Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '11

 
Kategori
İnançlar
 

Kur'an'ı nasıl yaşayabiliriz?-I

Kur'an'ı nasıl yaşayabiliriz?-I
 

İnsan, "iman ettim" dedikten sonra, kaynağını Kur’an’dan alan bir hayatı, Allah'ın hoşnutluğunu gözeterek yaşamalıdır. Her durumda, kalabalıkta da yalnızken de sorumluluklarının bilincinde olarak, yaşamın belli bölümlerini değil yirmi dört saatini, aile ve toplumsal yaşamını da kapsayan Kur’anî bir yaşamdır bu. Gerçek, samimi dindar olmanın yolu budur. 

Günümüz toplumlarında en önemli sorunlar aşırılık, düzeysizlik, sevgisizlik, hoşgörüsüzlük, sınırlarını bilememek, adil olmamaktır. Aileleri, toplumu incelediğimizde, insan ilişkilerindeki sevgisizliği görmemek mümkün değildir. İnsanlar mutsuz, huzursuz, sevgisizdirler. Aile bireyleri arasında olması gereken sevgi, saygı ve bağlılık yoktur. 

 

Birçok insan kendi dünyasında yalnız yaşar, diğer insanları sevemez, onlara güvenemez. En yakın arkadaşlıkları her an bitebilir; evlilikleri, iş ortaklıkları sona erebilir. Dahası, biten ilişkilerin ardından birbirlerini olmadık sözlerle suçlarlar. Tüm bunların nedeni, sevgi, saygı, kardeşlik, huzur ve güveni sağlayacak olan üstün ahlak özelliklerinden uzak yaşanıyor olmasıdır. 

Toplumdaki yaygın yanlış anlayışa göre, takva ve güzel ahlak yalnızca peygamberler ve onlarla birlikte olan müminler tarafından yaşanabilir. Oysa Kur’an bu insanların örneklerini, diğer insanların da aynı davranışları sergilemeleri, aynı ahlaka sahip olmaları amacıyla verir. Allah’ın hükümlerine uymak ve Kur’an ahlâkını yaşamakla tüm insanlar yükümlüdür. İnsan, samimi olduğu ve vicdanının sesini dinlediğinde, Kur’an'da örnek gösterilen müminler gibi güzel bir yaşam sürdürebilir. 

Aile İçi Sorunlar 

Kur'an ahlakına uygun yaşayan bir ailede, birçok ailede yaşanan sorunlar yoktur. Günümüzde, anne ve babaya itaatsiz, saldırgan çocuklara ve onlara doğru ve yanlışı anlatmayan, onlarla ilgilenmeyen, birbiriyle de geçimsiz olan anne babalara çok sık rastlanır. Bu evlerde, sevgi, saygı, hoşgörü, anlayış ve şefkat yerine tartışma, kavga ve hakaret hakimdir. Oysa Kuran ahlakının yaşandığı evlerde, anne babaya itaatli, Allah'ın buyruğu gereği onlara "öf" bile demeyen, kötülüklerden uzak duran vicdanlı çocuklar yetişir. Bu evlerdeki anne babalar çocuklarını Kur’an ahlakı ile yetiştirerek hayırlı insanlar olmaları için çaba harcayan, birbirlerine de sevgi ve saygı gösteren, davranışları ile örnek insanlardır. Kısacası bu aileler sevgi, saygı ve dayanışma içinde yaşayan insanlardan oluşur.

Aile toplumun en küçük, en temel birimidir. Aile yapısı ne denli güçlü ise, toplumun yapısı da o derece güçlü olur. Manevi değerlerini kaybetmiş ve sevgi, saygı ve beraberlik duyguları körelmiş ailelerin oluşturduğu toplumlar, aynı güvensiz, huzursuz yapıya sahip olur. 

Toplumsal Sorunlar 

Yaşanan dejenerasyon aile ortamlarıyla sınırlı kalmaz, toplumdaki diğer kesimlere de yayılır. Okullarda, arkadaşlık ilişkilerinde, iş yerlerinde kıskançlık, ikiyüzlülük, alaycılık, dedikodu gibi kötü davranışlar ortaya çıkar; tüm sistem çıkar ilişkileri üzerine kurulur. Adalet, insan hakları, huzur ve barış ortadan kalkar. 

Bu durumdaki toplumun bireyleri dürüst, iyi, adaletli, doğru, bağışlayıcı, namuslu, hoşgörülü, merhametli olmak gibi ahlak erdemlerini terk ederek, ahlak dışı olmayı kendilerine yaşam felsefesi haline getirirler. Dejenerasyonun sonucunda da psikolojik çöküntü, saldırganlık, günahta sınır tanımama, çirkin utanmazlıklar ve her türlü ahlak dışı davranış toplumda yayılır. 

Kuran ahlakını yaşayan toplumdaki bireylerin her biri ise devletine, milletine yararlı bir yurttaş, ailesini seven, saygılı bir evlat, özverili bir arkadaştır. Bu yapıdaki bireylerin oluşturduğu bir milletin huzurlu, mutlu ve birlik ruhuna sahip güven dolu bir yaşamı olur. 

Devam Edecek 

 
Toplam blog
: 727
: 972
Kayıt tarihi
: 09.02.10
 
 

Ekonomi okudum. 5 yıldır haber siteleri, portal ve dergilerde yayınlanan yazılarımı ve inandıklar..