Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '14

 
Kategori
Güncel
 

Kürtler ne istiyor?

Kürtler ne istiyor?
 

Görsel internetten alıntı.


"Bu masadan ya anlaşma çıkar ya da savaş çıkar" sözlerini  büyük bir cesaretle söyleyen Batman milletvekili  Emine Ayna.

Emine Ayna  kapatılan DBP eş genel başkanı ve Diyarbakır milletvekilidir. Sözlerini aynen kopyalıyorum: 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Batman İl Kongresi'ne katılarak 'Çözüm sürecini' değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna tartışılacak sözler sarfetti. Ayna, "O masadan, müzakere ve diyalogdan ya anlaşma ya da savaş çıkar. İkisinin ortası yoktur. O masanın devrilmesini asla istemiyoruz. Abdullah Öcalan'ın elini güçlendirmek istiyoruz" dedi.

DHA | 16 Kasım 2014, 10:05
 
Masanın devrilmesi ne demektir? Bu düpedüz devleti tehdittir, Böylesi cüretkar bir tehdit gücünü nereden alırsınız?
 
Türkiye büyük ülke...
 
 Şimdi biraz sükûnet...(Yazan ve okuyanlar için)
 
Kürtler anlaşma istiyorlarmış, anlaşmada neler istiyorlar?
Evet, bu çok önemli, NE İSTİYORLAR?
 
Ülkemizde idari yönden ve yaşam tarzı bakımından herhangi bir ayrıcalık yokken daha ne isterler!
 
Birçoğumuzun bilmediği bir gerçek daha var o da ülkemiz batısının kazançlarından ödedikleri vergiler doğu yakasına aktarılıyor başka bir ifade ile batı doğuyu besliyor. Nasıl mı?
 
Yakacak ve gıda yardımları, okul harçlıkları, her çocuğa belli bir nakti   aktarım, hane reisine  geçim aylığı.  Elektrik ve su parası da  ödemedikleri gerçeği var.  Ülkemizde Türk olmayana  imkan var, Türk  50-100 TL elektrik borcunu ödemezse elektriği kesilir, su da aynen  ödeme yapılmazsa ev susuz bırakılır.
 
Nasıl ki bir ailede  evin büyümekte olan çocuğun  her isteği yapılır, bol harçlık verilerek şımartılır ve artık önü alınamaz hale gelir.  Ülkede bu güne kadar  genelde oy uğruna uygulanan yanlış uygulamanın getirdiği tablo aynen böyle.
 
Madem ki bu gün durum budur o halde  bu cesssur konuşmacılar ne istiyorlar onu öğrenmek lazım ve istekleri imzalarla kayıt altındaki bir tutanakla  teslim alınmalıdır.
 
Bu tutanaktaki istekleri (basılı yayın) gazeteler ve TV ekranlarıyla Türk halkı öğrenmeli.
 
Türk halkının bilgilenmesi kesin sağlanmalı zira bu topraklar TÜRKİYE... Bizler Türk halkıyız. Örneğin ben ve ailem Toros yaylalarına kök salmışız, bu üke bizim, bu ülke hepimizin. Ülkemizi ilgilendiren bilgileri öğrenmek bizim hakkımız...
 
Halk ülkenin gerçek sahipleridir seçilmiş kişiler halkı temsil eden görevlilerdir. Madem ki görev alarak bizi temsil ediyorsunuz, zamanında verildiği söylenen tavizlerden ve yapılmakta olan her şeyden haberimiz olması gerekir, tersini düşünmek mümkün mü?
 
Tutanaktaki istekler referandum yoluyla halka sorulabilir. Öncesinde de sorunlu bölgeden  kamu hizmetleri "strateji gereği" yavaş yavaş çekilir ki sonrasındaki durumu gözler önüne sermek açısından. Çünkü pek çok insan başına gelmedikçe bir olayı kavrayamaz ancak yaşayarak öğrenir.
 
Örneğin sağlık hizmetlerinde bazı hayatî cihazların bakımı yapılmaz,  atıl halde bırakılır.
 
Doktorlarımız ile hemşirelerimiz  kadroları  yavaş yavaş azaltılır.
 
Uzman doktor ve cihaz olmadığı için ameliyatlar devre dışı bırakılarak hizmette aksamalar yaşatılan hastalar  Kuzey Irak'a yönlendirilir.
 
Diğer kamu hizmetlerinde de buna benzer taktikler uygulansa,
 
Enerji dağıtımını sağlayan trafolar devre dışı bırakılsa,
 
Suda da benzer bir uygulama...
 
Bunları yaparken  ülkemizin güvenli geleceği açısından  herkesin  kendi yurduna dönmesi için batı yakasındakilerin doğuya, doğu yakasındakilerin ise batıya dönüşleri sağlanmalı  prosedür yoluyla  olamıyorsa  o kişilerin vatandaşlık  haklarında kısıntılar uygulanarak...
 
Şımarıklığın bir sınırı olmalı, askerimize taş atan  bayan milletvekilini  unutmadık,  6-7 ekim olayları öncesinde Selahattin Demirtaş'ın "sokağa çıkın"  cümlesiyle kargaşa ve karmaşa çıkarma  çağrısını unutmadık.
 
Ön tedbirlerden olarak;
 
Yan gelip yatarak  yaşamalarını sağlayan maddi desteklerde  kısıntılar olsa...
 
Akıllı olanları  "Haaaa,  bizi  çok berbat bir hayat  bekliyor, vazgeçelim bu sevdadan"  diyecektir..
 
Türk halkı bugünlerde yaşanan huzursuzluktan ve geleceğe yönelik belirsizlikten ÇOK MUTSUZ...
 
Bu yazı, mutlu olmasını arzu ettiğimiz  HALKIMIZ  ve  ÜLKEMİZİN GÜVENLİ GELECEĞİ için yazılmıştır, ümit ediyorum ki, aynı duyguları taşıdığımız ülkesini seven editörlerimizden de onay alacaktır.
 
Selam ve saygılar hepinize...
 
Yurdagül Alkan.
 
Toplam blog
: 344
: 1671
Kayıt tarihi
: 09.04.09
 
 

Özel bir finans kuruluşundan emekliyim. Hayatın her aşamasını acısıyla tatlısıyla yaşamış biri ol..