Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '09

 
Kategori
Siyaset
 

Kürt açılımı ve Avrupa birliği…

Kürt açılımı ve Avrupa birliği…
 

resim internetten alıntı


Sayın başbakan “Kürt kökenli vatandaşlarımıza daha fazla demokrasi götürerek onların sorunlarını çözeceğiz”diyor. Gerçekten saygı duyulacak bir düşünce.

Götürebilirler mi? İşte asıl sorunun birinci kısmı bu. Ben çok zengin biri isem, aileme size maddi destekte bulunarak sorunlarınızı çözeceğim diyebilirim. Ama cebimde kendimi doyuracak param yoksa benim bu sözlerim ne işe yarar? Çok çok, hayatını bir şekilde geçirmeye alışmış bir kısım aile ferdi ümitlenir, sözler boş çıkıncada hayal kırıklığına uğrar. Benim böyle bir hakkım olabilir mi?

Her ne kadar bizim adımız demokratik, laik, Türkiye Cumhuriyeti ise de, bu sıfatları ne kadar içi dolu olarak yaşıyoruz herkesin malumudur. Bizdeki demokrasi sadece zenginler, güçlüler ve dokunulmazlık zırhı arkasına saklananların gereği gibi kullandığı bir kavramdır.

DTP nin bir hanım milletvekili, yaptığı konuşmada “dilimizi aldık sıra topraklarımızda” diyebiliyor. Öteki tarafta kebapçının önünde son derece masum bir protesto yapan gençler yaka paça götürülüyor. İşte bizdeki demokrasi anlayışı. Bir yanda PKK yandaşları eruh katliamının yirmibeşinci yıl dönümünü halay çekip eylence ve havai fişek gösterisi ile kutlarken emniyet güçleri uzaktan seyrediyor, diğer tarafta bir mayısı Taksimde kutlayacağız diyen işçilere görülen reva… Bu listeyi uzatıp kalın bir kitap yapmak mümkün. Herkesinde malumu. Peki güneydoğu halkına kendilerinde olmayan hangi yaşamsal demokratik hakkı vereceksiniz? Batı halkına veripde bu güne kadar güneydoğu halkından esirgediğiniz haklar varda bizmi bilmiyoruz. Konunun bu tartışmaya açık bölümünü bir yana bırakıp madalyonun diğer yüzüne bakalım.

**********

Tarih boyunca müslümanlarla hıristiyan Avrupa, Türklerle bütün avrupa ülkeleri devamlı savaşmıştır. Yakın zamana kadar hep bizim üstünlüğümüzle geçen savaşlar sonucunda Hıristiyan Avrupa halklarının genlerine sağlam bir Türk korkusu sinmiştir. Tarih boyu hep nasıl yaparızda Türkleri yok ederiz, edemesekte etkisiz bir hale getiririz diye düşünmüş ve planlar yapmışlardır. Kendilerini kuvvetli hissettikleri her dönemde de güne göre revize ettikleri planlarını uygulamaya çalışmıştır.

Ancak tarih onlara şunu iyi öğretmiştir. Asla Türkle savaşmıyacaksın. Yoksa başına büyük belalar gelir. Ama içerden işbirlikçilerle Türklere istediğini yaptırabilirsin. 1950 lerden sonra emperyalizmin dişlileri arasında Türkiyeyi eritip parçalama planlarını uygulamaya koydular. Dünya iki kutuplu iken kendi çıkarına ters düştüğü için Türkiyenin bölünme planına karşı çıkan ABD kominizmin yıkılşışından sonra Avrupanın yanında yerini aldı. BOB projesi bu planın bir uygulama şeklidir. Dikkat edilirse ABnin her raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde etnik kimlikle ilgili istekler vardır. Kendi üklelerinde asla olmamasına rağmen. Günümüzde AB ve ABD ekonomik olarak bizi işgal etmiş durumdalar. Saklamaya gerek bile duymadan sizi ABye almıyacağız diyebiliyorlar.

2040 yılında, yapılan hesaplara göre ABnin (çoğu yaşlı olmak üzere) yüz milyon nüfusu olacak. Buna karşılık Türkiyenin (çoğu genç) yüz milyon. İşte ABnin asıl korkusu bu. “Türkler gelip ülkelerimizi işgal eder mi”

İşte bu yüzden Türkiye acilen bölünmelidir. Mümkün olduğu kadar çok parçaya. Bu yüzden bin yıldır etle tırnak olmuş halkların arasına nifak sokup karışıklık çıkarmaya uğraşıyorlar. El ele vermenin yan yana yürümenin, tam zamanıdır.

Cuma, 21/8/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..