Kurtulamayacakmışız gibi geliyor şu lanet zehirden !

Neredeyse 5 ay olacak Dumansız Hava Sahası'na geçeli. Hiç içinizde gözlemleyen var mı? Neler oluyor ülkemizde? Yasağa uyuluyor mu? Yoksa, ne yapsak da şu yasayı delsek diye cin fikirler mi üretiliyor? Evet, sobacılar köşeyi döndü! Kış günü dışarıda oturabilmeyi keşfettiler. Tüplüsü, elektriklisi boy boy. Altında yer kapma telaşında olan mı ararsınız, sigarasını o sobada yakmaya çalışan mı? Evsizler mutlu! Ülke sokakta! Püfür püfür tütüyorlar! Sözü edilen Dumansız Hava Sahası neredeyse! Dumanlı Hava Sahası olduk! İçerideydiler, dışarı çıktılar. Dışarısı yağmur-çamur, millet sokakta. Ağızda düdükler! Çay-kahve bahane, sigara şahane. Yasaya uyan işletmeler battı, delenler-zenginler ayakta !

Önce; açık alanların üzeri tente ile örtülürse tepede baca görevi görecek açık bir yer olacak dendi. Sonra biraz yumuşatıldı, üç tarafı açık olacak dendi. Şu anda durum ne, merak ediyor musunuz? Dün öğle vakti izlenimimi paylaşayım sizlerle.

İstanbul'da, büyük İş Merkezlerinin olduğu bir muhit. Çevresinde birçok lokanta ve kafe var. Çünkü öğle paydosunda insanlar tıka basa yemek için dolduruyor. Bunlardan birinin önündeki açık alanın üzeri şeffaf tente ile tamamen kapatılmış. Yanlarda pencere tanımlı bölümler de var. Hani şu yuvarlayıp, sarılan ve yukarıda çıtçıtlananlardan! Ama hepsi kapalı. İçeride kesif bir duman bulutu! Asabım nasıl bozuldu. Ağzımı-burnumu kapayıp girdim içeri. Fosor fosur sigara içiyorlar. Kasada duran patron edalı adama yaklaştım.

"Afedersiniz ben lokantanızda yemek istiyorum; ama gördüğüm kadarıyla sigara yasağı uygulanmıyor işletmenizde!"

Çattık ya da bela mısın be adam bakışı! Bön bön!

"Bak bakalım etrafa, sigara içen var mı?" Kapalı bina bölümünü gösteriyor bana!

"Yok, sizin havanız iyi. Ben dışarıyı kastediyorum.. Üzerini kapatmışsınız ve hatta yanlarını da. Hava sirkülasyonunu sağlayan hiç açıklık yok. Yanları açık olmalıydı. Bu durum yasaya aykırı !"

"Zabıta mısın birader?" Gözler çakmak çakmak!

"Yok, ülkesini seven; ama sigaradan nefret eden bir vatandaşım. Ha, bir de açım."

"Tövbe tövbee!! Öğlen öğlen! Rahatsız oluyorsan git başka yerde ye kardeşim. Refiikk, topla lan şu boşları!.."

"Siz lokantaysanız ben burada yemek istiyorum ve siz yasayı çiğniyorsunuz."

"Bak kardeşim! Açık alanın üzerini kapadık; ama yanlarında pencereleri var, gördün mü? Ama insanlar soğuk diye kendileri kapıyorlar! Benim, ne suçum var?"

"Anladım. O insanlar, sarılmış ve yukarıda çıtçıtlanmış pencereleri üşümesinler diye kendileri kapıyorlar. O yüksekliğe de herhalde masanın üzerine çıkarak ulaşıyorlar! Ve nasıl olsa hepsi de sigara içtiği için rahatsız olmuyorlar. Böylece siz de ses çıkarmayarak, kanunda açıkça yasak olduğu belirlenmiş sigara içme odasını yaratmış ya da yaratılmasına göz yummuş oluyorsunuz. Yasaya uyan komşularınızla oluşan haksız rekabet de ayrı."

"Bela mısın be adam? Kim gönderdi seni?"

"Bunun suç olduğunu ve şikayet edilmesi durumunda yüklü bir para cezası alacağınızı biliyor musunuz ?"

"Sen mi şikayet etçen lan? Et ulan! Etmezsen a.... Bak ben seni n'aparım!"

Araya girenler, ayıranlar; bakma ona abi, hadi abi işine diyenler.

O pis duman bulutunun içinden, elimle ağzımı burnumu kapayarak çıktım. Hiç kimsenin, ne yapsak etsek de şu musibetten önce kendimizi sonra etrafımızı kurtarsak dediği yok. Sigarayı içmemenin, kurtulmanın yollarını aramayı bırakın; o zehiri içebilmenin, çevreyi zehirlemenin çıkış yolunu arıyorlar haldır haldır! Yirmili yaşlardaki gençlerin o dumanı içlerine çekerken gözlerindeki mutluluğa, dumanı içe çekerken yanaklarında oluşan derin çukurlara inanamazsınız! Yedikleri yemekten bile o zevki almıyorlardır. Çok yazık! O zehiri içmelerine üzülüyorum; ama beni zehirlemelerine arkamdaki kanun gücüyle itiraz ediyorum. Yaptığım bu. Koca ülkemde kim bilir daha ne dahiyane çözümler, kılıflar bulmuşlardır yasayı delecek! Çok ağır cezalar gelmeli. Yoksa korkarım yavaş yavaş cılgını çıkaracaklar. Ben bir başıma ne yapabilirim ki !

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=187574

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=190273

http://www.havanikoru.org.tr