Kurban edilen Kemeraltı

Modernleşme ve gelişme adına kentlerimizde olabildiğince uğraş veriliyor. Şantiye görünümündeki kentlerimize kısa süreli ayrılıkların ardından geriye döndüğümüzde inanılmaz değişikler karşılıyor bizleri...

Genellikle insan yoğunluğunun hat safhada olduğu bölgeler yerel yönetimlerimiz tarafından yap-boz misali birer oyuncağa dönüştürülüyor. Plansız, gelecek vizyonundan ve bilincinden uzak projelerle kurban ediliyor hafızalardaki anılar birer birer...

***

Merhum İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın çok güzel bir sözü vardı: "Kentler, ona sahip çıkanlarındır." Maalesef ki kentlerimiz ona sahip çıkanlar tarafından yönetilmiyor. Karar alma mekanizmaları hep tepeden bakan anlayışa mahkum edildiğinden sokaklarda yürüyen insanlar kendi sokaklarında yapılanları anlayamıyor, kabullenemiyor...

***

İzmir denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri Kemeraltı. Geçtiğimiz günlerde Kemeraltı'nın İzmir ekonomisine etkisi konulu paneli izlemek üzere Yaşar Üniversitesi'ndeydim... Kemeraltı enine boyuna anlatıldı.Yıllardır Kemeraltı'nda iş yapanlar, ekmeğini tarihi çarşıdan kazananlar olumsuz tabloları önümüze serdikçe içim karardı. Oysa tıpkı onların çocuklukları gibi benim de çocukluğum Kemeraltı'nın yaşanmışlıklarıyla doluydu. Bayram öncesi, sünnet-düğün öncesi Kemeraltı simgeydi birçok hayat için...

***

Zincir mağazalar, dev alışveriş kompleksleri derken Kemeraltı'nın cazibesi gitgide azaldı durdu. Bu yok oluş, tükeniş sürerken Kemeraltı esnafıyla beraber yerel yönetimlerimiz de uyudu maalesef. Sessizce izlendi uzaktan Kemeraltı'nın yok oluşu...

Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Hasan Ceylan en büyük hedeflerinin 24 saat yaşayan bir çarşı olduğunu söyledi. Konak Belediye Başkanlığı görevinde üçüncü yılını dolduran Dr. Hakan Tartan da görevi boyunca yaşadıklarını değerlendirdiği toplantıda aynı konuya vurgu yaptı. Gündüz kadar, gece de yaşayan bir Kemeraltı...

***

Yurtdışına gidenler bilirler. Avrupa'nın birçok önemli kentini var eden unsur tarihi yaşanmışlığıdır. Tarihi binalarıyla, çarşılarıyla kent merkezlerinde insanların çekim merkezi olan caddelerde, cadde mağazası olarak tabir edilen yaşam merkezleri vardır. Bizlerin hayatına hızlı giren alışveriş merkezlerinin daha küçük boyutlularının yan yana sıralandığı caddelerdir bunlar. Caddenin ortasında tarihi bir çeşmeye, köşe başında tarihi bir kiliseye, bazen de sokak çalgıcılarına rastlarsınız. Yine dondurmanızı yerken sokak ortasında soluklanır tarihi havayı içinize çekerseniz. Kimse size karışmaz, işporta yoktur, güvenlidir. Işıl ışıldır gece yarısı bile olsa... Kente adımını atan herkes yemeğini de orda yer, alışverişini de orda yapar.

Bizim Kemeraltımız akşam saat 6'dan sonra tekin görünümünden uzaklaşıyor, kimseler kalmıyor maalesef.

Hızlı modernleşmenin, küreselleşmeye uyarlamanın acısını yavaş yavaş yaşarken, şu 24 saat yaşayan Kemeraltı modelini uygulayabilecek delikanlılar aranıyor İzmir'de...

abtokmakoglu@gmail.com