Kürtçe eğitim = Bölünme

Milli Eğitim Bakanı Sn. H.Çelik, Kürtçe diye bir dilin resmen tanınmasından ve okullarda ders olarak okutulmasından bahsediyor. Kürtçe bir eğitim dilinden bahsediyor. Ben bunu büyük bir talihsizlik olarak görüyorum.

Devlet adamlığı, ileriyi çok ileriyi görmektir.

Şunu ayıralım: Çeşitli lehçeler muhakkak vardır. Bu lehçelerde konuşulmasının veya basın-yayın yapılması gayet normal bir durumdur. Bu bir özgürlüktür; ancak, bir lehçenin resmen bir dil olarak kabul edilmesi bundan çok başka bir durumdur.

Bir devlet dilinin okutulması ile bir lehçeyi karıştırmamak lazım. Eğer bu ülkede çeşitli alt kimliklerin dillerini resmen tanıyacak ve devletçe eğitimini verecek olursak o zaman bu bölünmeye hazırlıktır. Bu adım o yolda atılmış bir adım olur.

Şöyle düşünelim: Bir ülkede herkes aynı dili konuşuyor olsa bu durum nasıl bir birlik beraberlik oluşturur? Veya farklı farklı diller konuşulur ve bu dillerde eğitim de verilirse bu nasıl bir beraberlik oluşturur? Bu ikinci durum resmen bir bölünmüşlük oluşturmaz mı?

Bakınız Türkiye’de çok çeşitli ırklar olduğu gibi Lazlar da vardır. Bunların da kendi dilleri vardı. Ne oldu? Bozulmaya uğradı. Bu kötü bir sonuç değil, milletin bütünlüğü açısından bir birliğin sağlanması gerçekleşti.

Yapılması gereken Kürt vatandaşlara ulaşmak ve devletini anlatmaktır. Dostu düşmanı anlatmak ve onları teröristin kötü fikirlerinden kurtarmak için onun dilinden konuşup ülkesini, devletini ona anlatmaktır. Ülkesine bağlılığını artırmaktır.

Bugün devletin bir TV kanalı bunu yapmaya başladı. Bu gecikmiş, ama doğru bir adımdır; ancak eğitim dili olarak tek dil olmalıdır. Zaman içerisinde tam bir ulus devlet haline geliriz. Yek vücut oluruz. Yek vücut olmak mı iyi yoksa dilerle başlayan bir bölünmek mi?

Bir grup insan düşünün. Birkaç kişi faklı dilde konuşuyorlar, diğerleri farklı dilde. Dolayısıyla birbirlerinin dilinden anlamıyorlar; ama ikisi de aynı ülkenin insanı. Burada bir bölünme söz konusu değil midir?

Kürtçe! Var mı bir Kürt Devleti ki Kürt-çe olsun? Hııı, önce dilini ve bugün alt yapısını oluşturuyoruz öyle mi?

Bakınız, yıllardır bizim beynimize Kürt devletini nasıl işlediler. Kuzey Irak’ta bir parti var, ismi KÜRDİSTAN DEMOKRAT PARTİSİ. İsmine dikkat edelim: KÜRDİSTAN. Bizim basın her zaman oradaki bu partiden bahsederken aynı zamanda resmen bir ülkeden bahsediyordu. Bu güne kadar hiçbir devlet yöneticisi veya RTÜK bile bunun farkında değildir. Ben bunu yıllar önce ilçemizin Cumhuriyet savcısına şifahen söyledim. Buna getirilecek bir çözümün olmadığını söyledi.

Bir başka sorun daha doğacaktır: Diğer diller devreye girecektir. Başka? Ülkenin diğer insanları ile Kürtler arasında düşmanlıklar başlayacaktır.

Ülkeyi birleştirmek yerine dağıtmaya yönelik bir hareket... Eğer ülke insanını birleştirmek ve barıştırmak istiyorsak bu yanlıştır. Homojen bir yapının ve ulus devlet olmanın bozulması demektir. Hangisi daha iyi: Ulus devlet olmak mı, bölük pörçük eyalet halinde farklı yapılarda olmak mı?

Sn. Bakan bu adımdan kesinlikle vazgeçmelidir.