Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '09

 
Kategori
Siyaset
 

Kürt açılımının havası

Kürt açılımının havası
 

İçinde; demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi terimlerin bol olduğu bildiri ve açıklamalar kulağa hoş geliyor.

Öte yandan bu terimlerin içi soyularak sadece kabuğu ile sinsice tuzaklar kuruluyor. Halk, terimlerin anlamlarını bile bilmiyor.
Demokrasi, özgürlük, insan hakları sloganlaştırılarak, etnik yapı belli bir bölgede tahrik edilip şiddet duyguları körükleniyor.
Oysa, uygulamalardaki sorunlar ülkemizin her köşesinin problemi.
Demokrasi tam anlamıyla nerede? Seçim sistemi, partiler, liderler, temsil oranları gibi kriterlerin hangisi evrensel standartlarda?
İnsan hakları Anayasamızda yazdığı şekilde uygulanıyor mu? Mahkemeler, idari yapı, adalet, gözaltı biçimleri çağa tam uygun olarak yürüyor mu?
Vatandaş ve bölgeler arasında eşitlik tam anlamıyla sağlanıyor diyebilir miyiz? Özgürlükler, "çek sündür" edilmiyor mu?
Nerede gelir dağılım dengesi? Bu durum içimizde sancılara yol açmıyor mu?
Gelir dağılımını, poşetlerin içine makarna koyarak vatandaşa dağıtıp dengelemeye çalışıyoruz.
Sorun etnik köken veya bölgesel değil. Problem geneli kapsıyor. Etnik ayrımcılıkta bütünü ilgilendiren sorunlar bölgesel olarak kötüye kulanılıyor. İşin temel noktalarından birisi bu.

Son zamanlarda gündeme alınan ve kamuoyunda tartışılan konu Kürt Açılımı.
Açılım, bir curcuna ve karmaşa içinde, acele ve telaşla gündeme getirilerek ülke bir tartışma ortamına girdi. Siyasiler, bu üç beş kavrama sığınarak, ( demokrasi, özgürlük , insan hakları) bir şeyler söyleme, kendilerini gösterme havasına girdiler. Bu arada ülke iyice gerildi. Tıpkı Ergenekon sürecinde olduğu gibi ülke panik havasına sokuldu. Ergenekon yargı sürecinde, her türlü yasal engellere karşı yargıyı etkileme girişimi ve çabaları izlendi.
Gündemi belirleyenler ülkeyi yönetenler değil.
Plansız programsız ortaya atılan tartışmalar aniden gündemi belirliyor ve günlerce kamuoyu tek noktaya odaklaştığından ülkede kaos ortamı doğuyor.

Açılıma karşı çıkanlar, demokrasiye, özgürlüklere ve insan haklarına aykırı olmakla suçlanıyor.

Geçtiğimiz günlerde Federe devlet yapısı, bölünme, pasaport, referandum, mübadele, demografik yapı gibi her şey kısa sürede tartışıldı. Herkes içindekini döktü.

Öyle bir noktaya gelindi ki, ülkenin bütünlüğü bile tartışılır oldu. “Kafamızı bozmayın ha, toprak talep ederiz sonra, ” şeklinde tehditler savruldu.

Bu arada terör durmadı. Eylemleriyle köşeye sıkıştırma taktiği kullandı. Terörün mayın ve pusu tuzaklarıyla arka arkaya vatan evlatları can verdiler.

Oy ve iktidar hırsına, siyasiler, içlerinden geçen cevabı veremediler. Üstelik şirin görünmek maksadıyla, Kürtçe ağlayanlar oldu. Bilir bilmez Kürtçe selam verenler, Kürtçe şiirler okuyanlar medyada bol bol boy gösterdiler. Bunları, aklı selim ne Kürt, ne de Türk yuttu.

Sonunda kamuoyu kıpırdamaya, sessiz çoğunluk homurdanmaya başlayınca açılımın havası da ateşi de sönmeye başladı.

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..