Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '18

 
Kategori
Güncel
 

Kurulması Düşünülen “Diyanet Akademisi” Üzerine…

Kurulması Düşünülen “Diyanet Akademisi” Üzerine…
 

Çok güzel oldu bu valla!

Bir bu eksikti, çok güzel düşünülmüş! Zaten Cumhurbaşkanının “İslam’ın güncellenmesi lazım.” sözünün sonrasında televizyon programlarında kulağımıza kar suları kaçırıyordu yorumcular. Ben şahsen bekliyordum böyle bir girişim.

Ha bre “Bizim içtihat müessesine ihtiyacımız var.” deyip duruyordu yorumcular. İçtihat müessesemiz olursa Nurettin Yıldız gibilerinin sözlerine itibar etmezmiş, İslamı Nurettin Yıldız gibilerin elinden ancak böyle kurtarabilirmişiz, diye de savunuyorlardı tezlerini.

Bu tezlerin şimdi ciddiye alındığını söylemek gülünç olur. Bence epeydir bu hazırlıklar yapılıyordu zaten.

Peki içtihat müessesi ne yapacak?

İslamı İslami esasların dışına çıkmadan yorumlayacak.

İşte tehlike de burada başlıyor. Çünkü İslamı yorumlamak tekelleşecek.

Şimdi kimse bana herhangi bir kişi yapmayacak bu yorumları, ehil kişiler tarafından gerçekleştirilecek yorumlar, demesin! Ben de derim ki kime göre neye göre?

Nurettin Yıldız, Aczmendi tarikatı lideri Müslim Gündüz de İslam alimi kimilerine göre.  Kimilerine göre de cahil, doğru İslamı anlatmayan, dinden imandan soğutan kişiler bunlar.

Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk kimilerine göre Kuran’ı doğru yorumlayan, mantığımızı kullanmamıza vesile olan, doğru olmayan hadisler olduğunu söyleyen dolayısıyla Kur’an’ı esas almamız gerektiğini söyleyen bir İslam alimiydi. Kimilerine göre de İslam’a bu kadar felsefe sokmak dini sorgulamak demekti, Yaşar Nuri hadisleri ciddiye almıyordu, bu kadar Kuran esaslı bir İslamiyet olacak iş değildi.

İhsan Eliaçık kimilerine göre Gerçek dini anlatıyor, kimilerine göre dini saptırıyor.

Mustafa İslamoğlu kimilerine göre gerçek din alimi, kimilerine göre soytarı.

Cübbeli Ahmet Hoca’nın peşinden giden bir sürü insan var. Kimilerine göre ise ciddiye alınamayacak kadar komik bir insan.

Nurettin Yıldız, Müslim Gündüz, Yaşar Nuri Öztürk, İhsan Eliaçık, Mustafa İslamoğlu ve niceleri…

Bu insanların hepsi din eğitimi almış. Şimdi hangisini makbul kabul edeceğiz?

İşte bütün mesele bu!

Diyanet İşleri Başkanlığı dindeki çok sesliliği ortadan kaldırmak, insanlara doğru dini öğretmek, dini yanlış anlatanlara cahil insanların kanmasını önlemek, dini kullananlara mani olmak gibi amaçlarla kurulmuştu. Benzer amaçlarla tekke ve zaviyeler de kapatılmıştı.

Ali Kırca’lı Siyaset Meydanı günlerinde yaşarken Diyanet İşlerini çok tartışırdı insanlar. Bugünün Diyanet Akademisi savunucuları da o zamanlar Diyanet İşleri’nin kaldırılması gerektiğini savunurlardı ateşli bir şekilde. Gerekçeleri de şuydu: Din devletin tekelinde olamazdı. Aslına bakarsanız Diyanet İşleri’nin Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda çalışmasıydı onları rahatsız eden. Onlara göre dinin bu yorumu yanlıştı.

Şimdi Diyanet el değiştirince durumlar değişti. Yıllardır İslam’ın Diyanet İşleri vasıtasıyla yanlış yorumlandığını düşünenler İslam’ı kendilerince doğru bir şekilde yorumlamaya başlamışlardı. Bu noktadan sonra Diyanet’in kaldırılması gerektiği hiç gündeme gelmedi.

Şimdi bu da yetmedi, İçtihat müessesi kurulmasına karar verildi. Bunun Türkçesi şu: İslam mevcut iktidara göre yorumlanacak. Yani İslam’ın yorumu birilerinin tekeline bırakılacak. Bu ise çok sakıncalı. Çünkü bugün “a” iktidar yarın “b” iktidar bu kurumu kendine göre kullanacak. Her kullanan da kullandığını kabul etmeyecek ne yazık ki! Çünkü herkes kendine göre alim!

Bugün bile bazı sözleri kimin söylediğine göre konum alan insanlar var. İslam’a zarar vermeyelim derken İslam’a en büyük zararı bu tekelci zihniyetler verecek maalesef.

 

 

 
Toplam blog
: 31
: 283
Kayıt tarihi
: 27.03.16
 
 

Eğitim: Mimar Sinan Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı /  İlgi Alanları: Okumak, yazmak, gezmek..