Kürt, Türk'ün aynasıdır!

Özünde "Kürt sorunu" olan "Demokratik açılım" tarihi bir gerçeğe bir kere daha ayna tuttu. O da, Kürt'ün Türk'ü yansıtan ayna olduğu gerçeğidir.

Hakikat şu ki, Kürt sorunu konuşuldukça, yakın tarihin üstü ustaca örtülmüş gerçekleri bir bir aydınlandıkça, Kürt aynasında Türk gözüküyor. Hem de bütün çıplaklığıyla...

Osmanlı'nın son dönemlerinden başlayarak Cumhuriyet yıllarında izlenen Kürt politikaları, yakın tarihimizin ne denli "politik bir tarih" olduğunu, yaşanılan gerçekleri değil, "devrimin" istediklerini yazdığını bir kere daha ortaya çıkarıyor.

Bizim resmi ağızdan anlatılan yakın tarihimiz "sosyal bir projenin" uygulanmasında harç olarak kullanılmış. Yaşananlar ya da yapılanlar tarihsel bir gerçeklik içerisinde değil, söz konusu projeninin yürütülmesi doğrultusunda kaleme alınmış.

Kurtuluş Savaşı yıllarında, Kürdistan'a özerklik vaad eden "kurucular" Lozan anlaşması gerçekleşip Batı ile işleri bitince, özerklik vaad ettikleri Kürtleri "isyancı" olarak tanımlamaya başlamışlar. Devrim üzerine kurulan devletlerin isyancılara ne yapacağı da malumdur.

Bugün yaşanan sorunları bu "resmi tarih" üzerinden çözmek mümkün gözükmüyor. Çünkü bu tarih yolu, düzgün bir yol değil... Bu bakımdan bitmez tükenmez gibi gözüken tarih taştışmalarının "Kürt sorunu" nun çözümüne bir katkısı olmayacak.

Sorunu yaşadığımız dünyanın gerçeklerine göre halletmek, tarihi referans olarak almaktan vaz geçmek gerekiyor. Dünya tarihi 2010'ları göstermektedir bugün, 1930'ları değil.. Yapılması gereken önce bu maddi tarih gerçeğini dikkata almak ve buradan hareketle, bu tarihi sorunu çözmek olmalı...

Bugün artık ne özerkliğin, ne federasyonun yaraya ilaç olması beklenmemeli.. Yapılması gereken, böylesine giriftleşmiş ve çok yönlü hale gelmiş problemi, demokratik değerler üzerinden çözmek olacaktır.

Ne Türk milliyetçilerinin tarih referansları, ne Kürt milliyetçilerinin 1930'larda kalan "ulusalcı" yaklaşımları, bugünki sorunu çözmez. Çözmediği gibi, daha da içinden çıkılmaz hale getirebilir.

Sorunu çözecek olanlar, soruna "ulusalcı" yaklaşanlar değil, demokratik değerler bağlamında bakanlar olacaktır. Türkiyenin bugünki gerçeklerine bakıldığında çözümü zorlaştıran şey, her iki taraf içinde ulusalcıların hala söz sahibi olmalarıdır, diyebiliriz.

Türkiye gibi, bir imparatorluk bakiyesi ülkenin milliyetçiliği esas alan bir devlet kurması zaten pek mantıklı değildi. Ama o günün dünya konjonktürü böyle gerektirmiş olabilir. Bugün bu konjonktür yok; ama hala böyle düşünen bir zihniyet var. Sorunun çözümünü zorlaştıran da bunlar...

Kürt, Türk'ün aynasdır, dedik. Kürt sorununu demokratik açılımlarla çözebilirsek, aynaya yansıyan suret bizim geleneksel birlik ve bütünlüğümüzü yansıtan bir görüntü olacak.

Bunu bu bağlamda başaramazsak, öfkeyle dişlerimizi sıktığımız "aynanın" karşısında yine bize karşı, öfkeyle dişlerini sıkmış bir suret görünecek.