Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Kürtler

Kürtler
 

Benim bu yazdıklarım, bölgeyi, bölge insanlarını, yaşam tarzlarını, daha doğrusu, töreyi bilmeyenler için inanılmaz gelebilir. Hele, Kürt ismini, PKK ile birlikte duyanlara daha da inanılmaz gelebilir. Düşünün ki; Cumhurbaşkanımız bile, gençlik yıllarında, Kürtlerin varlığından haberdar değilmiş.

Kürt olayının başlangıcı, televizyonun hayatımıza girdiği yıllarda başlar. O güne kadar, dış dünyadan haberleri olmayan Kürt vatandaşlarımız, televizyondan izledikleri dış dünyayı keşfedince, bazı şeylerin farkına varmaya başladılar. Devletin başlattığı, her köye televizyon kampanyası, uyanışı hızlandırdı. Hepimizin zevkle ve ibretle izlediği, Yılmaz Erdoğan ın Vizontele adlı filmi, bu konudan yola çıkılarak yapılmıştı. Köyden kente göç etmenin hızlanması da bu yıllara rastlar. Ağalar ve şeyhler, giderek iktidarlarını yitirmeye başlayınca, ortaya PKK terörü de çıkmıştır. Geçmişten kalan eşkıyalık özlemleri de vardır. Hatırlayanlar bilir, PKK önce kendi insanlarını vurmaya ve otorite kurmaya başlamıştı. PKK, köy basıp, katliamlara ve yağmalamaya başlayınca, sahipsiz kalan köylerin bazıları kendiliğinden, bazıları devlet tarafından boşaltıldı. Köylerini ve insanlarını kaybeden, züğürt ağalar da, yine o yılların kalıntılarındandır.

Ağalar, Kürtlerin, geri kalmışlığının ve itilmişliğinin baş sorumlusudur. Geleceği göremeyen, basiretsiz ve dar görüşlü siyasetçilerin de, desteği ile, hem halkı kontrol altında tuttular, hem de sömürüp, kanlarını emdiler. Sistem, tam bir sömürü düzeniydi. Çuvalla para, teneke dolusu altını olan ağalar, bölge için kuruş harcamaz, yatırım yapmazken, birikimlerini batıya aktarıp, yatırımcı oldular. Ama, asla ağalıklarından vaz geçmediler. Şehirde oturup, belirli zamanlarda, heybe dolusu para tahsil eden ağaya, kendim şahit olmuşumdur. Memleketten gelen kurye, saygı ile eğilir, elini öper, para dolu heybeyi teslim ederdi. Ağalar, şeyhler, hala sömürüye devam ederken, PKK nın da, finansmanına yardımcıdırlar. Artık terörün ağası durumundadırlar. Devletimizde, bölgenin sorunlarının altından kalkma işinin bir bölümünü, ağalara ihale etmiştir. Türkiye den çıkıp, Irak ve Kuzey Irak a yerleşen, iki büyük ağa, Barzani ve Talabani, TC devletinden, büyük itibar görmektedirler. Devlet adamlarımız, Bakanlarımız, ayaklarına kadar gidip, ziyarette bulunuyorlar. Sözde, PKK yı böyle kontrol edecekler. Kürtlerin çok kullandığı bir deyimleri vardır. “Ağa itine buyurur, it de kuyruğuna.

1950 yılında, biraz daha demokratikleşip, çok partili sisteme geçtik. Siyasetçilerimiz, akın, akın, güney doğuya gidip, ağalara konuk oldular, Ağalara kim daha fazlasını veriyorsa, bölgenin oyunu o satın alıyordu. Bunun adına da demokrasi deniliyordu. Kimi ağalar da, pazarlık sonucu millet vekili oldular. Okur yazar olmayan ve Türkçe bile konuşamayan, millet vekillerimiz vardı. Durumu eleştirip, dalga geçenlere, Başbakan Menderes diyordu ki:” Odunu aday göstersem, seçtiririm. İnsanını böylesine aşağılayan ve küçük gören bir başbakanı, bu gün bile rahmetle ananlar, o gün, oduna oy verenler mi, acaba? Sistem değişmedi. Bu gün de aynen devam ediyor. Güney doğunun ağaları, kimi işaret ediyorlarsa, seçmen oyunu ona veriyor. Bölge insanı, demokrasiyi böyle anlarken, DTP daha fazla demokrasi için nutuk atıyor. Avrupa ya ve dünya ye da, böyle açılıyorlar. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük. Ne için, ağalıklarını devam ettirmek için. Dedikleri gibi olsa, bölgede herkes demokrasinin farkına varsa, ortada ağa kalır mıydı acaba.?

Demokratik açılım, TBMM ne indi. AKP demokratik açılım dedi ama, adını bir türlü koyamadı, koyamaz da. Bölgenin demokrasiye kavuşmasını, gerçek anlamda kimse istemez. Ne PKK, ne DTP, ne Avrupa, ne de ABD. Ne zaman güçlü bir hükümete kavuşursak, o zaman. Daha çok yolumuz var.

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..