Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '07

 
Kategori
Eğitim
 

Küresel çöküş

Küresel çöküş
 

Bir yanda nüfusun, diğer yanda ise sermayenin küresel boyuttaki hızlı artışı; zengin ile yoksul arasındaki farkı daha da açmakla kalmayıp, dünyada yoksul sayısının yüzdesini de büyük ölçüde arttırmaktadır. Bilindiği gibi nüfus artışı dünya kaynaklarının dengeli bir biçimde dağılmasında en büyük engellerden biridir. Buna karşın dünya üzerinde bulunan yenilenemeyen doğal kaynaklar sabit olduğundan, insan sayısı arttıkça dağıtımdaki eşitsizliğin de artacağı üzücü olmakla birlikte herkes tarafından anlaşılabilecek küresel bir gerçektir. Eğer kişi başına düşen ortalama doğal kaynak miktarı yaşamı sürdürmek için yeterli değilse, bu durumda eşit paylaşım da bir çeşit sosyal intihar olacaktır.

Yenilenemeyen doğal kaynakların kullanılmasında ve bunların paylaşılmasında sürdürülebilir kalkınma yöntemleri uygulanmaz ise, dünya kaçınılmaz olarak büyük bir çöküş ile karşı karşıya kalacaktır. O nedenle büyük çöküş gerçekleşmeden önce ve hala dünya üzerinde yaşamı sürdürmek için yeterli olduğunu inandığımız doğal kaynaklar var iken; gerek ekonomi, gerek nüfus ve gerekse doğal kaynaklar açısından sürdürülebilir kalkınma yöntemlerinin benimsenmesi; artık günümüzde geç kalınmış bir önlem olmakla birlikte, başarılı olunabilmesi için elimizdeki tüm imkanları kullanmaktan başka çare kalmamıştır.

Peki bu büyük küresel çöküş nasıl meydana gelebilir;

Gerek nüfus açısından gerekse ekonomi açısından büyüme; sistemin taşıma kapasitesine veya sınırlarına yaklaştıkça; olumsuz halkalar (Çevre kirlenmesi, yenilenemeyen doğal kaynaklar, kıtlık, yoksulluk vs.) giderek güç kazanır. Sonunda olumsuz halkalar olumlu olanlarını dengeler veya onlara baskın gelir ve böylece büyüme son bulur.

Olumsuz halkalardaki doğal gecikmeler, nüfusun ve sermayenin ulaşabilecekleri en yüksek düzeyi aşmalarına neden olabilir. Bu aşırı gelişme dönemi, kaynakların zararına sonuçlar doğurur. Bu durum aynı zamanda genellikle çevrenin taşıma kapasitesinin azalmasına neden olur. Böylece nüfus ve sermaye de kaçınılmaz düşüş olarak ifade edilen büyük küresel çöküş meydana gelebilir.

Teknolojik çözümler, büyümenin devam edebilmesi için olumsuz halkaların etkisini azaltmak veya oluşturdukları baskıları gizlemek için düzenlenmiştir. Bu araçlar büyümenin neden olduğu baskıları kısa dönemde hafifletebilirler, fakat uzun dönemde sistemin aşırılıklarını ve çöküşünü önleyemezler.

Yukarıda ifade edilen gerçeklerin büyük bir kısmını Sürdürülebilir Kalkınma Modelinin kurulmasında öncülerden olan Donella Meadow’sun, dünyada büyük etki meydana getiren “Ekonomik Büyümenin Sınırları” adlı kitabından alıntı yaptım. Bundan yaklaşık 35 yıl önce yazılmış bir kitapta bu gerçek ifade edilmiş olmasına rağmen teknolojik gelişmeler bizim gözümüzü kör ettiğinden halen bu gerçeğin farkında değiliz. Ama bu çöküş gerçekse ve gelecekse; bir anda ve belki de en gelişmiş ve en mutlu olduğumuz dönemde gerçekleşme ihtimali çok yüksektir.

O nedenle bu çöküşü engelleyebilmek için alınacak her türlü önlem insanlık adına hayati bir öneme sahiptir.

 
Toplam blog
: 27
: 2130
Kayıt tarihi
: 30.10.06
 
 

1979 Sakarya doğumluyum, 1,5 yıl Milli Eğitim' de öğretmenlik yaptıktan sonra,11 yıldır da üniver..