Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Kürtler için Lozan'ın intikamı mı alınıyor?

Kürtler için Lozan'ın intikamı mı alınıyor?
 

KÜRTLER İÇİN LOZAN'IN RÖVANŞI MI ALINIYOR?

Suriye’nin kuzeyindeki Kürt şehirleri bir bir   Kürtlerin kontrolü altına girince özellikle Ankara hükümetinde bir endişe ve panik havasının hakim olmaya başladığını gözlemlemek zor değil.

Ankara hemen yanı başındaki bu beklenmedik gelişme karşısında hazırlıksız yakalanmış olmanın verdiği şaşkınlıkla: “burnunun dibinde ve de Suriye’nin bütünlüğüne helal getirtecek böyle bir oluşuma izin vermeyeceğini ve bu minvalde gerekirse müdahalede bulunabileceğini…” belirten bir takım açıklamalarda bulundu.Aslında Ankara’nın en büyük rahatsızlığı Suriye’de Kürtlerin PKK endeksli pozisyon almaları idi işet bu yüzdendir ki, Ankara kendi güdümü dışındaki hiçbir yapılanmaya rıza göstermeyeceğini dile getirmek istiyordu aslında.

Ankara hükümeti muhtemelen kendince geçmişten ders çıkarmış olmalı; zira özellikle ikinci körfez savaşında yaşanan gelişmelere seyirci kalmakla yetinip ve sonrasında bugünkü Kürdistan özerk yönetiminin şekillenmesini sadece izlemekle yetinince ve bugün Suriye ‘deki Kürtlerin tıpkı Irakta Saddam rejimine öldürücü darbeyi vurup merkezi hükümetten kopuşun önünü açan hamleleri gibi Esad rejimine karşı bugün 5 Kürt şehrini ele geçiren Kürtler için de benzeri bir durumun kaçınılmaz gibi görünüyor olması Ankara’nın en büyük korkusu.

Ankara’nın Suriye Kürtlerine karşı takındığı tavır ve tehditvari açıklamalar anında bu yeni oluşumun altyapısını hazırlayan ve destekleyen Bölgesel Kürt yönetimi başkanı Barzani’den karşılık buldu, Barzani verdiği demecinde özetle” Kürtlerin kendilerini yönetme haklarının olduğunu ve buna kimsenin engel olmasına fırsat  vermeyeceğini…” açıklayınca özellikle mavi Marmara baskını ile bölgedeki tek müttefiki İsrail’i de kaybeden Ankara’nın halihazırda tek dostu sayılabilecek Barzani’yi de kaybetmeme adına geri adım atmak zorunda kalarak: “Suriye’de Kürtler ve diğer halkların elde edecekleri kazanımlardan asla rahatsız olmayacaklarını, aksine buna sevineceklerini…”  yönünde açıklamalar yapması biraz olsun tansiyonu düşürdü denilebilir.

Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki Ortadoğu’nun en kadim halklarından Kürtlerin özellikle Lozan sonrası paramparça edilmelerinin rövanşını almaları uzak bir ihtimal gibi gözükmüyor, Kuzey Irak’ta fiili olarak bağımsız bir Kürdistan’ın varlığını artık kimse tartışmıyor bile,  halihazırda şu an için tartışılan bu devletin bölgede yayılmacı bir politika izleyip izlemeyeceği; evet dediğimiz gibi Kürtler için bağımsızlık adına sanırım tek eksik kalan BM’de bir masa ve sandalye bulmak, Suriye’de yaşananlar Kürtler adına körfez savaşlarında Irakta yaşananların kopyası desek yanılmış olmayız,  Türkiye Kürtlerinin pozisyonu bu noktada çok merak ediliyor aslında, 20 milyonluk Kürt nüfusunun barındığı Türkiye topraklarında Kürtlerin bir statü elde etme gayretleri ve yapılmakta olan yeni anayasa sürecinde bir “halk” olarak tanımlanmaları adına verilen mücadelenin sonucu yarınlar için  belirleyici olabilir.

Kuşkusuz Türkiye’de yaşayan Kürtlerin büyük bir bölümü ülke topraklarında tıpkı Türkler gibi eşit haklara sahip bir birlikteliğe yakın oldukları bilinmektedir; zaten konjöktürde de makul olan bu, Türkiye’de yaşanması muhtemel bir bölünme ve ayrışma iki halk içinde büyük çaplı bir yıkım olur ancak.

Türkiye elbette ki bulunduğu coğrafyada yaşanan gelişmelere seyirci kalmaz; fakat gelişmeleri ve gündemi iyi okuyabilmek lazım.

Bölgede yaşanan bu kaotik ortamın içinde herkes kendince inisiyatif alma çabası içinde aslında, Türkiye’nin de, PKK’nın da ve diğer güçlerinde yaptığı bu, umarım bu inisiyatif alma çabaları bölgesel savaşlara sebep olmaz.

 
Toplam blog
: 166
: 540
Kayıt tarihi
: 02.09.09
 
 

Batmanın Beşiri ilçesinde doğdum, Mersinde yaşıyorum, edebiyata ilgi duyuyorum, yerel ve ulusal d..