Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Kürtler ne istiyor?

Kürtler ne istiyor?
 

Bu başlığı okuyanlardan bir kısmının “Elinin körünü istiyor. Bilmiyor muyuz ne istediklerini” diyecektir. Eğer kendini Kürtlerin sözcüsü kabul edenlerden birine sorarsanız, “binlerce yıldır bu coğrafyada yaşamış Kürt milleti…” diye başlayan kendi içinde birçok çelişki bulunan bir nutuk dinlersiniz. Öncelikle şuna bakalım. Kürtler bir millet midir? Kulaktan duyma, ben söyledim oldu davranışların bilgilenmenin önüne geçtiği her toplumda görüldüğü gibi bizde de birçok kavram yanlış bilinir ve kullanılır. 

"Millet" sözcüğü aslen Arapça olup "din veya mezhep; bir din veya mezhebe bağlı olan cemaat" anlamındadır. Osmanlı Türkçesinde 20. yüzyıl başlarına kadar bu anlamda kullanılmıştır. 19. yüzyıl ortalarından itibaren aynı sözcük Fransızca / İngilizce nation kavramına karşılık olarak kullanılmıştır. 

Latince kökenli olan "nation", kök anlamı itibariyle "aynı atadan gelenler topluluğu" demektir. Dolayısıyla esasen Türkçe kavim veya aşiret karşılığıdır. 

(Burada bir parantez açıp neden bu günkü iktidar mensuplarının ülkemiz için anayasada belirtildiği gibi ulus kavramını kullanmayıp ısrarla millet kavramını kullandıklarına dikkatinizi çekmek isterim.) 

Bir kısmı Sünni, bir kısmı alevi bir kısmı Hıristiyan olan Kürtlerden nasıl millet diye söz edebiliriz ki? Sosyal olarak da baktığımızda, bazı küçük aşiretler dışında Kürtler, evlilikler ve göçler yolu ile Anadolu halkları ile kaynaşmış, son derece karışık bir toplum halini almıştır. Bugün Türkiye çapında sayılarının onbeş milyon civarında olduğu düşünülen Kürtlerden, kendilerinin temsilcisi pozisyonundakilere (birçok baskı ve tehdide rağmen) seçimlerde son derece cüzi oy çıkmıştır. Bu oy sayısı muhakkak ki Kürtlerin kendilerini temsil ettiği iddiasındakilere yeterince güvenmediğini göstermektedir. Veyahut da kendilerinin o vekillerin anlattığı noktada olmadıklarını gösterir. Günümüzde Kürtlerin vekili sıfatını taşıyanların büyük çoğunluğu dağınık ve çeşitli aşiretlerden oluşan Kürtlerden bir “bir” oluşturma gayreti içindedirler. Ancak çok uzun yıllardır Kürt halkını sömürenlerin asıl kendi toprak ağaları olduğunu bilen Kürtler bunlara istedikleri teveccühü göstermiyorlar. 

Türkler için anayasamız “ulus” ifadesine yer verir. Türkler sadece orta Asya’dan gelen Türklerden ibaret değildir. Buna ilaveten balkanlardan, Avrupa’nın çeşitli bölgelerinden, Arap ülkelerinden gelerek Anadolu’da yerleşmiş kavimler Türk halkını oluşturur. Bu yüzden de tıpkı Kürtlerin büyük bölümünde olduğu gibi “biz” anlayışı çok zayıftır. Bu yüzden de Türkçe ulus ise siyasi amaçla bir araya gelmiş olan boylar konfederasyonunu ifade eder. 

Görülüyor ki Kürtler de Laz, Çerkez vs. gibi Türk ulusunu oluşturan bir bölümdür. 

Tarihte pek çok örneği olduğu üzere maalesef bazı Kürt kökenliler, öğrenerek, çalışarak, çağa ayak uydurarak ülkede var olan yaşam pastasından hak ettikleri bölümü alacaklarına isyan etmeyi, sömürdükleri sıradan insanların eline silah vererek eşkıyalığa çıkarmayı daha kazançlı buluyorlar. Hele bu hareketleri batı tarafından da desteklenince deymeyin keyiflerine. PKK hareketinin asıl kimlere yaradığı bir iyi anlatılabilse Kürt halkının onları bir kaşık suda boğacakları kesindir. 

Devlet o bölgeye yeterli özeni göstermemiş olabilir, Şu olabilir, bu olabilir. Ama hiçbir şey Kürtlerin Türk ulusunun bir parçası olduğu gerçeğini değiştirmez. O bölge geri kalmışsa önce nedenini kendine sormalıdır. Bir tek örnek. Batıda sıradan bir ailenin çocuk sayısı ortalamada üçü geçmez. Birde güneydoğuya bakarsanız resim hemen ortaya çıkıverir. Örnekleri istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. 

İsterseniz Kürtler için “ulus” da diyebilirsiniz. Ama ulus olmak için bağımsız olmak ve ülke sahibi olmak gerekir. Ağır aksak yürüyen BOP projesine göre Türkiye’den koparılacak topraklar ile Kürdistan kurulmak isteniyor. Batı maşası bazıları da bunlara güvenip atıp tutuyor, dağdaki eşkıyayı destekliyor. Hükümetin bağımlı politikalarına güvenip Demokratik özerklik falan gibi sonu Türkiye’yi bölmeye gidecek yollar çıkmaz sokaktır. Bu iyi bilinmelidir. Türkiye en zayıf dönemlerinde bile bu tür isyanlara pabuç bırakmamıştır. 

Sonuç olarak içerden ve dışardan büyük bir iştahla yürütülen Türkiye’yi bölme politikalarına Kürtlerin %80 i itibar etmemektedir ve etmeyecektir. Özerklik, demokrasi diye nutuk atanlar iki günlüğüne dürüst olup gerçekleri halklarına anlatsınlar ve sonra sorsunlar bakalım. Türk ulusunun bir üyeliği mi, yoksa İsrail Kürdistan ında piyonluk mu? 

İzmir 2011-07-31 

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..