Kuran kimliği ve müslüman kişiliği çarpışmasının analizi

Kuran surelerini tek tek ele aldığımızda bu surelerin bir karakteri olduğunu görmekteyiz. Sure tek başına bir anlam ifade etmez zira bir surenin kendini tamamlaması için bu surelere muhatap bir müslümanında ortaya çıkması gerek. Kuran surelerinin ilki Fatihadır ve bu çok önemlidir. Zira Fatiha kulun Allahtan bir şey istemesi konusunda adabı anlatmaz sadece, aynı zamanda Müslüman kişiliğini oluşturan 7 Kimlik prensibi ortaya koyar. (Bkz Super TV Fatiha ve İlkeleri  ) ( Bkz Bir Kulluk Manifestosu FATİHA  )

Sadece Fatih değil diğer tüm surelerin sorumlu insan tipine bir kişilik empoze eder. Bu kişilik aslında yine Kuran'ın üzerinde bulunan dört temel prensiple oluşmuştur ( Bkz Tevhidin Paradigmaları). 

Zaten bu ilkeleri üzerinde taşıyamayan bir kimlik ve kişilik Kuran'ın kimlik ve oluşturmaya çalıştığı insan modeli olan Müslüman ile alakası yoktur. Müslüman kimliğinin kişilik yansımasında ilk madde her zaman için Ahlak ve hemen arkasından Adalet gelir. Ahlak, kendisini vicdanla açıklarken Adalet ise ciddi bir Sorumluluk üstlenmiştir. Bu itibarla sorumsuz bir insanın Müslüman olması düşünülemez çünkü ameli bir yansıması olamaz bu türlü bir imanda sahtedir.

Cahil kelimesi İngilizcede anlamlı bir fiilden türemiştir; ignore. Anlamı görmezden gelmek demek. Ignorance aslında görmezden geliş demek, "her cahil görmezden gelen kişidir eğitimi ne ve nasıl olursa olsun" sonucunu çıkartabiliriz.

Bu tezi destekleyen Hz Muhammed'in Kuran kokan bir hadisinde "İmanın en düşük derecesinin yolda bulunan eza verici bir şeyi kaldırmak" olduğunu söylemesi Müslümanı Ameli boyuta taşımaktadır.

Bazı Neo Osmanlıcı geleneksel müslümanlar İslamı hala 1453 yılından yada 1299 dan başladığını sana dursun kafa yapıları asla İllimünati örgütü ile mücadele etmeye yetmez. Çünkü En güzel sesli Kuran okuyan yarışmaları, Hat sanatı ve Ebru sanatıyla asla İllimünati mağlup edilemez. İllimünati'nin yenilmesi için ancak ve ancak kimliği Ayetler olan Kişiliği bu ayetlerin ilkelerinden oluşmuş Müslüman tipiyle mümkündür ki bu kişilik sanatı günah saymaz, drama, müzik, edebiyat onun için Tevhit anlayışının serpiştirilme alanıdır.

Hayalci olmak ile realist olmak arasında büyük bir fark var. Hz Muhammed Bedir Savaşında arkadaşlarıyla beraber kazanırken Uhud'da kaybetmesi tamamen Müslümanların özellikle tepedeki 50 adet okçunun işini düzgün yapmamasından ve İslam'da ilk takım çalışması hatasının nelere mal olduğunu anlatması açısından önemlidir.

Çoğu müslümana göre bu sadece bir imtihandır. Elbette imtihan boyutu göz ardı edilemez ama bu br imtihansa en büyük uyarısı "Müsümanlar takım çalışması içinde olmalıdırlar" anlamına gelir. Bugün bu mümkün değildir. Çünkü herkez her cemaat baş olma hayalindedir ve istedikleri vahdet kendi cemaatlerinde bir vahdet oluşturmaktır. 

Hatta aynı cemaat içinde bile güç kavgaları görev ve yetki çatışmaları yaşanmakta olup "İtaat et rahat et" prensibiyle sorgulamayan beyni alınmuş muhlis tip müslüman oluşturulmaktadır. Oysa Hz Muhammed insanları imana davet ettiğinde onların iyi olan kiişilik özellilerine değil kötü olan kişilik özelliklerini hedef almış ve herkezin şahsiyetini korumasını sağlayabilmişti.

Günümüzde Müslüman kimliği ve kişiliği boğulmuştur. Hemen hemen yok olmuş ve yok hükmüne alınmıştır zira Şakirt olmak, Ehli Sünnet Olmak, Şafii olmak, Sufi Olmak, Selefi Olmak, Ak Partili Olmak, Sağcı Olmak, Ülkücü Olmak, Türk İslam Sentezcisi olmak, Kürt İslamcı olmak, Murid olmak dah fazla ön plandadır. Bu kişilik ve kimliklerin Kuran'dan uzaktan yakından alakası da yoktur. Zira geleneksel Ehli Sünnet öğretisinde (ki Şiilerde de çok farklı değil) Kuran ışı literatür daha fazla öne çıkmaktadır. Mesela Hadis Şafi ezhebinde Ayetten önce gelir. Bu durum bir çok diğer İslamcı görüşlerde de aynıdır  ( Bkz. Kuran Müslümanlığı Sapıklığı ).

Oysa bu sapıklığın kaynağı Kuran değil sorgulanmayan ve çoğu yalan olan hadislerdir.