Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '12

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Kuş kadar sorumluluk taşıyabilmek

Kuş kadar sorumluluk taşıyabilmek
 

kuş kadar sorululuk taşımak


“Kuş beyinli” derler, neden bilmem. Kuşun kafası küçük olduğundan mı? Ama karıncanın kafası da bedeni de daha küçük. Neden “karınca beyinli” demezler? Nice canlılar var daha küçük.

Bu ifadeyi bir hakaret olarak kullanırlar. Aslında hakaret olarak bu ifadeyi kullananın kendisi bir hakarete ihtiyaçtır! Bunu kullanırken aslında kendi cahilliğini öne sürüyor.

Keşke kuş kadar duyarlı ve kuş kadar sorumluluğumuzu hissedebilsek. O minicik haliyle ve o minicik gagasıyla küçücük çalıları, çimenleri tek tek toplar ve yavrularına bir yuva kurar. Orada doğacak yavruları için ne büyük zorluklara katlanır. Bir yavrusu yuvadan düşse veya başka bir yırtıcı kuş ona bir zarar verse feryadına yumuşak kalpler dayanamaz! Öyle bir sorumluluk taşır ki o kuş beyniyle; o yavruları, kendi kendine uçana kadar onlarla birlikte olur ve onları o küçücük bedeniye kuşatır adeta. Bir kenarda yavrusu ölse onun başucundan ayrılmaz. “bana ne” diyerek, yavrularını yuvada bırakıp gitmiyorlar. Onlara en küçük bir zarar gelmesine müsaade etmiyorlar. Bütün zorluklara katlanıyorlar. Keşke kuş kadar sorumluluğumuzu bilebilseydik.

Ama ne kadar koca bedenli ve koca kafalı canlılar vardır ki kuş kadar sorumluluk bilinci taşımazlar.

Bir belgeselde; suaygırının bir yavru ceylanı timsahın ağzından kurtarışını ve ona suni teneffüs gibi hareketler yaparak onu hayata döndürmeye çalışırken gördüğüm manzara karşısında insan oluşumdan utandır. İki farklı cins hayvan. Büyük hayvanın başka bir hayvanın yavrusuna karşı merhamet ve sorumluluk duygusunu gördüm ve büyük bir sorumluluk dersi aldım.

Toplumda boşanma olayları hat safhada artmaya başladı. Büyük bir çoğunluğu keyfiyetten ve bu sorumluluğu kuş kadar taşıyamamaktan kaynaklandığını görüyorum. Boşanmaya sebebiyet teşkil edebilecek durumlar elbette olabilir ancak hisleri ve duyguları için bunu seçenlere seslenişim. “Ben daha rahat edeyim” derdi içinde. Çocuklarının ve yuva bilincinin ya farkında değil ya da çok ama çok egoist.

Bir yuvayı bölmek, o yuvada çocuk varsa eğer, o çocuğu bıçakla ikiye bölmek gibidir. Onun yüreğini böyle bölüyorlar. Örneklerini TV kanallarında, eşler birbirilerinden ayrılmış ve çocuklar 30’lı hatta 40’lı yaşlara gelmiş ve çoluk-çocuk sahibi olmuş insanların yüreklerinde görüyoruz. E tabi akıl ve vicdanı var olanlar görebiliyorlar.

 

 
Toplam blog
: 358
: 1023
Kayıt tarihi
: 03.09.08
 
 

  Ne elimde garantim var ikinci bir soluğu almaya Ne aklım erer dünyayı yıkıp ta yeniden ya..