Küresel ısınma

Bugüne kadar hatta bugün de dahil olmak üzere Dünyamızı biz ve bizden önceki dedelerimiz öyle kötü kullanmışlar ki sonuç olarak ileride doğacak çocuklarımız belki de penguene benzeyecek..!

Bilim ve teknolojinin ilerlemesi o kadar hızlı ki tabir yerindeyse göz açıp kapayana kadar bir adım daha ileriyi görebiliyoruz. İnsanlar bu ilerlemeden o kadar hoşnut ki yeni cep telefonları, küçük ev aletleri, parfümler, bilmem kaç ekran t.v.’ler rafları hiç boş bırakmıyor. Ve her şeyin olduğu gibi bu hızlı ilerlemenin de bir karşılığı olacak tabiî ki..!

Uzmanlara göre;
Dünyanın ısısı düzenli olarak artıyor. Küresel ortalama yüzey ısısı şu anda 15 santigrat derece civarında. Jeolojik ve diğer bilimsel kanıtlar, geçmişte yüzey ısısının en yüksek 27 santigrat, en düşük de 7 santigrat derece olduğunu gösteriyor.

Fakat bilim adamları doğal dengenin, insanlardan kaynaklanan yoğun bir ısınma süreciyle bozulduğunu ve bu durumun dünyadaki hayatın büyük bölümünün tabi olduğu iklimin istikrarı için önemli çıkarımlara yol açacağını söylüyor.

Sıcaklık kayıtları 19'uncu yüzyıl sonlarında tutulmaya başlandı. Ortalama küresel sıcaklık 20'nci yüzyılda yaklaşık 0.6 santigrat derece arttı. Sıcaklığın artmasıyla buzulların erimesi nedeniyle deniz seviyeleri de 10-20 santinmetre arasında yükseldi.

Arktik deniz buzları, son birkaç 10 yılın yaz ve sonbahar döneminde yaklaşık yüzde 40'a varan oranda inceldi. Buna karşılık Antarktika'nın bazı bölümleri daha da soğudu. Yüzey ısısı ve troposferdeki ısı arasında bazı çelişkiler göze çarpıyor.

Sera etkisi yaratan gazların salımı engellenmezse, 2100'e kadar ortalama küresel sıcaklık 1.4-5.8 santigrat derece artacak. Olayın vehameti şöyle açıklanabilir: Medeniyetin ortaya çıkışından beri küresel ortalama sıcaklık sadece 1 santigrat derece arttı.

Amerikan, İngiliz ve Avustralyalı bilimadamları ortak bir raporla dünyanın 10 yıl sonra çevre felaketleri açısından geri dönülemez noktaya geleceğini duyurdu. Çünkü dünya ısınıyor.

Ne yapmalıyız peki? Bilimin gelişmesine engel olmak akıllıca olmaz, en azından Tıp’taki gelişmelerin devam etmesi gerekiyor, belki yeni çıkan parfümden, bilmemkaç beygir otomobilden vazgeçebiliriz! Olur mu? Kulağa hoş gelmiyor değil mi? Çünkü insanlar yaşamadan öğrenmeyi pek istemezler. Yapılacak bir çok şey var bunlara birey olarak başlanmazsa süreç hızlanacak ve şu t.v.’de gördüğümüz Amerikan filmlerindeki inanılmaz hale gelmiş dünyayla baş başa kalacağız…

Ve tekrar söylüyorum çocuklarınızın penguenlere benzemesini ister misiniz?

Öyleyse…