Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Kürtlere özerklik verilsin mi?

Kürtlere özerklik verilsin mi?
 

Bilindiği üzere 1984 de sahneye konan oyun, Cumhurbaşkanının “güzel şeyler olacak” sözleri, başbakanın ünlü “Kürt açılımı” (*) projesi ardından gelen Habur rezaleti ile bu versiyonunun son perdesine gelmiş gibi görülüyor. Büyük bir aksilik olmazsa yalan rüzgarı dizileri gibi heyecanlı bir şekilde veda edecek ve yeni versiyon hazırlıklarına başlanacak. 

Neden böyle bir giriş yaptığımı tarih hakkında ufak bir bilgisi olanlar anlayacaklardır. Küresel çetenin kadrolu kışkırtıcılarının feryatlarına bakılırsa Kürtler şimdilik özerklik istemektedir. “Şimdilik” diyoruz zira kendi bildirilerinden anlaşılacağı üzere nihai hedefleri bağımsız büyük Kürdistan’dır. Acaba Kürtlerin böyle bir isteği var mı? Bu soru konunun gerçekten can alıcı noktasıdır. Çok eski bir tarihleri olmasına rağmen Kürtler hiçbir zaman bağımsız bir devlet olmayı düşünmediler. Eğer isteseler di, tarihte ellerine birçok fırsat geçti, değerlendirmediler. Veya gerçekten istemedikleri için değerlendiremediler. Küresel çete her zaman olduğu gibi Türkleri Anadolu dan sürüp atmak, veya güçsüzleştirmek için onları kullanıyor. Tıpkı Osmanlının son döneminde veya İstiklal savaşı ile genç Türkiye Cumhuriyeti döneminde olduğu gibi. 

Türk halkı artık asırlardır söylenegelen “etle tırnak”, “aynı bahçe çiçeği” gibi edebiyatlara ihtiyatla yaklaşıyor. Osmanlı döneminde Rumlarla “etle tırnak” gibiydik. Yunanlılar İzmir’i işgal edince o tırnak olan Rumların çoğu Yunan ordusu yanında yer aldı. Camilere doldurulup topluca ırzına geçilip sonra süngülerle karınları deşilen Türk kadınları bu tırnakların işidir. Bir tırnak da Ermenilerdi. Rus ordusu Karsa girdiğinde onlardan önce köylerimize saldırıp çoluk çocuk, kadın demeden Türkleri katleden tırnaklar da onlardı. Emperyalist çetenin Kürt planı biraz farklıydı. O dönemde de çalıştırdıkları kadrolu Kürtçüler vasıtası ile Kürt halkı isyan ettirilip genç Türkiye Cumhuriyeti büyümeden yok edilmek istenmekteydi. Ordumuz ve Türk halkı Yunan ile savaşırken onlar isyan çıkarmakla meşguldüler. Bu gün Musul ve Kerkük’ün bizim sınırlarımız dışında kalmasının baş sebepleri arasında Kürt isyanları gelir. 

&&&&& 

Emperyalist çetenin Ortadoğu planı sır değildir. İstedikleri sonuç Hazar gölünden Akdenize uzanan büyük İsrail’i oluşturmaktır. Bu devletin adının ne olacağı çok da önemli değildir. Amaç Asyanın bakir ve zengin kaynaklarının zahmetsiz biçimde batıya akmasının Asya halklarının köle edilmesinin sağlanmasıdır. Uygulamaya orta Doğu’da konuşlanmış Müslüman coğrafyasından başlanmıştır. Başarılı olunduğu da ortadadır. Sıra Hazar gölünü Akdenize birleştirecek planın uygulanmasına gelmiştir. Barzani ve Talabani’nin geçmişlerini iyi araştırırsanız büyük İsrail içindeki yerlerini görebilirsiniz. 

Nihai plana göre Türkiye’nin güneydoğusu bu devlete katılacaktır ama Türklerin bir karış toprak bile vermeye niyetleri yoktur. O zaman öncelikle bir özerklik koparılmalıdır. Kulağa hoş gelen bu kelime bir çok soru işaretini de beraberinde taşıyor. 

