Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '17

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kürdistan Referandumu: Türkiye, İran, Irak ve Suriye'nin Yok Edilme Operasyonu

Kürdistan Referandumu: Türkiye, İran, Irak ve Suriye'nin Yok Edilme Operasyonu
 

Her şeyden önce Allah bu kez devletimizi, milletimizi, İran'ı, Irak'ı, Suriye'yi ABD'nin son soykırım ve savaş planından korusun diyorum. Çünkü bu kez yaşanan daha önceki hiçbir şeye benzemiyor. Bu kez yapılmak istenen bitirici vuruş...

25 Eylül'de adı "Bağımsızlık referandumu" konulan şey bir referandum değil, ABD-İsrail ikilisinin PKK'yı da kullanarak Türkiye ve İran'a karşı taarruza geçme planının bir parçasıdır.

ABD bu referandum için 3000 özel kuvvet askerini Kerkük ve Erbil'e yerleştirmiş durumdadır. Yani bu referandumun askeri güvenliğini almaktadır. PKK'ya 3000 tır silah gönderimini tamamlamıştır. Bu kadar silah Alman ordusunun elindeki toplam silah miktarına eşittir! Yani ABD bölgede planladığı büyük savaş için dev bir katil ordusu hazırlamaktadır.

ABD'nin emriyle başlatılan bu referandum olayının amacı bellidir. Büyük savaş çıkarmak.... Öncelikle Türkiye'nin Irak'la ve Suriye ile bağlantısı kesilmek istenecektir. Ardından aynı durum İran için de olacaktır. İran'ın güneyde Irak'la olan kara sınırı kendisini güvende hissetmesi için son derece yetersizdir. ABD kuzey bağlantısını kesip oraya dev PKK üsleri kurarak Piranşahr üzerinden İran'a yürüyecektir.

Bu süreçte Türkiye bu şerefsizce kuşatma harekatını kırmak için sınırötesi harekat yaptığında ABD'nin bize karşı kahpece taarruza geçme ihtimali hiç şüphe yok ki vardır. Bunu PKK'lı emir erlerine yaptıracaklardır.

Aslında ABD'nin taarruz planını anlamak için sadece Suriye ve Irak'ın güncel haritasına bakmak bile yeterlidir. ABD'nin niyeti Kürtleri bu savaşın içine sokmaktır. Sonraki aşamada bir süre İran ve Türklerin müdahale etmesini isteyeceklerdir. Bu sürede hem psikolojik hem de fiziksel taarruz başlatacaklardır.

Ancak kahpeliğin büyüklerinden birisi yine Kuzey Irak'ta ezici çoğunluğu elinde tutan sünni müslüman Kürtler, Türkmenler ve Araplara yapılacaktır. Bu gruplar birbiriyle savaştırılıp eritilirken İslamla hiçbir ilişkisi olmayan PKK'lılar ABD emriyle sürece dahil olup tahminen 2 milyon müslüman Kürt'ün bir şekilde yok edilmesine yardımcı olacaklardır.

Çünkü bu Kürtler bölgede oldukça bölgede Büyük İsrail kurulması yine zordur. Bu Kürtler bir şekilde Irak ordusu içindeki ABD subaylarınca sözde Irak'ın bütünlüğünün savunulması bahanesiyle kıyımdan geçirilecektir.

Sonra PKK, yine ABD emriyle devreye sokulup müslümanların başına İslam düşmanı bu katiller getirilerek bölge İsrail'in yerleşimine müsait hale getirilecektir.

Bu süreçte Türkiye ve İran'a eş zamanlı saldırılar ABD ve İsrail eliyle yapılacaktır. İşte tam da bu noktada Türkiye kadar İran'ın ne yapacağı da büyük önem taşımaktadır. Eğer Türkiye'yle ortak hareket etmeyip meşhur "Fırsatını bulup Türkiye'yi zayıflatacak bir hareket yapayım" şeklindeki alışkanlıklarını tekrar etmeye kalkacak olurlarsa İran'a da tarih sahnesinden silinmek üzere elveda diyebiliriz.

