Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '09

 
Kategori
Bayramlar
 

Kurban bayramı

Kurban edilecek hayvanın günler öncesinden belirlenmesi ile başlardı süreç. İlahi bir amaç için seçilmiş olmalarından mıdır bilinmez, saygıdeğer bir varlık muamelesi görürlerdi. Kurbanlığın yattığı yer temiz tutulurdu her daim, yiyecekleri itina ile hazırlanırdı. Çocuk aklımla bile törensel bir havanın hakim olduğu iç avluda, dayılarım, teyzelerim, özellikle rahmetliler dedem ve anne annemin özel bir şey için hazırlandığı belli koyunlara bakışının farklı olduğunu hissedebilirdim.

Gün doğarken uyandırılmak bayramla alakalı hoşlanmadığım tek husus olarak kalmış hafızamda. Büyüklerle bayram namazına gider, cami çıkışı yaşlı elleri nasırlaşmış dedelerin ellerini öperdim, zor gelirdi.

Eve döndükten hemen sonra ortaya çıkan bıçaklar ( günler öncesinden küçük dayım tarafından samuray kılıcı keskinliğinde bilenmiş olurdu ) her seferinde rahatsız ederdi beni. Birbirlerini ve bıçakları görmesinler diye sanırım, gözleri bağlanırdı koyunların . Dualar eşliğinde başları okşanan kurbanlıkların nasıl uysallaştırıldığını ve kesme işleminin ne kadar hızlı yapıldığını hatırlarım. Kurban kesme yöntemleri babadan oğula miras tekniklerle yapılır, kurban kesebilmek ‘’ erkek ‘’ olabilmenin gereklerinden sayılırdı. Belirli bir mesafeden daha yakına gitmemize izin verilmez, akan kandan kıpkırmızı olmuş zemin kesme işleminden hemen sonra toprakla kapatılır, izler silinirdi.

Terden sırılsıklam olmuş 3 koca adam ayağa kalkma gayreti içindeki boğayı zapt etmeye çalışıyorlardı.10 yaşındaydım. Kesilen boynundan oluk oluk kan akıyor olmasına rağmen hala bu kadar güçlü olabilmesi ürkütmüştü beni. Öfke içindeki yaşlıların kesme işlemini yapan adama hakaretler yağdırdığını o zaman fark edebildim. ‘’ Eziyet’’, ‘’günah’’, ’’yazık’’ kelimelerinin defalarca kez geçtiğini hatırlıyorum. Hayvana, ‘’hayvanca muamele’ kabul edilemezdi.

Kayseri Pınarbaşı ilçesine bağlı Kaynar kasabasında böyle kesilirdi kurban. Uyulması zaruri kuralları ile bir tören ağırlığında başlar ve biterdi kesme işlemi. Hemen herkes uyardı ''sözlu kurban anayasasına ''.

Minicik çocukların seyretmesine izin verilmesini mi eleştirelim, kurban alanlarının meydan savaşı sonrası Otlukbeli ovası misali kan içerisinde bırakılmasına mı ? Yoksa ilahi bir amaç için kestikleri kurbana karşı hiçbir şey hissetmeden, özensiz ve beceriksizce bu işi yapmaya soyunanlara mı kızalım. 20 yıl önce – 20 yıl sonra … Kurban uygulamaları da , ölçü kabul edebileceğimiz pek çok şey gibi, her alanda ‘’ geriye gidişimizi ‘’ doğrular nitelikte. İyiye, güzele yenilerini ekleme umudumuz yok zaten de, sahip olduklarımızı da göstere göstere mahvediyor olmamız korkutucu.

Görgüsüzlüğün mazereti olur, anlayışla da karşılanır belki.

De,

Vicdansızlığımızın mazereti nedir ? Diyelim ki insanlar anlayış göstersin. Uğruna kurban kestiğimiz Yaradan’dan hangi cesaretle anlayış bekleyeceğiz görelim bakalım.

Bayramınız kutlu olsun.

 
Toplam blog
: 5
: 537
Kayıt tarihi
: 16.11.09
 
 

Bodrum'dayım. Mesleğim yok, alaylı otelcilik çalışanıyım. “Modern” çoğu değerleri saplantı derecesin..