Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '16

 
Kategori
Güncel
 

Kürtlerin işi Buridan'ın Eşeğinden daha zor

Kürtlerin işi Buridan'ın Eşeğinden daha zor
 

Atlantik-Pasifik arasında kanalın yerini tespitte zorlanan ABD senatosu!


Dört yıl kadar önceydi, Diyarbakır'da sohbet ettiğim STK yöneticisi bir işadamına, "Abi siz Kürtler çelişkilerle dolusunuz" diye takılmıştım. Bana verdiği cevap ilginçti, "Hocam siz Türkler bizi bi rahat bıraksanız biz de oturup kafamızı toplayacağız". Elbette sizli-bizli konuşmaları çok tasvip etmem. Ama bir dost meclisinde bu şakalaşmalar oluyor.

Kürtler özellikle Haziran sonrası hendek meselesiyle yeni bir kafa karışıklığıyla karşı karşıya kaldı. Bir tarafta savaşı şehre çeken ve evlatlarını ucu görünmeyen bir tünele sokan, şehirlerin yakılıp yıkılmasına sebep olan PKK diğer tarafta iki yıldır yapılan binlerce ihbarı dikkate almayan, çözüm sürecini ağırdan alan, kendi vekillerinin feryadına bile kulak tıkayan hükümet ve halkın güvenliğini sağlayamayan devlet. Halk kendisini nereye konumlandıracağına karar veremiyor. Örgütün ve devlet- Ak Parti'nin kemikleşmiş kitlesi dışındaki halk iki tarafı da kendine yakın bulmuyor. Hazırladığım hendek raporuna Alper Görmüş'ün yaptığı yorum bu durumu güzel ifade ediyordu. Görmüş raporun özetle, "İki taraf da hendek süreci başladığında halkın karşı taraftan uzaklaşacağını ve kendisine yaklaşacağını düşündüğünü ancak sonuçta halkın iki taraftan da uzaklaştığını" belirtmişti.

Malum, Aristo'nun da kullandığı bir metafor olan "Buridan'ın eşeği" benzetmesinde, iki saman balyasından birini ya da bir tarafta su diğerinde saman olan aç-susuz bir eşeğin en rasyonel tercihi yapmak isterken kararsızlıktan ölmesini anlatır. Kürt halkının işi bu açıdan Buridan'ın eşeğinden daha zor. Çünkü kendisini hesaba katmayan ve anlamaya çalışmayan iki tercihten birini seçmek durumunda. Batıdan olayı gözlemleyen birçok kişi bu belirsizliği "örgüt güç kaybediyor, HDP eriyor" şeklinde okurken örgüt yanlıları da "halk devletten nefret etmeye başladı" gibi zihinsel egzersizler yapabilir. Tabi ki taraflar içerisinde gri alanlardan hadiseleri yorumlayanlar da var. Birkaç gün önce görüştüğüm Ak Parti'nin bölgedeki önemli bir ismi, "Hocam bölgede HDP güç kaybediyor ama seçmen bize de yaklaşmıyor" demişti. HDP cihetinden de, "Haziran sonrasındaki hendekleri ve olayları halka anlatmakta zorluklar yaşıyoruz" cümlesini duyabiliyorsunuz. Benim gözlemim, halk anlaşılmak ve huzur içerisinde yaşamak istiyor. Kendisinin kim tarafından yönetileceğinden ziyade "insan gibi yönetilmek" istiyor. Halk kimlik siyasetinin kendisine ekmek vermeyeceğini, "Kürtlerin kimlik siyasetine kandığını" iddia eden koca koca uzmanlardan daha iyi biliyor. Ancak sağlıklı düşünecekleri bir zemin oluşmuyor. Devletin bölgede demokratik ortamı hazırlayıp Kürtlerin tercihine saygı duyması gerekiyor. Kürtlerin, Kürt ulusalcılarla kendi demokratik hesaplaşmalarını yapabilecek olgunlukta olduğuna inanıyorum.

Bu ülkeyi seviyor, birlik ve bütünlüğünü savunuyorsak birbirimizin sağduyusuna güvenmek zorundayız. Her ideolojik kampın kendi "ötekini" devlet düşmanı gördüğü yerde birlik bütünlük sağlanamaz. Kürtlerin demokratik veya evrensel hakları ülkeyi bölmez, onları bütünün sağlam bir parçası yapar. Ankara metrosunda Kürtçe konuşuyor diye Şubat 2016'da susturulmak istenen bir Kürdü ancak bu şekilde bütünün bir parçası yapabiliriz.

(Yükselen Tehlike: Kürdofobi isimli önceki blogumda bu endişelerimi ayrıca yazmıştım)

 
Toplam blog
: 17
: 489
Kayıt tarihi
: 01.02.16
 
 

Aslen Trabzonlu, İki çocuk babası din sosyoloji alanında Dr.   Yakın dönem Kürt toplu..