Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '14

 
Kategori
Deneme
 

Küresel Müslüman lider gereksinimi

Cumhurbaşkanı olduktan sonra, Erdoğan dan artık en büyük beklenti, tüm dünyadaki müslümanların arasındaki savaşları önlemeye yönelik çalışmalar yapması olacaktır. 

Ama bunu başarması için Cumhurbaşkanlığının başlaması ile çok daha kucaklayıcı bir dönüşüme girmesi gereklidir. Kendine oy asla vermeyen kitleleri de kucaklamalıdır.

Müslümanın her türlüsünü sahiplenecek bir dünya liderine sadece müslüman dünyasının değil, tüm dünyanın şiddetle ihtiyacı vardır. Bu Dünya lideri neden Erdoğan olmasın?

Dünyanın en üst düzey küresel liderleri arasında sadece küresel bir müslüman lider yoktur. Hristiyanı var hem de fazlasıyla, putperesti var, hindu dinine mensubu var, yahudisi zaten var, ama sadece müslüman bir küresel lider yok.

Bunun delilleri çoktur, örneğin Bosna katliamına binlerce insan öldükten sonra ancak müdahale edilebilmesi, başka bir örnek Irak. 2 milyon insan Dünya nın gözü önünde öldü ve halen de ölümler sürüyor.  Aynı olaylar zinciri binlerce insanın, kadın çocuk demeden gözgöregöre öldüğü Suriye de de devam etmektedir. İntihar bombaları ile insanlar gelişigüzel öldürülmekte.

Gazze de halen sivil ölümleri çoluk çocuk demeden  yine Dünya nın gözü önünde olmakta iken  BM başkanı gelip, İsrail e baş sağlığı dilerken Filistinlileri suçlamaktadır. Dünya da etkin küresel bir Müslüman lider olabilse inanın bunlar bu kadar kolay olamaz.

Mezhebi, tarikatı ne olursa olsun, müslümanım diyen tüm insanların lider kabul ettikleri bir öndere, Dünya nın acilen gereksinimi var. Bu o kadar aşikar ki. Suriye deki, Irak taki, Gazze deki, Myanmar daki, Afrika daki v.s. sahipsiz milyonlarca müslüman adeta kim vurduya gitmektedirler.

Öldürülen binlerce kadın , çocuk , sivil, müslümanın hesabı sorulamamakta ve binlerce psikopat katil ortalıkta dolaşmaktadır. Bu katillere kimse hesap sormazsa bu cinayetler de sürüp gidecektir.

Ne acıdır ki, aslında barışa ve insanlığa en çok önem veren din, müslümanlık olmasına rağmen, müslümanlar arasındaki savaş ve cinayetler diğer tüm dinlere göre çok daha fazladır. 

Bir insan öldürmenin, tüm insanlığı yok etmekle eşdeğer olduğunu söyleyen bir din mensupları nasıl böyle katliamlar yaparlar. İzah edilebilir değil.

Kimsenin inancını küçük görmek asla istemem ama taştan yapılmış heykellere tapan dinlerin mensupları bile bu derecede birbirlerine düşmezken, bu derecede katliamlar yapmazken, neden müslümanlar bu kadar korkunç bir duruma düşmüşlerdir.

Bu husus mutlaka ciddiyetle sorgulanmalı. bu durumun neden kaynaklandığı ortaya çıkarılmalıdır.

Dinimizin yanlış yorumlaması mı, siyasi nedenlerle mi, müslüman toplumlardaki eğitim düzeyi düşüklüğünün etkisi de var mı, ekonomik ve fakirlik kaynaklı mı yoksa müslümanların elindeki doğal kaynaklara ve müslümanların yaşadıkları güzelim topraklara göz koyan küresel güçlerin oyunları ve kışkırtmaları da söz konusu mu v.s.

Bence bunların hepsi de vardır. Ama tüm bunlara müslümanların küresel bir lidere sahip olmamaları da eklenebilir.

