Küremiz ısınıyor...

Evet küremiz ısınıyor ve biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu çok klişe kalmış olabilir ama durum böyle. Sanayi Devrimi ile birlikte hızla gelişen ülkeler sadece paraya ve paranın getirdiği güçle beraber geliştiler, kocaman oldular ve onlar büyürken bizler aslında küçüldük ve dünyada küçüldü. Öyle ki her şey güçle ölçülür oldu. Biz bu ülkelere kısaca gelişmiş ülkeler diyoruz (bence hormonlu demek gerek ya neyse).

Diğer ülkeler, gelişmekte olan ve gelişememiş ülkeler ise kendileri gelişememiş olsalar bile en azından dünyayı farkında olmasalar da korudular. Ve gelişmiş ülkeler diğer ülkelerin gelişmesini engellediler, engellemeye de devam ediyorlar. Amaçları ise bence şu "biz dünyaya yeteri kadar zarar veriyoruz ama gücü tercih ediyoruz, hem güçlüyüz hem de zararlı, onlar güçsüz ve zararsız olsunlar da nötrleyelim" : )

Mesela şu petrol zengini ülkeler. S. Arabistan mesela. Petrol küremize zarar veriyor, ama onları zengin yapıyor. Bakın Türkiye'de susuzluk tehdidi var ve eğer tatlı su kaynakları birgün biterse -az kaldı- tuzlu su kaynaklarını kullanmak gerekecek ama bu çok masraflı bir iş. İşte S. Arabistan'a şu açıdan bakacağım. En büyük tuzlu su arıtma tesisi bu ülkede; biliyor muydunuz? Bu şu demek oluyor, bu ülke ancak denizler tükenirse susuz kalacak. Peki bu kadar pahalı ve büyük bir tesisi hangi kaynakla yapmış olabilir, evet tahmin edeceğiniz gibi petrol geliriyle. Yani onlar petrolle zengin olup susuz kalmıyor, bizler petrolle fakirleşip susuz kalıyoruz.

Sadece petrol olsa; bir de nükleer enerjiyi çıkar yol olarak gören ülkeler ve ülkemizdeki siyasiler var ne yazık. Halbuki güneş ve rüzgarla çalışan enerji sistemleri tercih edilmelidir. Şu an için pahalı sistemler olabilir ancak geleceğe yönelik uzun vadede yarar sağlayacaktır.

Anlatmak istediğim ya da anlatmaya çalıştığım şeyi herkes anlamıştır. Belki fazla bir şey anlatamadım ama gerçekleri herkes biliyor ve yaşıyor.

Petrol, kömür, nükleer enerji ve doğalgaz yerine güneş, rüzgar, su...

BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN...