- Kategori
- Sosyoloji
Kürtsüz Türk, Türksüz Kürt olmaz!
Irak'ta mezhep çatışması planı işliyor. Cihat ilan eden IŞİD müslüman kardeşlerini vahşice öldürmeye devam ediyor. Ve bunu inandığımız İslam adına yapıyorlar. Aslında IŞİD in bir proje olduğu akıllara geliyor. Proje ürünü IŞİD in yaptıkları sonucunda, Türkiye ve dünyadaki birçok yazar ve strateji uzmanı yeni bir soruyu da gündeme getirdi.
IŞİD in bölgede yaptıkları Federal Kürdistan Yönetimi için bağımsızlık fırsat mı?
Daha bu sorunun cevabı tartışılırken,IŞİD'in Musul a saldırısının akabinde Federal Kürdistan Yönetimi’nin askeri birlikleri olan peşmergelerin Kerkük ve çevresinin denetimini ele geçirmesinin ardından, diğer Kürt güçlerinin Federal Kürdistan Yönetimine destek açıklamaları ikinci soruyu da siyasetin gündemine soktu.
Bu yaşananlar Kürlerin bir araya gelmesine, zemin mi hazırlıyor?
Bu soruların en büyük muhataplarından biride Türkiyedir. Tabi
bu soruların cevabını şimdiden kestirmek oldukça zordur. Çünkü Ortadoğu kaynayan bir siyaset kazanı ve bu kazanın içinde siyaset en hayasız, en kirli, en vahşi şekliyle yapılıyor.
Bu kazanın içinde olan ve kendi ülkesinde de 30 yıldır Kürtlerle savaşan bir Türkiye, daha yeni yeni çözüm süreci ile kendi Kürtleri ile barışmanın yollarını arayan bir Türkiye, bu belirsizlik ortamında yapacağı hamleler konusunda alacağı kararlar, Türkiye nin de durumunu belirleyecek. Sadece bu konuda atacağı adımlar tek değil. Irak Şam İslam Devleti örgütünün liderliğindeki sünni militanların, Irakta belirli bölgeleri ele geçirmesi, bölgede sürekli dile getirilen, mezhep çatışmasını da Ortadoğu nun gündemine soktu. Ve sorunun bu şekilde gitmesi , BM lerin müdahalesinin olmaması halinde önümüzdeki günlerde daha büyüyeceği, hatta daha büyük katliamlar yaşanması kaçınılmaz olacak gibi. Bu konuda da Türkiye nin alacağı pozisyon önemlidir.
Türkiye için en önemli sorun, ülkesinde diğer tüm ülkelerden daha fazla yaşayan Kürtlerle nasıl bir birliktelik sağlayacak? Bu konu yıllardır ekonomik ve siyasi istikrarını sürekli iyileştiren Türkiye için önemlidir.
Türkiye kendi ülkesinde yaşayan yaklaşık yirmi milyon Kürt vatandaşının, ırkdaşları olan Suriye ve Irak Kürtlerinin yanında olmak zorundadır. Kürtlerin arasındaki birliği sağlamak durumundadır. Aynı zamanda Kürtleri kendisi için istikrar unsuru ve siyasi bir müttefik olarak kabul etmelidir. Kürtler ve Türkler bu zor satranç oyununda, birbirlerinin değerlerine saygı duymaları gerekir. Birbirlerine karşı hazırlanacak, uygulamaya sokulmak istenecek kışkırtmalardan uzak durmalıdır. Kürtler de Ortadoğu da sonucu nereye gideceği belli olmayan bu denklemde bana göre çok dikkatli olmak zorunda. Mevcut denklemi basamaklara ayırdığımızda, ne bölge ülkeleri ne ABD, ne Avrupa ülkeleri mevcut durumda bağımsız bir Kürt devletini kabul etmeye hazır değil gibi görünüyor. Şu aşamada Irak Kürtleri hiçbir grupla çatışmaya girmeden Kürdistan Federal Bölgesinin sınırlarını korumak, PYD nin de Rojava da kendi bölgesini korumasıdır. Türkiye Çözüm süreci kapsamında Kandilde bulunan PKK gücününde Rojava ya kaydırılmasını sağlayıp, Rojava ya destek olmalıdır. Böyle bir davranış Türkiyeli Kürtlerin çözüm sürecine ve Türkiye ye olan güvenini arttıracaktır.
Bütün Türkiye halkları şu gerçeği görmelidir. Türkler, Kürtler olmadığında, Kürtler Türkler olmadığın biteceklerini anlamalıdır. Ortadoğu cehenneminden ya hep birlikte çıkacağız ya da hep birlikte batacağız.
İnancım o ki Türkler ve Kürtler birlikte başaracağız.