Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Kürt politikaları ve PKK…

Kürt politikaları ve PKK…
 

Terör ülkemizde en ufak deliğe bile sinsi sinsi nüfuz ederken artık bazı şeyleri yöneticilerin ciddi ciddi düşünmesi zamanı geldi sanırım. Güneydoğudaki iki haftadır süren çatışmayı bölgesel bir olay diye geçiştirmek isteyenlere İzmir Foça’daki bombalama olayı durumun hiçte onların halka göstermek istediği gibi olmadığını bir kez daha ortaya serdi.

Foça’daki bombalama olayı açık bir tehditten başka bir şey değildir. Terör örgütü, “istersem sizi kalbinizden vururum” demektedir. Siz istediğiniz kadar hamasi nutuklar atın, “Büyük Türk milleti” edebiyatı yapın. Bunlar durumu değiştirmiyor. Terör örgütü onlarla mücadele eden askerleri yetiştirdiğiniz tugayın yakınında askerlerimizi taşıyan aracı pusuya düşürebiliyor. Yapılanlara baktığımızda 1984 den beri (kısa bir dönem dışında) yapılan her şey aynı. Laf ebeliği, konuyu saptırma, sulandırma gibi şeyler. Bu o kadar belirgin ki, o kısa dönemin subaylarını da hapse tıkarak alması gereken yerlere gerekli mesajlar da verilmiştir. Bu gün İzmir’de saldırı düzenleyenler, yarın pekala hiç hoşunuza gitmeyecek başka yerleri de hedef alacaklardır.

Yıllardır aynı laf ebeliği sürüyor. Birisi “PKK” dese yöneticiler ve onların medyadaki yandaşları hep bir ağızdan malum şarkıya başlıyorlar. “efendim devletimi Kürt kardeşlerimiz….” Böyle olunca da havanda su dövmeye, evlatlarınızı birilerinin emelleri uğruna teröre kurban vermeye devam ediyoruz.

Bir defa şunu herkes kafasına sokmalıdır. Devletin, hele hele yabancı emireri hükümetlerin yönettiği devletlerin politikası olmaz. Devlet denen örgütün izleyeceği politikaları iktidar belirler. Devletin çeşitli kademelerinde görevli olup da iktidar çizgisi dışında politika üretebilecek bir babayiğit var mıdır? Üstelik “sen başbakansın istediğini asar istediğini kesersin” mantığının egemen olduğu bir yapıda bu mümkün müdür?

Bazı ülkelerde emperyal çete askeri tam ele geçirmiş,(mesela NATO ordusu yapmış) sivilleri tam istediği gibi ele geçirememişse, bazen askerin politikası ile sivillerin politikası uyuşmayabilir. Bunu zırt pırt askeri darbeler yapan ülkelerde görürüz. Ancak emperyal çete sivil hükümetleri tam ele geçirmişse artık askeri devreden çıkarır. Ne olur ne olmaz, asker silah yani tehlike demektir. Bu durumları genelkurmay başkanlarının başbakan önündeki duruşundan açıkça anlayabiliriz.

Artık günümüzde açıkça ortaya çıkmıştır ki PKK yı var edip besleyenler onun bitirilmesini istemiyor. Görevlendirdikleri siyasetçiler de her ağızlarını açışta         “kürt meselesiiiiii” diye uzatarak ipe un seriyorlar. Evlatlarımız ölmeye devam ediyor.

Ülkede olan bütün olumlu şeyler gibi olumsuzlardan da hükümet yani iktidar sorumludur. İktidar eğer terörü bitirmek istiyorsa önce terör sorunu ile kendi uydurdukları Kürt sorununu ayırması gerekiyor. Kamera ve mikrofonun olmadığı bir ortamda Kürt kökenlilerle samimim bir söyleşi yaptığınızda, problemlerinin ülkede yaşayan diğer insanların problemlerinden farklı olmadığını göreceksiniz. Yani, PKK uzantısı partinin iddia ettiği gibi Kürt kökenlinin ilk sorunu Kürtçe değildir. Aştır, iştir. Küresel çetenin o kadar uğraşına karşın bölemediği halkı PKK marifeti ile, sanki bu terörü Kürtler yapıyormuş gibi göstererek bölmeye çalışmasının göstergesidir o PKK uzantılarının söylemleri.

Kürtlere birçok sosyal haklar verilebilir. Kuvvetli, bağımsız, ulusal bir hükümet neler yapamaz ki? Ama ortada öyle bir hükümet olursa. Laf ebeliğinden başka bir icraatı olmayanlardan ne beklenebilir ki. Ben haksızsam ispatlasınlar. Bitirsinler PKK yı. Silsinler tarih sahnesinden. Başaramazlar mı? Bence kendini Osmanlının mirası görenlerin bu işi küçük bir fiske ile bitirmeleri gerekir. Tabii isterlerse…

İzmir 2012-08-10

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..