Kurşuni

S.GÜZEL

Sanki iğneli fıçı koltuğun. Sağa dönüyorsun olmuyor. Sola dönüyorsun olmuyor. Gidip bir fincan çay alıyorsun yine olmuyor. Gelmen gerekiyor illa benim yanıma. Gelip iki laf çarpman, bu sıkıcı günün arasına, bir de kurşunilik katman gerekiyor. Beni deli etmen gerekiyor.

Bir kalp kırıldığın da bir yolculuğun başladığını bilsen, beyazlardan siyahlara giden. Söz söylemenin de, söylememenin de bir bedeli olduğunu bilsen. Bazen susman gerektiğini bilsen. Sözlerinle sömürmesen beni. Az biraz gülsen, somurtup bakmasan öyle. Bilgisayarımı yokluğumda karıştırmasan. Biraz cana yakın olsan, tatlı tatlı konuşsan. Rengimi, ruhsarımı soldurmasan, bıktırmasan beni. Bazen baksan pencerenden güneş açmış mı veya yere bir iki damla yağmur düşmüş mü ve hatta yağmur sonrası gökkuşağı çıkmış mı diye.

Bilsen ne çok özlemek isterim seni. Güneşli bir günde, yeşil valizinle gitsen şöyle hayli uzak bir yere. Bir o kadar gelmesen ve bende bir o kadar özlesem seni ve bu hasret ikimizi de darmadağın etse. Fırtına, boran olsa, yollar kardan kapansa, ve gittiğin yerde düşünsen anlamsız sözlerinin toz bulutu olduğunu.

Bana son sözün hoşça kal olsa.

Ben de sana son mektubumda yazsam kendi el yazımla, “Başa gelen çekilir, sensiz kaldı burası, her gidenin ardından gece gündüz ağlanmaz, uzun lafın kısası.”

Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

kategoriden rastgele blog getir

Yorumlar (15)

sakin anlatılabilir mi bu duygular yahu:) Sema olunca anlatılıyor galiba. Sana yazarken keyif verdi mi bilmem ama bana okurken gerçekten keyif verdi bu satırlar Sema:)) Sevgilerimle

Haşim Arıkan

16.04.2008 21:20

Cevap :: Aslında yazarken hiç de sakin değildim ama duyguları kağıda dökünce biraz sakinliyorsun herhalde. Kalbin ile kağıt arasındaki mesafe ortamı biraz yumaşatabiliyor. Keyif alman beni mutlu etti. Sevgilerimle... 17.04.2008 8:11

güzel insanlar, bu ruh dalgalanmaları, kar boran, satırlar...Bu blogla maviye kesiyorum, mavi doğuruyorum mavi bakıyorum.Karaları çiziyorum bir kalem "kurşuni" yağmur yüklü bulutumun altında gülümsüyorum.Ne güzel bir yazıydı.Elinize sağlık.Sevgiler....

üç nokta

17.07.2007 11:01

Cevap :: Mavilerinle renk kattın bloguma. Her zaman beklerim arkadaşım. Yorumunla tüm kurşuniler dağlıldı. Hafif bir rüzgar var şimdi. Belki ardından mavi bir yağmur yağar. Ne dersin? Sevgiler:) 17.07.2007 11:55

giderken yalandan "Böyle olsun istemezdim" diyerek. Zülfü Livaneli insan insanın kurdudur demiş sonra da insan insanın zehrini alır demiş. Kendimiz dahil insanın zehrini alıp rahatlatan insanlar çıksın karşımıza. Öyle güzel bir anlatım ki ancak bu kadar olur. Sevgilerimle arkadaşım

kevser şekercioğlu akın

04.07.2007 11:11

Cevap :: Öyle insanlar o kadar az ki! Genelde günlük yaşıyorlar. Arkalarında bıraktıkları zehirlerdan dolayı öyle hatırlanacaklarını bilmiyorlar. Kendi çizgilerini kendileri yaratıyorlar. İyi ki blog var içimizi dökebiliyoruz. Paşlaşımın benim için çok önemli. Çok teşekkürler bu güzel yorumun için. Sevgiler arkadaşım... 04.07.2007 11:50