Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kürtçe şarkı, erkek hemşire…

Kürtçe şarkı, erkek hemşire…
 

Kaynak:Facebook


Sabahın erken bir saatinde annemi aradım, alışkın değil, şaşaladı önce bir, “ne bileyim, erken uyandım bugün” dediğimde önce bir rahatladı, ardından mutlu olduğu sesine anında yansıdı; sevinmiştir tabii, sonunda kızım normal insanlar gibi gece uyuyup, gündüz yaşayacak diye, nihayet!

“Kurultayı izliyorum” dedi, işim var benim, izleyemeyeceğim, nasıl gidiyor?

Sinir oldum, iki genç var uyukluyor, bir de, valla kadın mı dedi, adam mı, biri daha; bilmem ne kanalı habire onları gösterip duruyor!

İnadına gibi!

Bakın, kurultay yapılıyor ama uyuyanlar var demek ister gibi…

“Hımmm” diyorum…

“Hayır yani” diyor annem, “Kesin bilinçli yapıyorlar bunu!”

“Binlerce kişi içinde ısrarla neden uyuklayan iki genci gösterir ki durmadan bir tv?”

******

Öğle saatlerinde arkadaşıma soruyorum: “Çok iyi gidiyor, kalite çok belirgin!”

Akşam tekrar annemi arıyorum, görüşlerini alayım şekerim…

Yetmiş yedi yaşında mükemmel bir asistanım var; “Uyuklayan iki genci daha sonraları göstermediler, ama illa ki kullanılacak, biliyorum!

Onun dışında çok iyiydi…

Bakalım yetmiş yedilik asistanımı doğrulayacak mı zaman…

Yani, uyuklayanlar ile ilgili bir söz geçerse, asistanıma şöyle kuvvetli bir alkış istiyorum!

******

Mersin’de bir türkü barda bir emekçi öldürüldü; okumuşsunuzdur muhtemelen, istek yapılan Kürtçe türküyü “bilmiyorum” diyerek seslendiremediği için!

Tunceli’de birahanelerde kadın garsonların çalıştırılmasına tepki amaçlı eylem düzenlendi…

Çorum’da tatil günleri çalışanlar için yeni tarifeler belirlenirken içki satan yerlere % 128, diğer yerlere % 10 zam yapıldı!

Sakarya’da yirmi yaşında bir kız acile kaldırıldı, yapılması gereken enjeksiyonu erkek hastabakıcının yapması kabul edilmeyince aile kızlarını acil servisten apar topar götürdü…

******

Türk-Kürt, Türkçe-Kürtçe ayrımını yaparsanız bu kadar, silah satışına göz yumar, hatta desteklerseniz, olacağı budur!

Kızlar okutulmasın, çalıştırılmasın, özgüvenleri sağlanmasın! Evlendirilsinler on beşinde, kocaları köle muamelesi yapsın!

Ne baba evine dönebilsin, ne sırtı huzurla bir yastığa dayanabilsin…

İpler kopacaktır bir yerde, arz-talep meselesi sonucunda özgürlüğünü ancak birahanede çalışarak sağlayan bir kadın grubunu üretecektir bu sistem!

Kim bilir, boyalı tırnaklar, abiye elbiseler, vişneçürüğü rengindeki rujlar silindiğinde yatalak çocuğuna bir tas çorba yapma telaşında bir kadın vardır arkasında…

İçki ve sigarayı savunma durumunda kalmak pek hoş bir şey değil, lakin, baskı, zam, vergi ile de hallolacak iş değil!

Keyif maddeleridir, belli oranlarda tutulursa aslında insana çok da zararlı değildir; oranlar aşılırsa artık herkes farkındadır ki zararı kendinedir!

Bu noktadan sonra, devlet baba beni korumasa da olur!

Hani yani içki ve sigaraya gelen acayip zamlar ben gibileri korumak amaçlı değildir! Öyle olsa, peynir, et, meyve-sebze ucuzlardı!