Çünkü İsrail İran'ın komşusu olursa bu kadar ABD-PKK desteğiyle ortada İran diye bir şey bırakmaz. Zaten güçlerini sınırsız gören, kimseye yaşama hakkı da yaptıklarından dolayı hesap da vermeyen bu devlet İran'ı yok edecektir. Tamamen yok etmese bile artık İran'ı ciddi bir devlet olmak yerine bir mahalle muhtarlığına dönüştürecek kadar zayıflatacaktır.

Dolayısıyla bu süreçte Türkiye'nin ve İran'ın ortak olarak ne yapacakları çok önemlidir. Kimsenin hiçbir hatasının telafisi yoktur. Düşman ortadoğuda son büyük katliamını ve oyununu oynamaya hazırlanmaktadır. Bunun için yaklaşık 60.000 kişilik beyni tamamıyla yıkanmış bir katil ordusuna eşlik etme emri almış 220.000 kişilik peşmerge gücü, 3000 tır silah ve binlerce ajan-subaydan oluşan dev bir işgal gücünü hazır bekletmektedirler.

Üstelik bu peşmerge gücünün önemli bir kısmı müslümandır. Kitapsız PKK'lılarla birlikte hareket ederek kardeşi olan diğer müslümanlara karşı savaşmaları emredilecektir. Belki de Hz. Ali'nin ve Hz. Hüseyin'in şehit edilmesinden sonra İslam dünyasına atılmış en büyük fitne tohumunu yeşertmekle görevlendirileceklerdir.

Üstelik ne uğruna? Sözde bağımsızlık gibi görünen ancak gerçekte bölgeyi İsrail yerleşimine hazır hale getirme uğruna...

Gün bugündür. Yavuz Selim Han ile Şah İsmail'in ordularının aynı cephede tüm güçleriyle ortak hareket etmelerinin günüdür. Bugün İran ve Türkiye'nin kaderlerinin ortak düşman için bir yazıldığı gündür. Bugün tüm anlaşmazlıkların bir yana atılıp iki büyük İslam devletinin tek bilek olmak zorunda olduğu gündür. Ve bugün yüzlerce yıldır bir türlü uzlaşamayan Şiiler ve Sünnilerin yok olmamak için birleşmek zorunda olduğu gündür.

Ayrıca bugün Erdoğan ve Esad'ın acilen barışması gereken gündür. Bugün Suriye'de yapılan tüm yanlışlar için "Hepsiyle ilgili iki taraf da geçmişi siliyor" demek zorunda olduğumuz gündür. Bugün bunca karmaşaya rağmen Suriye Türkiye ordularının da yanyana aynı cepheye geçmek zorunda olduğu gündür. Bugün başka günlere benzememektedir.

Kafir orduları ne Bedir'de ne Uhud'ta ne de Hendek'te İslamiyeti ortadan kaldırmak için bu kadar büyük bir katil sürüsüyle bu kadar büyük bir ordu kurmamışlardı. Bugün Hamza'nın oku ile Ali'nin zülfikarının yeniden aynı safta kafire karşı mücadele vermek zorunda olduğu gündür. Bugün şakası olmayan bir gündür.

Ayrıca bugün, kendisinden başka kimseye yaşama şansı tanımayan ABD ordularına karşı Rusya'nın da sondan bir önceki şansını kullanmak zorunda olduğu gündür. Bugün burada sessiz kalınacak işgalden sonra Rusya savaşı kendi topraklarında karşılarken "Nerede hata yaptık acaba?" deme lüksüne sahip değildir.

Hiç şüphesiz aynı durum Çin için de geçerlidir. Bugün İran, Türkiye, Irak ve Suriye yok olursa Afganistan da yok olur, kuzey kore de. Nihayet Rusya ve Çin'in hiçbir doğal savunması kalmaz. Bu açıdan da gün bugündür.

Allah Türkiye'yi, İran'ı, Irak'ı islamı ve müslümanları tamamen ortadan kaldırmak isteyen bu katillerden ve tüm oyunlarından korusun. Müslümanları kafir ordularına galip eylesin. İslam topraklarının içinde olup kafire hizmet ederek müslümanları içten zayıflatan tüm hainlerin ellerini de tıpkı taarruza geçip bu devletlerii ortadan kaldırmak isteyen bozguncuların ellerini kuruttuğu gibi; Leheb'in ellerini kuruttuğu gibi kurutsun.

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..