Kuran'ın Etrafındaki Duvarları ve Hendekleri Kim Yıkacak?

Türkiye'de ve İslam Aleminde Kuran'ın önündeki hendekleri ve duvarları yıkmaya çalışan çok değerli alimler geldi geçti.

Bunlardan Pakistan'da Mevdudi ve Muhammed İkbal, Mısır'da Seyyit Kutup, İran'da Ali Şeriati, Türkiye'de Bediuzzaman ve Mehmet Akif, Bosna'da Aliya İzzetbegoviç gibi alimler Kuran'ın etrafına örülen duvarları ve hendekleri yıkma konusunda geçmişte büyük başarılara imza attılar.

Bununla beraber bu ümmet, Kuran'ı anlamak yerine üflemekten bi türlü vazgeçmedi. Kuran'ı mezarlıklarda, Perşembe geceleri evlerinde yakınlarının ruhlarına okudular (kendilerinin rununu unutarak).

Günümüzde bunun çabasını veren Anadolu coğrafyasından da bedel ödemiş emek harcamış nice insanlar çıktı.

Ercüment Özkan, Ali Bulaç, Mustafa İslamoğlu gibi Alimler Kuran'ın etrafına duvar örenlerle mücadele etmektedirler.

Geniş vizyonları bu ümmetin dar düşüncesine sığmamakta. Onların çok geniş Vahiy mızrakları Ümmetin dar sünnet çuvalına uymuyor, uyamıyor. Genelde eğitim seviyesi düşük olan ümmet Kuran'daki İslama değil atasından gördüklerine teveccüh ediyor.

Yaşar Nuri Öztürk'ün de yıllarca vurguladığı Kuran odaklı İslam bizi doğru yola götürecektir. 

Geneksel tarikatler bakın neden Kuran okunmasına karşılar?

Sözde Kuran Arapçaymış onun meali olmazmış, yanlış anlar kafir olurmuşuz(!)

Geçti bu devirler efendiler, bunları kimse yemez. Google diye bişey var. 6 yaşında ki çocuklar bile youtuba'a video eklerken sizlerin Hz. Muhammed'i savunacak ne bilginiz ne birikiminiz olamaz, olmadığı için anca yakar yıkarsınız, oraya video ekleme kabiliyetiniz olmadığı içinde Youtube'u kapatmaya kalkarsınız. Sizler Hz. Muhammed(SAS) ve Kuran'ı savunan video ekledinizde Youtube mu itiraz etti?

Gelenekçilerin Kuran'ın meal yada tefsir okunmamasına yönelik nedenleri aslında bakın neler?

1-Kuran mealleri okunduğunda kesinlikle Şeyh, Şıh, Seyyit, Tövbe alma veya verme, dergah, post tespih, el alma el verme, elim sende gibi kavramlarla karşılaşmayacaklar.

2-Tarikat liderleri olan Şeyhleri efendi hazretlerinin yüceltilmesi,cezbe, gizli saklı odalar, Kuran'da hatta iki buçuk milyon hadisten en güçlü sahih olanlarda bile olmayan uygulamalar.

3-Vahiyle inşa olmuş bir hayat değil Hadis ve geleneksel islam anlayışıyla halkın ihya(!) olmasını istemekteler.

Ülkemizde bu gidişe dur diyen ilk kişidir Bediuzzamandır. Bu gerçekten büyük bir cesaretti. Onun açtığı gedikten süzen ışıkla aydınlanan ve çabalayan takipçileri ülke içinde ve dışında İslamın daha iyi anlaşılması için önemli bir merhale aştılar.

Bu bağlamda Nurculuk akımı yerinde sayamaz. Risaleleri üretmek ve dahada evrenselleşmek zorundadırlar. Üstad'ın açtığı yoldan ilerlemek için onun vizyonu olan evrensel tebliğ kendi araçlarını sonula kadar zorlamalıdır.

Bugün tüm dünyada telin edilen Peygamber Efendimize hakaret içeren videoya karşı Videolar üretilmeli, bu videolar ingilizce olmalı ve YOUTUBE'a eklenmelidir. 

Aynı şekilde ülkemizde bulunması büyük bir nimet olan ALİ BULAÇ ve MUSTAFA İSLAMOĞLU gibi alimlerin yazdıkları ve konuştukları ne varsa Youtube'a (ingilizceye çevrilerek ) eklenmelidir.

Kuzey Afrika'dan Güney Asyaya, Kuzey'de Rusya Müslümanlarından Güneyde Afrika Ortalarına Güney Afrika Cumhuriyetine kadar tüm İslam coğrafyasında silkinebilmemiz için KURANSAL vizyonla tekrar uyanmak adına evrensel düşünen büyük beyinlerimizin eserleri olabildiğince YOUTUBE; FACEBOOK ve diğer enstrümanlarla yayılmalıdır.

Bu yayılmalıki KURAN'ın etrafında öbeklenmiş olan menkıbeci, rivayetçi, Vahye uymayan ve filmi yapan Sam Bacile gibilerine koz veren Hadisçi Kalın duvarları TEVHİT gülleleriyle yere yığabilelim...

Bu kalın duvarlar mutlaka yıkılmalıdır.

Biz bunları yapmadığımız için ehli zulüm masum insanlarımızı başta Filistin olmak üzere ya kendileri katlettiler yada mezhepçiliğe ve meşrepçi ayrımcılığa yol açan hadis öncelikli şaşı bakışı desteklediler. 

Vahyin önünde duran bu kalın duvarları yıkmak İstanbul'u veya New York'u fetetmekten çok daha önemli. 

Zira günümüzde İslamın tüm dünyada en iyi ve doğru şekilde çağrısını duyurabileceğimiz unsur çoğalmıştır.

Aklımızı, fikrimizi, zikrimizi, itikadımızı ve hayatın tümünü KURAN süzgecinden geçiren yiğit alimlerimizden ve onlar gibi bunu hedef edinen cesur yüreklere selam olsun.