Hiç biri ucuzlamıyorken içki ve sigaraya gelen zamlar, kimse kusura bakmasın ama, korumak değil, yıldırmak amaçlıdır!

Eee, o zaman da bireysel tercihlere müdahale söz konusudur ki; altında dinsel yaptırımlar arıyor insan, elde değil!

Bu durumda da laiklik ve demokrasiden dem vurmak ne derece samimidir?

******

Yirmi yaşında bir kız hastalanıyor, acil olarak hastaneye götürülüyor…

Hastanenin acil servisinde bakılıyor ve penisilin enjeksiyonu, yani iğnesi, olması gerekiyor.

Hastabakıcı, hastanenin görevlisi, yabancı değil!

Çok büyük bir problem var ki; hastabakıcı erkek!

Yaaa…

Ne kötü ki hastamız da kız cinsiyetinden!

Şöyle, kalçasının bir yani hafiften açılarak iğne olacak ama kalçasının bir yanının hafiften açılarak iğneyi yapacak kişi onaylanmıyor!

Artık, hasta ve yakınlarının gözleri karşı cinse ne derece dönmüşse!

Yani, insanın akıl falan almıyor; hakikaten herkes bu kadar abazan mı?

Her gördüğü karşı cinse karşı içinde saldırgan duygular var mı?

Yani, hastasın, acil servise gelmişsin, ya da getirilmişsin, neyse…

Allah bilir, hastanın gıkı çıkmamıştır belki, ama aile namusuna anında el koymuştur!

Hastanın çemkirdiğini düşünemiyorum, yani kişi kendinden bilir işi, lakin olabilir ya, hasta da dokundurtmak istememiş olabilir kalçasında bir parmak basılacak yere!

******

Şimdi… Diyelim ki bu hasta öldü, gitti… Olmasın tabii… Ama…

Diyelim ki oldu…

Suçlu kim?

******

Çok kötü bir gözlem, ama ne yapayım ki, işin gerçeği bu:

Aileleri tarafından örf, adet, tabu, töre diye kolayca harcanan kızlar, kadınlar, hatta adamlar; işlerine geldiği anlarda haklarını aramaktalar!

“Neden bayan hemşire yoktu?” diye cebelleşebilir biri; kızını alıp kaçırsa dahi erkek hemşirenin elinden, ölüme teslim ettiğinde!

Garip! Pek garip ama gerçek!...

Neyin nereye varacağını düşünemeyen, sorgulamayan, laf olsun diye konuşan bir toplumuz!

Yapılanlar da farklı değil!

Öylesine…

Birileri yapmış diye…

Birileri yapıp da önemsenmiş diye…

******

Vicdan da bu kadar kolay geçiştiriliyor belki bu mantık örgüsünde; böyle, öyle olması gerekiyordu, öyle, böyle öğrendik, doğrusu budur!

Ne hafif, ne kolay!

Cinselliğe verilen değer kadar; yaptım, oldu! Yaparım, yine olur!

Yaşama getirilenler değil, yaşarken keyifleri önemlidir bazı kişilerin!

Hani, yani, iki kadeh rakı eşliğinde Müzeyyen Senar dinlemek gibi bir keyiften söz etmemekteyim; o keyif ki cana can katar; öyle keyifler var ki: canlar getirir, canlar götürür…

Umurunda dahi olmaz!...

******

Bir baba, bir anne, yirmi yaşında kızını acil servise götürüyor ve erkek hemşire nedeniyle kızlarını tedavi ettirmeden geri götürüyorsa; kimse bana bu ailenin kızlarını sevdiğini söylemesin!

Yok!

Ne ben inanırım, ne Allah!

Doktorlar hiç inanmazlar!

******

Ölürse ciyak ciyak ağlarlar!

Bazı kanallar bu ciyaklamaları manşetten aktarırlar!

Bazı kişiler avuçları patlarcasına alkışlarlar…

Ölümüne neden olundu yirmi yaşında bir genç kızın!...

Flaş! Flaş! Flaş!

******

Neyse… Kurultay iyi geçmiş…

Annemin yalancısıyım…

Bakalım…

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..