Küresel güçlerin müslüman topraklarına göz dikmeleri ve kapitalist sistemin, Demir Perde sonrası müslümanları gelecekteki düşmanları olarak görmesi ve bu nedenle de müslüman toplumlar arasına nifak sokma çabaları da bu noktada çok önemlidir.

Bunun en yakın ispatı ise İsrail in son gazze saldırısıdır. İsrail, yıllardır bu tip bir Gazze saldırısından bir Arap- İsrail savaşı çıkabilir endişesi ile çekinmekteydi. İsrail i en çok vazgeçiren en önemli 4 ordu ise Mısır, Irak, İran ve Suriye ordularıydı.  Ne tesadüftür ki şu anda bu dört ordu da devre dışıdır.

Birincisinde Küresel güç destekli Mısır darbesi sonucu Mısır, İsrail yanlısı olmuştur. Ve Mısır böylece devreden çıkarılmıştır. 

ikincisi Suriye ve Irak taki iç savaşlar nedeniyle zaten bu ülkeler Gazze için hiçbir şey söyleyecek durumda değldirler. Kendileri zaten olmak ya da olmamak durumundadırlar.

Üçüncüsü ise İranın birşekilde ABD ve Batı ile yumuşama sürecine girmesidir. Bu yumuşama önceleri beni mutlu etmişti ama maalesef sonradan şüpheli durumlar ortaya çıktı ve kafalar karıştı.

Tüm bunlar Gazze saldırısının bir planlama sonucu uygulandığını düşündürmektedir.

Aslında Türkiye de de operasyonlara girişildi. Cemaat, kullanılarak AKP ye yönelik bir operasyon yapıldı. Bu arada başta Kılıçtaroğlu olmak üzere CHP ve diğer muhalefet partileri de bu amaçla kullanıldı. Kılıçtaroğlu 2 defa ABD ye davet edildi, incelendi ve olumlu puan verildi. Bu kriz esnasında T.C.de başbakan olarak Kılıçtaroğlu nun olmasının hedeflendiği çok aşikar.

Cemaatin hakimiyetine ısrarla girmeyen Erdoğan, artık küresel güçler tarafından gözden çıkarıldı. Halbuki, herkesin bildiği gibi  AKP nin ilk geliş yıllarında Küresel güçler, AKP yi desteklemişti. neden desteklemişlerdi? Çünki , Erdoğan ın dindarlığını kullanarak onu da Cemaatin içine alarak, etkisizleştirebileceklerini düşünüyorlardı.

 Ama çok şükür ki bunu başaramadılar.

Özetle, Erdoğan dan benim artık en büyük beklentim sadece Türkiye nin gelişmişliği ile ilgilenmesi değil, Dünya da küresel bir müslüman lider olabilmesidir. Müslümanlar arası savaşlar ve katliamlarla ilgili bunların tamamen durdurulması ile ilgili çalışmalar yapmasıdır.

En büyük hayalim önümüzdeki dönemlerde Müslüman ülkelerin, ekonomik yönden çok daha iyi olduğu, savaşın, kan dökmenin olmadığı, insanlarının çok daha mutlu olduğu, çocuklarımızın ağlamadığı hep güldüğü, gençlerimizin geleceğe çok daha umutla bakabildiği ülkeler olmasıdır.

Bu mübarek kadir gecesinde ulu Allah tan bunu diliyorum.

Yüce Allahım, müslüman kadınlara, çocuklara, tüm insanlara sadece müslüman oldukları için bu kötülükleri yapanlara ve tüm bunlara izin verenlere  karşı sana sığınıyoruz.

 
Toplam blog
: 94
: 313
Kayıt tarihi
: 23.06.09
 
 

1958 Nisan İstanbul doğumluyum. Ama tatiller dışında İstanbul'da uzun süreli yaşamadım. 1975 yılı..