Kürtçe'nin seçmeli ders olması İngilizce öğretimine destek olur mu?

Kürtçe'nin Yeni Anayasa'da yer alması ve en azından seçmeli ders olarak okutulmasının sayısız faydaları olacaktır.  Bunların en başında yer alan hususta Aryan dili olan Kürtçe öğretiminin bir aryan dili olan İngilizce öğrenimini de hızlandıracağı olgusudur. Zira Kürtçe bir Hint Avrupa Ari dilidir ve öğrenilmesi durumunda tüm ari dillerinin de hızla öğrenilmesine destek sağlar.

Kürtçe ve İngilizceyi öğrenmiş olan bir Türk, başka kültürleride tanıdığı için lokal düşünmeyi bırakarak ırkçı ve şoven fikirlere kapılmaz ve hem Türkiye hem de dünyaya daha evrensel bir gözle bakabilir.  Bu evrensel bakış ise ülkenin demokratik ve yönetimsel olarak çağdaş olmasına en büyük katkıyı sağlar.

Bizde demokrasi ve çağdaşlık olgusu askerin darbe ve dayatmalarıyla demokrasiye balans ayarı şeklinde gerçekleştiği için, bundan sonra darbelerin önüne set çekecektir. Kürtçe öğrenimi ülkemizde Fars kültürü dediğimiz İran kültürünün anahtarı olan İran dilinide daha rahat anlamamızı sağlar. Bu ise çok daha farklı bir kanal olarak Osmanlıca'nın öğrenilmesinin yolunu açar.

Bu sayade Mevlana Rubailerini orjinal halinden farsça olarak okuyabilme imkanımız da olabilir. Atalarımızın konuşmuş olduğu 350 bin kelimelik büyük kapasiteye sahip karma bir dil olan Osmanlıcanın da anlaşılmasına destek sağlayacaktır. Bu yazdığım şeyler Kürtçe eğitimin halkımıza sağlayacağı kültürel kazanımlardır. Siyasal kazanımlar bundan bağımsız düşünülemez.

Kürtçe'nin seçmeli ders olarak ( bence seçmeli değil İngilizce gibi zorunlu ders olmalıdır ) okutulması dağda savaşan militan'ın yıllarca "verin bizim dilimizi, kültürümüzü, inkar edilmesin kimliğimiz " şeklindeki taleplerine de karşılık bulacaktır ve PKK kendisi için savaşacak militan bulmakta zorluk çekecek ve silahlı mücadelenin anlamsızlığı terörün meşruiyetinin yok edilmesiyle sağlanacaktır.

Ankara'da MAN Kamyon ve Otobüs fabrikalarında çalışmak üzere Almanca bilen Mühendis aranmasının sebebi sadece menşein Alman olması diyerek yapılan açıklamaya inanmıyorum. Almanca bilen bir Türk mühendis bir Alman Mühendisten daha avantajlı bir vizyona sahip olmasıdır ana sebep. Çünkü dil bilen bir Türk mühendisi Türkçe ile bütüncül, Almanca ile detaylı bakış açısına sahip olacaktır. Bu söylediklerime en büyük kanıt gelmiş geçmiş en başarılı araba tasarımcılarından olan Murat Günak'tır. En son VW'deydi.

Tek dil bilmek ve o dilde düşünmek dar ve o dilin kelime kapasitesine göre 50 derecelik bakış açısı sağlar (Dilimizde 50 bin kelime var). Halkımız ne kadar çok dil öğrenirse o kadar çok farklı bakış açılarına sahip olacak ve evrensel vizyonuyla kendisini yönetenleri de evrensel olmaya zorlayacaktır.

Okullarımızda çocuklarımız yabancı dil öğrenememesinin sabebi sadece teknik ve metod olarak geri olmamız mı yoksa çocuklarımızı evrensel çizgileri öğretemediğimiz için dil öğrenme isteksizliğine yol açan "Biz dil öğreneceğimize gavur bizim dilimizi öğrensin"dedirten ırkçı eğitim sistemimiz mi? Biraz düşünelim.