- Kategori
- Sosyoloji
Küresel güçler ve oyunları
Bugün dünyanın geri kalmış ülkelerinin geleceği; globalleşme ve küreselleşme kavramlarına dayalı yabancı ve güçlü batı sermayesine kurban edilmektedir.
Buna vize vermeyen ülkelere iseşiddet ve cebir uygulanmaktadır.
Dünyada medeniyetin gelişmişliği; asla ileri teknoloji ve güçlü sermaye ile ifade edilemez.
Aksine insanların refah ve huzurunu sağlamaya yönelik, insani değerlerin doruk noktalarına çıkarılmasıyla ölçülür.
İnsanların huzuruna zarar veren her davranış, savaşlar, cinayetler; ilkelliğin, medeniyetsizliğin en belirgin ölçüleridir.
Kapitalistler ve emperyalistler amaçlarına ulaşabilmek için ayrıca birilerinin ceplerini şişirmek, kimilerinin beyinlerini yıkayarak kör ve sağır düşürmek, duygusuz hale getirmek, başka bir deyişle robotlaştırmak (mankurtlaştırmak) çabalarındadırlar. Çünkü onların engel çıkarmayacak zayıf kapılara gereksinimleri vardır.
Toplumların önemli manevi değerlerini, kültürel miraslarını, insanlar arasındaki sevgi ve saygı bağlarını, onların daima önde gelen ve bir çatı altında tutmada rol oynayan ata, vatan, bayrak gibi kutsal saydıkları varlıklarını gözden düşürerek, indirgeyerek güçlerini zayıflatma girişimlerini sezdirmeden yürütme gayretindedirler.
Buna sinsi düşmanlık, soğuk savaş da denilebilir.
Biz, her zaman ülkemizdeki ve dünyadaki tüm insanların savaşa, kavgaya, kin ve nefrete bulaştırılmadan gerçek hak ve hukukun, adaletin şemsiyesi altında, huzur, güven ve özgürlük içinde, birbirlerine sevgi ve saygı duyarak, her türlü sefaletten ve her türlü rezaletten uzak bir şekilde yaşamasını istiyoruz.
Bu istek, inanıyoruz ki yüksek insanlık onuruna yakışan doğrultudadır ve hem de günümüz medeniyetinin asıl gereklerindendir.
Bugün dünyada silâhlanma ve savaş için harcanan paralar, yoksulluğun giderilmesine yönlendirilse; en geri kalmış ülkelerde dahi hiçbir çocuk, hiçbir insan açlıktan ölmeyecektir. Sefalet ve rezalet içinde yaşayan tek kişi kalmayacaktır.
Sözlerimi A.Einstein’in şu sözü ile bitirmek istiyorum; “Dünyada tek bir çocuk dahi mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur”.
İsmail KARA