Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '07

 
Kategori
Siyaset
 

Kurtuluşumuz olur...

Ben Birleşik Amerika’nın meclislerinden Ermeni tasarısının geçmesini istiyorum. Çoktan beri bunu istiyorum. Bana göre, Türkiye’nin kurtuluşu bu tasarının geçmesine bağlıdır. Şimdi bana öfkelenmeyi bırakın da, gelin birlikte kafamızı işletelim.

Örneğimizi bizim komşunun evinden seçelim. Komşuda genç ve güzel ve de alımlı bir kız var. Bu arada iyi giyimli, iyi konuşan, bol paralı serserinin biri kıza kancayı takmış. Biz biliyoruz ki, adamın niyeti kötü. Ama kızın ailesi bunu kabul etmiyor.

Uyarıyoruz, aldırmıyor, ”Kızın başına iş gelecek, ” diyoruz, aile tınmıyor. Ne zamana kadar? Adam kızı sinemaya diye götürüyor. Ve gırtlağına... Hah, işte o zaman aile uyanıyor. Kıyameti koparıyor, kızlarına temelden sahip çıkmanın önlemini alıyor. Hem şerefini ve itibarını kurtarmış oluyor, hem de güzelim kızlarının geleceğini kurtarmış oluyor.

İsteyen bana gücensin ama, biz ulusça bize musallat olan ”serseri” nin gırtlağımıza çökmesini bekliyoruz. O zaman aklımız başımıza gelecek. O zama ”Biz nasıl da yanlış bir yoldaymışız, ” diyeceğıiz. Ve öylece yıkıntının eşiğine gelmişliğin acısı bizde kırbaç etkisi uyandıracak. Birden bire toparlanacağız. ”İşte o zaman başımız göğe değecek..”

Bizim için hiç de iyilik düşünmeyen serseri’nin kısaltılmış adı ABD dir. Buna USA diyenler de var. Onun gırtlağımıza çökme diyebileceğimiz davranışının adı da parlamentosuna getirdiği Ermeni tasarılarıdır. İşte bu tasarılar bir geçerse, biz füze gibi fırlarız.

Bu tasarıların onların meclislerinde kabul görmesi halinde bizim içerideki ve de dışarıdaki akılsızlarımız anlayacaklar ki, bu USA’nın amacı bizimle dayanışma, mayanışma değildir. Bizde bunu çoktandır anlamış olanlar var. Onlar durumu biliyorlar.

Geçende TV de emekli genelkurmay başkanımız ne diyor: ”Çekiç dedikleri şeytan kurgusu PKK ya malzeme götürüyordu, biz bunu belirledik, ” diyor. Belirledik ama ses çıkaramadık. Bunu yukarıda verdiğim örneğe uygulayalım. Serseri’nin bizim kıza ara sıra çimdik attığını belirledik ama sustuk. Neden? Çünkü, o sıra bizim başımızda çimdikten tedirgin olmayacak tiynette o zaman hürmetli, şimdi rahmetli büyüklerimiz vardı.

Şimdi anlıyor musunuz, ben Ermeni tasarılarının ABD meclislerinden geçmesini niye istiyorum. O zaman takke düşecek ve kel görünecek. Türkiye Başbakanı’nı bile ”Keşke 1 Mart tezkeresi meclisimizden geçseydi, ” diyebilecek kadar kafa kargaşasına uğratmayı başarabilen bu güç Türkiye’nin tepesinde dimoklesin kılıcı gibi durduğu sürece biz hem birbirimizden uzaklaşıyoruz. Hem de biz olmaktan uzaklaşıyoruz.

Gün gelecek, tanrı korusun ”Şu Türkiyeyi büsbütün bunlara verelim de rahat edelim, ” noktasına geleceğiz. Birinci dünya savaşı sonrasında da böyle olmadı mı? Bu ulusun en vatansever evladı bile ”İngiliz Mandası mı Amerikan Mandası mı daha hayırlıdır?” diye tartışmaya koyudu. Koyuldu da Mustafa Kemal adında bir ”maceracı general” hepsinin beklentilerini tersine çevirdi. Elbette ki, iyi etti, hoş etti, nur içinde yatsın..

Ey Türk Milleti! Uyuma! Ufukta bir Mustafa Kemal daha görünmüyor..

 
Toplam blog
: 49
: 774
Kayıt tarihi
: 19.11.06
 
 

Ben uzun zamandır yazıyorum. Türkiye'den epey uzakta oturuyorum. Üç çocuğun babası ve pek çok çocuğu..