayda yolculuğun zorluğudur.”

Bütün bunların yanı sıra; devamlı UFO’lardan söz edilirken bizden başka yaşamların olmadığını nasıl düşünebiliriz.

Asırlardır uzaylılar biliniyor.

En ilkel kabilelerde bile gökten gelen ışıklı yuvarlaklardan söz ediliyorsa,

Mağaraların duvarlarına çiziliyorsa,

Çeşitli mitolojilerde bunlarla ilgili anlatılar varsa,

NASA’nın bu konuda çalışmalar yaptığını, hatta uzaylılarla temasta olduğunu, uzaylı cesetlerini gösteren resimleri gördüğümüzü de biliyoruz.

Peki, onlar nasıllar?

Onların hayatları, düşünceleri nasıl?

Bunu hep merak edeceğiz.

Bütün bunların yanı sıra,

Drake Denklemi denilen de bir şey var.

Denklem, yarım yüzyıl kadar önce geliştirilmiş.

Evren içerisinde yaşamın nerelerde başlayabileceğini öngörmemize yardımcı oluyormuş.

Şimdiye kadar, bize uzayda zeki yaşam formları bulma sözü veren denklemin tek bir büyük sorunu varmış, içerisindeki parametreleri sınırlandırmamızı sağlayacak gerçek, bilimsel verilermiş.

Ancak bu durum, son birkaç yıldır Kepler görevinden gelen veriler sayesinde değişiyormuş.

Küçük, Dünya büyüklüğündeki gezegenlerin galaksimiz içerisinde bolca dağıldığını,

Bunların birçoğu, Güneş benzeri bir yıldızın etrafındaki yaşanabilir bölgede yer alıyormuş.

Sadece Samanyolu Galaksisi içerisinde bile yaşam barındırabilecek milyonlarca ve milyarlarca gezegen bulunuyormuş!

Ne yazık ki, yaşam olabilir diye düşünülen gezegenler bizden 0-100 ışık yılı uzaktalarmış.

Mesafeler çok uzun ne ömür sığar ne zaman.

Peki hep duyduğumuz hatta görenlerin resimlerini çektikleri uzaylı gemileri yani UFO’lar hangi teknolojileri ile zamanları aşıyor da bizim dünyamıza yaklaşıyor.

Gelin de şaşırmayın.

 

Nazan Şara Şatana

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....