Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '16

 
Kategori
Güncel
 

Kurusıkı tabanca ile sesimizi duyurmak..

Kurusıkı tabanca ile sesimizi duyurmak..
 

Benim ve yaşıtlarımın çocukluğunda tenekeden üretilmiş oyuncak mantar tabancası vardı. Kükürtten elde edilmiş kapsül şeklindeki mantarı tabancanın namlusunun baş tarafına yerleştirir, ince tel yardımıyla şekillendirilmiş olan tetiğe baş parmağımızla dokundurarak patlatırdık.

Bugün kurusıkı tabancalar üretilmektedir. Tıpkı tabancaya benzemektedir bilirsiniz. Gerçek tabancadan ayırt etmek pek mümkünü olamayan sözümona caydırıcılığa özendiren bu taklit tabanca sebebinden dolayı 4-5 yıl önce bir tatil beldesinde tatilini yapmakta olan Tiyatro sanatçısının öldürülmesi olayına şahit olmuştuk hatırlarsanız. O nedenle 'sözümona' kelimesini kullandım.

Demek ki, taklidi de olsa üretime son verilmelidir.

Aslında konumuz taklit kurusıkı tabanca değil.

Kurusıkı tabancayı şunun için tanımlamaya çalıştım;

Sürekli olarak tıpkı kurusıkı tabanca misali Avrupa'yı Amerika'yı bombardımana tutuyoruz sözlerimizle..

Adı üstünde, 'kurusıkı'..

Silah sesi çıkarmasının dışında herhangi bir öldürücü veya yaralayıcı özelliğine sahip değildir. Olmasın zaten!

- "Multeci krizi ile ilgili toplanmışlar 30-40 kişi verilen bildiriye hayır diyor, geri kalan 300-400 kişi evet diyor. Ya topunuz dese ne yazar!

- "Bana bak! daha ileri giderseniz sınır kapılarını açarız, söz verdiğiniz paralar gelmezse!

- "Eyy Avrupa Birliği, milletim idamın geri gelmesini istiyorsa sen karışamazsın. İdamı geri getiriyor diye ülkemi AB üyeliğine almayacaksan alma! Sen yoluna biz de yolumuza devam ederiz!

Bu sözlerimizi duyan da diyecek ki, alçak dağları bunlar (biz) yarattı-k!

Kurusıkı misali boş laf ediyoruz gibi geliyor bana ne dersiniz sevgili okurlarım?

Zaten idam cezasından yerin iki metre aşağısındaki tek kişilik hücrelerde suçluyu ömürboyu hiç bir af kapsamından yararlanamayacak koşuluyla hapsetmek mahküm için daha da büyük ceza olduğunu düşünenlerdenim. Yirmibirinci yüzyılda böylesine idam cezasının yeniden geri getirilmesi gibi ilkel yaklaşımlarda bulunmak akla ziyandır beyzadem!

Hiçbir şeyin geriye dönüşü olmamalıdır. Hep ileriye, her zaman ileriye!

İdam cezasının gündeme getirilmesi olsun, Avrupa Birliği'ne üyeliğimizin idam üzerinden tartışılmakta olan konular olsun, bana biraz Emperyal ülkelerin ve ABD'nin ülkemiz üzerinde oynanmakta olan oyunlardır gibi geliyor.

Öyle ya, bakıyoruz son günlerde dolar ile yuro arasındaki makas farkı gittikçe daralmakta ve sanki tek para birimine geçilecek izlenimi vermekte ve de Avrupa Birliği'nin dağılma sürecine giriş sinyallerini veriyor gibi ne dersiniz?

Trump ile birlikte yeni dünya ekonomisinde bir bakmışız Avrupa Birliği dağılmış ve tek para birimi olarak dolar kullanılmaya başlanmış!

Olur mu, olur!

O zaman kuru sıkıya devam!

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..