Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '13

 
Kategori
Güncel
 

Kürtlerin özgürleşmesi, Türkleri de özgürleştirecek ama hangi Türkleri!

Kürtlerin özgürleşmesi, Türkleri de özgürleştirecek ama hangi Türkleri!
 

internetten alınmıştır


Belki de bu ülkenin geleneksel egemenlerinin barıştan bu kadar ürkmeleri bu yüzdendir. Onlar, sadece kendilerine ait özgürlük alanlarının tüm ülke insanına yayılmasını istemiyorlar.

Tıpkı, zenginlik alanının herkese yayılmasını istememeleri gibi... Çünkü, herkesin zengin olduğu bir ülkede, zenginliğin kıymeti kalmayacak...

O pahalı markalar, o pahalı mekanlar niye var, sanıyorsunuz... Kendilerini sıradan insanlardan ayırmak için... Ama eğer herkes zengin ve özgür olursa, bu alanlar onlar için daralmış olacak.

Türkiye, hem zenginlik alanını ve hemde özgürlük alanını istediği gibi kullanan imtiyazlılar tarafından idare edildi bugüne kadar. Kurumlur ve kuruluşlar eliyle, halkın seçtiklerine ya boyun eğdirildi ya da "iktidarsız" hale getirildi. Bunların yetmediği yerde de "darbe"ler devreye girdi.

Bugün, Türk-Kürt barışına karşı çıkanlar, aslında sadece Kürtlerin değil, Türklerin de özgürleşmesini istemeyenlerdir. Barış sürecine inceden inceden fit atan  bir takım medyacılar,  zenginlik ve özgürlük alanının imtiyazlılarının duygularını dile getirmekten başka bir şey yapmıyorlar.

Otuz yıldır süren savaş, başlangıcından beri, sanki Türk- Kürt savaşıymış gibi yutturulmak istendi. Bu olta hem Türklere, hem de Kürtlere atılmıştı. Oysa, savaş kısaca "beyaz Türkler" denilen muktedirlerin kendilerine mahsus alanlarını kaybetmeme savaşıydı.

Kürtlerin Türklerden bir farkı varsa, onlar sadece zenginlik ve özgürlük alanlarından mahrum edilmekle kalmadılar; dil ve kültür gibi başka alanlarda da kuşatıldılar. Türk çoğunluğa göreceli olarak bahşedilen dil ve kültür alanlarındaki özgürlükse, onları "muktedirlere" muti kılmaya ikna etmekten başka bir amaç taşımıyordu.

Bu yüzden, Türkler de her kültür alanında tam özgürlük yaşamadılar. Dini hayatın kuşatılması bağlamında asla Türk, Kürt ayırımı yapılmamış olmasının açıklaması budur. İmtiyazlıların iktidarları döneminde dini hayatın sınırlandırılmasında Türkler, Kürtlerden daha şanslı olmadılar.

Gazeteci Ertuğrul Özkök'ün başlatılmaya çalışılan barış süreci için,"Türk haysiyeti zedelenmesin" anlamındaki ince ayarını böyle okumak gerekiyor. Barışın zedeleyeceği bir şey varsa o da, bu ülkede zenginlik ve özgürlük alanlarını istedikleri gibi kullananların imtiyazlarıdır.Yoksa, otuz yıldır süren bu "kardeş kavgası" nı  bitirmenin nesi Türklerin haysiyetini zedelesin...

Aslında barış sürecini bekleyen en büyük tehlike de budur. Bu imtiyaz sahiplerinin inceden inceden süreci zehirleme girişimleri... Galiba bunun en iyi yapıldığı yer de "medya" oluyor...

Bugün, Fatih Altaylı'nın programında konuk olan Sırrı Süreyya Önder'i dinlerken bunlar aklıma geldi. Ne yazık ki, terör için dağa mahkum olanlarla, teröre hedef olanlar arasında fazla bir fark yok. Her iki taraf da, bir ucu dışarda bir ucu içerde olan bir "fitne"nin kurbanları...

Bu yüzden, Kürt sorununun demokrasi ve özgürlükler temelinde çözümlenmesi sadece Kürtler için değil, Türkler için de demokrasi ve özgürlük alanının genişlemesini sağlayacak.. Kürt sorununun konuşulamadığı yıllara bakarak söylersek, sağladı bile...

Terörün bitmesi, silahların susması, Türk-Kürt bu ülke "kara budun" unun ortak arzusu ve ortak kazancıdır ve mutlaka başarılmalıdır. Çünkü, Sırrı Süreyya'nın merhum Şerafeddin Elçi'den naklen söylediği şu gerçek yakın bir tehlike olarak tepemizde duruyor: Bizden sonraki kuşakların asla bir diyalog ortamı kuramayacak olmaları...

Bugün,yaşı ellinin üzerindeki herkes, bu işe kalemiyle, kelamıyla destek olmalıdır. Bizler, Türk, Kürt ortak dünyaları yaşadık, ortak acıları paylaştık...Aynı üniversitelerde okuduk, aynı yurtlarda kaldık...Ama yeni nesiller bu "ortaklık"ı yaşayamadılar. Otuz yıllık "savaş" süreci yeni nesilleri fazlasıyla ayrıştırdı. Bu nedenle bu "barışı" başarması gerekenler bizleriz. Bunu bizden sonrakilere bırakmak, bunun vebaliyle öte dünyaya gitmek olacak...

Eğer bizler başarmadan gidersek,geride kalanların ne yapacağını söylemeye bile gerek yok!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..