Öncelikle özerklik isteyen Kürtlerin toplam nüfusu ne kadardır. Birileri Türkiye’de 20 milyon Kürt yaşadığından bahseder ama bunun doğru olmadığı ortadadır. Aklı, küresel çetenin kendilerine yaptığı ödemede olan Kürtçülerin iddialarını bir yana bırakırsak, dünyada 15 – 20 milyon arası kürt yaşadığı, bunun da en fazla on milyonunun Türkiye’de olduğu uluslar arası araştırmacıların hesapladığı rakamdır. Kürt açılımı yapıyorum diye ortaya çıkan hükümetin ciddi bir kürt sayımı yaptırmaması veya yaptırmışsa bile kamuoyundan gizlemesi bile bu konunun inandırıcılığı için büyük bir darbedir. 

Biz uluslar arası araştırmalara güvenip on milyon diyelim. Bu on milyonun yarısı batıda yaşamaktadır. Bunlar güneydoğudaki ailelerin parçalarıdır. Onların akrabalarıdır. Şimdi sesli düşünelim. “Güneydoğuda özerkliği kabul ettik.” 

  • Orada resmi ve eğitim dili Kürtçe olacağından bir süre sonra batıdaki akrabaları ile iletişimleri kesilmeyecek midir?
  • Batıdaki tüm Kürtler güneydoğuya mı gidecekler?
  • Gitmek istemeyenler asimile mi olacaklar? Bu insan hakları ile ne kadar uyumlu?
  • Özerk bölge nüfusu itibari ile hangi illere ve ne büyüklükte bir bölgeye yerleştirilecektir?
  • Onların nihai hedefe varmak adına komşular ve PKK ya karşı uygulayacağı yaklaşım ile Türkiye Cumhuriyetinin politikaları örtüşmezse ne olacak.

Sevgili okur. Bakın azıcık aralayınca ne sorunlar ortaya dökülmeye başladı. Bu itibarla Küresel çete ve onun kadrolu iç işbirlikçileri ne kadar isterse istesin, herhangi bir özerklik veya benzeri bir durumun yaratılması söz konusu dahi olamaz. Türkiyede yaşayan Kürtler için neden bir referandum yapılıp fikirleri sorulmaz. Acaba küresel çete planları suya düşecek diye izin vermiyor mu? 

Çok daha önemli bir hususta artık birkaç kandırılmış ve kadrolu Kürtçüler dışında kimse Kürtlerin de tırnak olduğuna inanmıyor. Bunun ispatı Hatay Dörtyol olayları, İnegöl olayları ve referandum öncesi İzmir’de ki olaylar. 

Aslında küresel çetenin de özerklik planını Türkiye’de bir iç savaşı kışkırtmak amacı olarak kullandığını görüyoruz. Eğer küresel çete bir özerkliği gerçekten isteseydi hiç otuz yıldır Kürtleri batıya göç ettiririmiydi? Yerlerinde tutardı. Bir oylamada büyük bir istek çıkardı. Oysa amaç, Türk’ü Kürde, Kürdü Türk’e, Kürdü kürde kırdırmaktır. Aklıselim sahibi vatandaşlarımız bilmelidir ki, kim bu özerklik safsatasına su taşıyor, onlar küresel çetenin kadrolu elemanlarıdır. Aklı başında insanlarımız çok iyi bilirler. Artık Türkiye’de birilerinin hortlatmaya çalıştığı net etnik ayrılıklar yoktur. Sorarım hangimizin ailesinde bizim etnik kökenimizden olmayan gelin veya damat yoktur. Ne yani, küresel çete mutlu olacak diye birbirimizin boğazına mı sarılalım. 

İnanıyorum ki, bizi ayrıştırma rüzgarları bir gün dinecektir, veya dindirilecektir. O zaman PKK nın kendiliğinden yok olduğunu ve o bölgede huzur sağlandığını göreceğiz. 

(*)= Sonradan bir yığın isim aldı. 

İzmir 2011-06-22 

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..