Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '12

 
Kategori
Güncel
 

Kürtaj yasak, atış serbest!

Kürtaj yasak, atış serbest!
 

başbakan


Ya! Bu ne kadar garip bir ülkede yaşiyoruz. Tamamen tıbbın ve kadının kişisel alanına alanına giren bir konuya öyle bodoslama atlamakta ne? Rahat bırakın insanları ya! Böyle garip- garip müdahaleler insanın midesini bulandırma dercesine vardı. Bir insanın bedenine müdahale etmek ağır bir bedeldir. Bir insanı istemediği bir şeye mahkum etmek, onunla yaşamaya zorlamak hem ruhsal hem fiziksel işkencenin en ağır yöntemlerinden biridir. Bir kadını istenmeyen sonuçlara razı olmaya zorlamak, insani bir kisve altındaki yasal bir zulümden başka bir şey değildir. Söz konusu olan kişisel sorumlulukla ilgili bir durumsa, insan kendi bedeni üzerinde mutlak bir denetim ve seçim hakkına sahiptir. Bu özel alanı delip, insanların ağzına, burnuna kadar girmek aslında onun zihnini, beynini, ruhunu, kökünden kürtajlamaktır.

Bir insan, mevcut durumu ile ilgili nasıl hissediyorsa: ona koşulsuz bir şekilde saygı göstermek temel bir insanı sorumluluktur.Bir insanı algıladığı ve hissettiğinin dışında bir seçime zorlamak onun beyninde ve bedeninde büyük travmalara neden olur çünkü kadın o andan itibaren içinde taşidığı parçasıyla çatismaya girer ki, bu çatisma her iki parçayı da ağır derecede hırpalar ve zorlar çünkü tıp; artık istenmeme duygusunun ta! anne karnından itibaren hissedildiğini kanıtlar nitelikte bulgular ortaya koydu. Alın size istenmediğini bile bile dünyaya gelmiş tarladaki zararlı otlar gibi marazlı nesil. Bu aynı zamanda insan ruhundaki çok derin acıların kökenidir çünkü istenmemek (istem dışı ) yani üremis olmak insan ruhunu çok derin bir şekilde yaralar. Eğer konuya ruhaniyet boyutundan yaklaşiyorsanız alın size konunun ruhaniyet boyutu SN Başbakan!

Bu ülkede sağlık bakanı unvanı taşiyan kişi olarak SN Recep Akdağ, kişisel ve toplumsal sağlık açıdan hayati bir önem taşiyan bir konuya bu kadar sağlıksız, çarpik bakıyorsa ulusal sağlığımızın nasıl umutsuz bir vaka olduğu konusu herkesçe aşikardır herhalde. Ayıp, günah, yasak gibi soyut, göreceli ve ayakları yere basmayan kavramlarla bir ulusun geleceğini ayarlamaya çalismak o ulusun geleceğine dair gerçek olan her şeyi bozmak demektir ki, bu bir ulusu gerçekle olan bağlarından koparıp, baş aşağı asmaya benzer. Başbakan ‘’kürtaj cinayettir’’ diyor. Asıl cinayet istenmeyen bir cenini bir kadının canına,kanına zorla yapıştırmak, onun üstüne dikmektir. Ve istenmeyen bir insanın dünyaya gelmesi çifte cinayettir aslında.

SN Erdoğan’ın bu hep -ben bilirim - ben söyledim oldu- ben yaptım yerini buldu- davranışlarını garipsiyorum doğrusu. Bunlar biraz peygamber vari, birazda kendilerine tanrılık atfeden yöneticilerin davranışlarına benziyor.(Şahsen ben, SN Erdoğanın ''ben bu ülkede herşeyden sorumluyum'' sözünden bunu okudum ve hissetim)  Her şeyden önce bir kadını ve cenini istenmeyen bir şeye zorlamak onu dünyada cehenneme sürüklemektir ki, bunun vebali gerçekten çok ağırdır çünkü söz konusu insan ve onun yaşimıysa insanın bin düşünüp bir söylemesi lazım SN Başbakanı bu konuda yeniden düşünmeye davet ediyorum çünkü atışın serbest kürtajın yasak olduğu bir ülkede bir ülkede gelişi güzel atışların kurbanı olmuş; karganın yuvadan attığı yavruları gibi sahipsiz, çarpik,çurpuk, marazlı bir nesilden geçilmez ve görünen o ki, tanrılar yine kurban istiyor ve tarih bize şunu ögretmistir ki; tarihten beri, bazı insanlar hep birilerinin keyfinin o kurbanı olarak bu dünyaya geldiler ve yine onların keyiflerinin kurbanı olup gittiler ….

(m.ali şirin tarih ögrt)

NOT: EVET HER KÜRTAJ BİR ULUDEREDİR ÇÜNKÜ ATIŞ SERBEST, KÜRTAJ YASAK..

 
Toplam blog
: 124
: 736
Kayıt tarihi
: 28.06.08
 
 

Kelebek için kanat neyse insan için kelime odur. (m.ali şirin) 1969 senesinde  Tunceli/ pülümürde..