Küreselleşen insan

İnsan olmanın temeli, doğumla başlayan ve yaşadığı sürece bu doğal halini koruyan bir olgudur (canlılık bilimleri).

Bundan sonrası, insanla ilgili olan tüm olguların onun diğer insanlarla uyum sürecinin gelişimi ve evrene bakışı ile ilgilidir. Bu uyum sürecinin en önemli parçası günümüzde, insanın insanla, insanların insanlarla olan uyumunun ön planda olduğu görülmektedir ( İnsan ilişkileri ve sistemleri bilimleri).

Bunu sağlamak için insana bilgi verilmesi gerekli ( Eğitim bilimleri).

Doğal çevre uyumunu sağlamak için fiziksel yapısını değiştirme sürecinde değildir. Bu yapısı ile varlığını korumak ve yaşatmak için çevresindeki madde ve enerjiyi kullanma yetisini geliştirmektedir (Madde ve enerji bilgisinin ürünü teknoloji bilimleri).

Cevaplayamadığımız ve bilmediğimiz tüm şeylere ait bilgileri kapsayan güven ve moral kaynağı (Din bilimleri).

Başka örneklerle bu liste uzarken, biz insanların en çok zorlandığı alanın " insan ilişkileri ve sistemleri bilimleri " olduğu ortadadır. Küreselleşme bu alanın çözüm baskısının sonucu gelişmektedir.

Küreselleşmeyi insanlığın kendisine ait her konuda hemfikir olma çabası şeklinde değerlendirebiliriz.

Bu sürecin, sahip olunan tarih tecrübesi ve belleğinin etkisiyle barışçıl ve işbirliği içinde sürmesi tüm insanlığın ortak hedefi olacaktır..