Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Kürt sorunu ve yalanlar

Osmanlı Devleti'nin dağılmasından sonra halledilemeyen ve Türkiye Cumhuriyetinin sırtına kalan sorunların en büyüğü Kürtlerin siyasî durumudur. Bu sorunda tıpkı Ermeni ve Rum sorunu gibi Sevr antlaşması ile çözülmeye çalışılmış, ancak, neticelendirilememiştir. Kürtler nihaî hedefe ulaşmak amacıyla pek çok defa ayaklanma çıkarmışlarsa da kendilerinin de ayrılık konusunda kafaları karşık olduğu için birlikte hareket etme imkanı bulamamışlardır. Ancak, Kürtler lehine yapılan güçlü propaganda onları daima mazlum, geri kalmış, yardıma muhtaç ve demokratik hakları teslim edilmesi gereken bir toplum olarak göstermiştir. Bu yalanlara zaman zaman bizzat devlet adamları da katılmıştır. Şimdi burada bazılarını sıralayıp, kısa cevaplar vermeye çalışalım.

Yalan 1: Kürtler bu vatanın kuruluşunda ortaktırlar. Çanakkale'de Milli Mücadele de yer almışlardır.

Cevap 1: Yalanın daniskasıdır. Çanakkale'de savaşan ordu Osmanlı ordusudur. O sıralarda seferberlik olduğu için ülkenin her yerinden askerler toplanmıştır. Bu ordunun içinde Osmanlı vatandaşı olan herkes vardır. Kaldı ki, onbinlerce şehit arasında Doğu Anadolu vilayetlerinden toplanan asker (eğer hepsini kürt sayarsak 150-200 gibi komik bir rakamadır. Milli Mücadeleyi ortak yaptık da palavranın daniskasıdır. Biz Milli Mücadele için cepheden cepheye koşarken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Cemil Çeto, Ali Batı, Şeyh Eşref, Milli Aşireti, Koçgiri gibi ayaklanmalar çıkmıştır. Üstelik bunlar bir kaç defa tekrarlanmıştır.

Yalan 2: Millî Devlet Kürtleri asimile etmek istemiştir.

Cevap 2: Yalanın daniskasır. Milli Devlet, temelde İslam kardeşliği üzerine kurulmuştur. Türkiye'de tıpkı Osmanlı Devleti'nin bir devamı gibi hareket ederek bütün müslümanları ırk farkı gözetmeksizin birinci sınıf vatandaş saymıştır. Devletin resmi dili Türkçe'dir. Bu dil kurucu milletin dilidir. Tıpkı, Fransa'da İngiltere'de veya ABD'de olduğu gibi. Kurucu Milletler her zaman resmi dili kendi dilleri yaparlar. Devlet (ya da Millet) herkese Türkçe soy isimleri ve genel kabul gören ön isimler alınmasını zorunlu kılarak toplumsal temelde eşitliği sağlamaya çalışmıştır. Yani kimsenin daha adına bakılarak dışnamasına, horlanmasına izin verilmemiştir. Ne Mutlu Türküm Diyene sözü de buna hizmet eder.

Yalan 3: Kürtler geri kalmıştır.

Cevap 3: Yalanın daniskasıdır. Geri kalmışlık veya kalkınmışlık, coğrafyanın bir hediyesidir. Bu udurm aynı zamanda tarihe, zaman göre değişiklik arzeder. İstanbul, İzmir, Adana, kayseri, Malatya, Diyarbakır gibi şehirler tarihen şanslı şehirlerdir. Ticaret yolları veya merkezleri üzerindedirler. Buna mukabil, Çankırı, Kırşehir, Aksaray, Kütahya, Çorum, Tokat, Ordu, Rize, Giresun vs. şehirlerin şansı yoktur. Eğer başkent olmasaydı, Ankara'nın bile şansı yoktu. Sadece örnek olması için sayılan bu şehirlerin azıcık dışına çıkıldığında, Anadolu Türklüğünün de ne büyük bir felaketle karşı karşıya olduğu görülür. Üstelik, Kürtler, bölgelerine yönelik tüm yatırımları istismar etmişler, tüm teşvikleri geri bile ödemeye zahmet buyurmamışlardır.

Yalan 4: Kürtler bilerek geri bırakılmıştır.

Cevap 5:Bu satırlarının yazarının iki kızkardeşinin okuması yazması yoktur. diğer ikisi ilkokulu zar-zor bitirebilmişlerdir. Kaldı ki bizler şanslı aileler bile sayılabiliriz. Buna mukabil, çok evliliği ve çok çocuk yapmayı yapmayı marifet sayan kürt ebeveyn çocuklarının istikbali konusunda hiç bir çabanın içinde olmamışlardır. İlk önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yapılan bölge yatılı okullarının akamete uğraması da bunlar yüzündendir. Bununla birlikte üniversitelere giriş ülkenin tüm fertlerine eşit olduğu için -kopya çekmek başta olmak züere- her yol ile üniversitelere giren kürt sayısı geçmişten günümüze hiç de azımsanmayacak derecedir. Onlar neden dönüp de bölge kalkınmasına katkıda bulunmamışlardır.

Yalan 5: Kürtlerin demokratik hakları kısıtlanmıştır.

Cevap 5: Yalanın daniskasıdır. Eğer kısıtlanmış olsaydı, her dönem nüfuslarının temsil gücünün aksine olarak üç-dört kat fazla sayı ile meclise girmeezlerdi. Son seçimlerde bile 160'tan fazla kürt kökenli kişi milletvekilliği yapmaktadır. Bunlar, mesela Manisa, izmir, İstanbul, Mersin gibi pek çok Batı şehrinden Türklerin oyu ile seçilmektedirler. Bunlardan, bazıları en önemli bakanlıkları işgal etmektedirler. Mesela, Kürt açılımının yürütücüsü olan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Kürt kökenlidirler. Ak Parti'nin en güçlü adamları sayılan eski MEB Bakanı Hüseyin Çelik ve Dingir Mir Mehmet Fırat, eski içişleri bakanı Abdülkadir Aksu Kürt kökenli kişilerdir. Diğer irili ufaklıları da saymaya burası yetmez.

Yalan 6: Kürtler ayrılmak istiyor.

Cevap 6: İşte en büyük yalan budur. Kürtler sömürü düzenini kurmuşken, Türk Milletinin sırtına binmişken, devleti harıl harıl yiyip bitiriyorken, bütün Güneydoğu Anadolu İstanbul kadar vergi vermeyip, Marmara bölgesi kadar harcama yaparken, elektiriğe, suya oara vermezken, ÖSS, KPDS, ÜDS; KPSS sınavlarında ve bilumum diğer sınavlarda kopya çekerek işe girip hiç bir sıkıntı çekmezken, bütçeden aslan payını laırken ayrılmayı düşünmeyecek kadar akıllılar. Onların niyeti İstanbul'u izmir'i, Adanayı, Antalyayı ele geçirmek.

Eeee bunlara dur diyen de olmadığı için ayrılmayı neden düşünsünler.

Üstelik her alanda kendilerine şak-şak yapacak anasır-ı muhtelife varken neden ayrılsınlar.

Son Not: Yalanları saymaya devam edeceğim. Bu bir başlangıç olsun.

 
Toplam blog
: 26
: 1397
Kayıt tarihi
: 10.08.08
 
 

Eğitimciyim. Mesleğimi seviyorum ama dünyaya ikinci defa gelme şansım olsaydı farklı bir meslekte..