Küresel iklim bozuklukları ve su sorunları

İklimlerin giderek olağandan farklı göstergelere saplanması dünya çapında iklimsel bozuklukların tekrar tekrar konuşulmasını zaruri hale getirmektedir. Hele birde bu bozulmaların kaynağında insanın rol oynamış olması yine belirmeye başlamış olan bu bozukluklar konusunda da, tekrar insanoğlunun kendisiyle samimi bir özeleştirisini, yine zorunlu kılmaktadır.

Bu konuyu şu küresel finans krizin yaşandığı günlerde işliyor olmamız büyük bir tesadüftür. Neden dediğinizi sanki duyar gibiyim. Fazla uzatmadan belirtelim ki, her iki bozulmanın ortak noktası, her ikisinin de nedenlerini oluşturan kaynağın yine aynı şekilde, İnsanoğlunun ve onu bu günlerine getirmiş olan kapitalist davranışlarının olmasıdır.

Her iki olay itibariyle de, kapitalist düzenin modern bireyleri öyle ya da böyle aşırı açgözlülükleri neticesinde bu günlere mahkûm kalmışlardır. Küresel krizde aslında olmayan bir kaynağı habire harcamaya çalışmanın getirdiği noktadayken, aynı İnsanoğlu doğayı da tüm değer ve kıymetleri bir kenara bırakıp hep daha fazlası için hep daha fazlasını katledip bozmuş olmanın ceremesini tatmaktadır.

Hâlbuki tarih boyunca, modern ilmin otoritesi konumundaki, felsefe ve bu ilmin filozofları mutluluğun sırrını ölçülü olmak olarak ifade noktasındayken hemen hemen bütün dinlerde ölçülü ve kanaatkâr olmanın erdemini ve israfınsa, Tanrı katında da, günah olduğunu öğütlemişlerdir. Ama maalesef, insanoğlu bunun tam tersi yönde bir eğilimle, içindeki canavara bir türlü gem vuramamıştır.

İşte bu küresel iklim bozulmaları neticesinde, bu bozulmaların bir ayağı durumunda olan, küresel ısınma birçok problemle birlikte kapımıza dayanmıştır.

Küresel ısınma sürecinin, birçok probleminden biri ve yaşamın da, en büyük vazgeçilmezi olan su ve su sorunları da hayatımıza süratle girmiştir. Ve ne demiştir atalarımız “Su hayattır.” Ne doğru söylemişler evet tamda, bahsedildiği üzere suyun hayat olması noktasında tam terside yaşamın sona ermesidir, kaostur, savaştır vs…

Sonuç itibariyle; tüm dünyada, alarm vermekte olan bu vakalara, can kulağımızla duyarlı olmanın zamanı gelmişte geçiyor. Zira yarınımız ve yarınlarımız tüm bu problemlerin ceremesini çekmeye mecbur kalacaktır. Ve yine unutulmaması gereken en önemli ayrıntı, bu problemlerin gerçekçi tek çözümünün dünya evinin tüm bireylerinin kenetlenmesiyle oluşabileceğidir. Aksi taktirde bu iş sadece mürekep yalamış tek bir zümrenin bir başına çözebileceği bir iş değildir…

Sinan Adıgüzel
22/12/2008 - 17:39