Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Kurtlar pusuda mı, suda mı?

Kurtlar pusuda mı, suda mı?
 

Diziye silahsız bakış.


Her bölümü sinema havasında çekilen bir dizi. Lakin önceleri arkasında, bir yaşamış adamların yaşanmışlıklarından ve tecrübelerinden derlenmiş gerçek kişilerle alakası yoktur diye sunumu yapılıyordu. Şimdilerde ise suyu mu çıkıyor, yoksa Kurtlar Fırat nehrinde mi çekilir, ben bilmem.

Elbetde, Kurtlar ve Vatan sevdalıları var memlekette.

Ancak mafyayı ailesinde bile görmemiş, devleti ve yapısını bilmeyen halka nenni gibi işleyen bir senaryo. Köydeki tülü Osman, ve tombul Hayri için sorun yok elbette.

İnternet forumlarında çekim hataları ile ilgili onlarca yorum var. Fakat konumuz bu değil.

Biz başka bir gözle bakacağız bugün gerçeklere.

İskender nerde yapılır, Bursa da. Bursa ne renk yeşil. Öyle ise yeşil, iskenderdir diyebilir çokları.

İlk aşkın yerine özenle hazırlanan birde sevgili var; J2 11 modeli bir anaokulu öğretmeni.

Akarsu çağlarlar veya Turan Turgaylar. Tataroğlu ise evlere şenlik. Muro denen zat ise sanki bebek katili bir terörün değil, insan sevgisi ile mutluluk hareketinden şehir sorumlusu olmuş. Ona da bir film yapılır muro dağda değil şilede. Önceki Türkiye’de tabu olan jenerik bile, hoş karşılanır milletçe.

Birde ömer baba çıkar, başlar din ve kültür yüklemesi. Din ve Ahlak güzel şey aslında. Çizgi mi çekmek, Yoksa bir çizgiye mi çekmek, onun yorumu sizde.

Mematinin oğlu olması ise, tam bir çaprızdır aslında.

Alper jokerdir her konuda, Senarist teknoloji ve detay kullanmak istediğinde, joker girer devreye.

Abduley ise tam bir Iq testidir izleyiciye. Kimin adamı ve nasıl biri olmasına rağmen, defalarca gizli bir gizem katılır.

Yıllar içinde gezen, bu gezegen dizi, arazi mafya babasını da yapıyor şimdilerde. Ölen giden, tarihten silinen onlarca kişi girdi ve çıktı diziye. “Anamızı soreyler yeğenim” sözünden çoğunun tahmin etdiği bu kişi neden girmiş olabilir. Başka bir konu da gazete sütunlarından okuyduğumuz, anlamsız Nuriş çetesi tehditleri. Bir diziye bukadar ihtimam ve vizyon yüklenmişse beklentileri karşılamalıdır aslında.

Herkes çok bilir ülkemizde, aslında hiçbir şey bilmeden. Herkes kendine göre yorar adamları. Herkesin adamı farklıdır aslında. Oysa bildiklerini yazmaktan imtina edenler mi saygındır, yoksa palavralar mı?

Sonra maksadı aşan, derin sözler. Çok şey söyleyip hiçbir şey söylemeyen siyaset adamları gibi.

Biz bir emeği hiçe saymak ve yermek için yazmıyoruz yazımızı.

Eğer bir maksada ve ifşaya hizmet yoksa. Zaten öyle de olmalı. Misyonu doldurmak ve sonlandırmakda bir erdem olabilir.

Gladyonun 5 adamı ise tam bir komedi. Kayınpederi gladyo olan bir alemdar. Askere gidecek diyerek çıkarılan muro gibi karmaşık bir konu.

Son üç bölüm başbakan, medya ve istihbarat birimleri ise aklama operasyonu havasında sanki.

Gladyonun yaptığı Tokat baskını ve onlarca güncel konu dururken, suya ve sabuna dokunmamakta olabilir. Tepki toplamamakta, başka bir varsayım.

Eski Kurtlar vadisini, yani pusudan öncekini hiç izlemeyen bir vatandaşım. Son bölümünü Cd’den izledim. O zaman Polat ve ekibinin mahkemede söyledikleri hoşuma gitmiş ve duygulanmıştım. Sanırım tüm memleket sevdalıları ve vatan sevgisi olan herkes, aynı duyguya düşmüştür.

Son 14 bölümdür beklentileri vermediğini veya iyi süzgeçden geçmediğini düşündüğüm bu dizinin akibetinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Son üç bölümü için, yazdığım özel eleştiridir. Özeleştiri güzeldir aslında. Hakkını reyting olarak, milletçe veriyoruz zaten.

Son sözüm şudur, onlarca siyasi parti varken, onlarca güncel konu varken cılız olmamalı yeni bölümler.

Bu vesile ile, yakın zaman önce yitirdiğimiz, sayın Ömer Lütfü Mete’ye Allah’tan rahmet diliyoruz. Sağlıcakla kalın.

 
Toplam blog
: 26
: 1200
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

1973 doğumluyum Türkiye'nin önde gelen firmalarından birinde üst düzey yöneticilik yapıyorum. Siy..