- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 336
Kürt Açılımı ve gözardı edilen noktalar
Kürt açılımı adımı ile hükümet tarihte ilk kez Türkiyenin birinci sorununa el atmış oldu. Bu sorunu aklı selim çözmek istediklerini muhalefete rağmen söylüyorlar. Ancak bir takım çevrelerin baskılarına dayanamayan hükümet birden sorunu adını değiştirdi ve Kürt açılımı ismi ile yola çıktılar, Demokratik açılım diyerek çözüm bulmaya çalışıyorlar.
Bu çalışmada Kürtler yok, muhataplar yok, Kürt siyasetçileri yok ve sürece çok katkısı olacağı açık olan DTP sürecin dışında tutuluyor. DTP yöneticileri evlerinden apar topar götürülerek hapislere konuluyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken hükümet hala açılımdan bahsediyor. Hükümetin yapmaya çalıştığı tek şey, PKK'yi tasfiye etmek ve DTP ile DTP tabanını birbirinden ayırmaktır. Benim açılımdan anladığım budur. Yoksa açılım dediklerinde umutlanmıştım bende herkes gibi ama söylemler netleşince umudum umutsuzluğa dönüştü. Bu hükümet gerçekleri görmezden gelerek sorunu çözemez sanırım kendisi çözülür.
Bölgede araştırma yapmanızda bir sonuç ortaya koymayacak, nasıl bir metodla araştırma yapacaksınız biliyor musunuz? Kendinizde onlardan biriymiş gibi gösterip fikirlerini dinleyeceksiniz. O zaman yapılan anketlerin ne kadar gereksiz olduğunu göreceksiniz. Zeytin dalı ve silah tutarak soruna katkı sağlanılmaz. Ekonomik açıdan düşündüğümüzde bu savaşta kaybedilen 500 milyar dolar parayı bir an için ekomoi piyasasında olduğunu düşünün neler olurdu neler, bizler 25 milyar dolar için IMF kapısında nöbet tutmaktayız. Kürt sorunu olmasaydı bu harcama olur muydu? Hükümetler Kürt sorunu ve bölge için 500 milyar harcasaydılar şimdi Türkiye bambaşka bir ülke olurdu. Ama galiba Türkiye'nin güçlü olmasını istemeyen kesimler bu sürecin önünü tıkıyorlar. Hükümet de açılımın ismin değiştirerek halkı ve dünyayı kandırmaya çalışıyor. Size iki şey söyleyebilirim. Ya hükümet Kürt sorununu çözecek ya da Kürtler hükümeti çözecektir.
Bu çalışmada Kürtler yok, muhataplar yok, Kürt siyasetçileri yok ve sürece çok katkısı olacağı açık olan DTP sürecin dışında tutuluyor. DTP yöneticileri evlerinden apar topar götürülerek hapislere konuluyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken hükümet hala açılımdan bahsediyor. Hükümetin yapmaya çalıştığı tek şey, PKK'yi tasfiye etmek ve DTP ile DTP tabanını birbirinden ayırmaktır. Benim açılımdan anladığım budur. Yoksa açılım dediklerinde umutlanmıştım bende herkes gibi ama söylemler netleşince umudum umutsuzluğa dönüştü. Bu hükümet gerçekleri görmezden gelerek sorunu çözemez sanırım kendisi çözülür.
Bölgede araştırma yapmanızda bir sonuç ortaya koymayacak, nasıl bir metodla araştırma yapacaksınız biliyor musunuz? Kendinizde onlardan biriymiş gibi gösterip fikirlerini dinleyeceksiniz. O zaman yapılan anketlerin ne kadar gereksiz olduğunu göreceksiniz. Zeytin dalı ve silah tutarak soruna katkı sağlanılmaz. Ekonomik açıdan düşündüğümüzde bu savaşta kaybedilen 500 milyar dolar parayı bir an için ekomoi piyasasında olduğunu düşünün neler olurdu neler, bizler 25 milyar dolar için IMF kapısında nöbet tutmaktayız. Kürt sorunu olmasaydı bu harcama olur muydu? Hükümetler Kürt sorunu ve bölge için 500 milyar harcasaydılar şimdi Türkiye bambaşka bir ülke olurdu. Ama galiba Türkiye'nin güçlü olmasını istemeyen kesimler bu sürecin önünü tıkıyorlar. Hükümet de açılımın ismin değiştirerek halkı ve dünyayı kandırmaya çalışıyor. Size iki şey söyleyebilirim. Ya hükümet Kürt sorununu çözecek ya da Kürtler hükümeti çözecektir.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Facebook hesabınızla yorum yapın, daha çabuk onaylansın!