Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '12

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Kuş yiyen kediler yandı!

Kuş yiyen kediler yandı!
 

Bundan sonra, öyle gördüğün her kuşa sulanmak yok! Tamam mı güzel kedicik?


Bu gün Posta gazetesinde okuduğuma göre, Gümüşhane'nin Torul ilçesi belediye başkanı Selami Bostan, ilçesinde dolaşırken bir sokak kedisinin ağaçtaki bir kuş yuvasına zarar verdiğini, yuvadaki yavruları da yediğini görünce, hemen harekete geçmiş. Üzerinde kuş yuvası bulunan bütün ağaçların gövdesini 1 metrelik sac levhalarla kaplatmış.Ağaca tırmanırken saç levhalara tutunamadan kayan kediler, artık kuş yuvalarına zarar veremiyormuş.

Bu haberi okuyan orta zekalı bir adam hemen: " Koskoca belediye başkanı işi gücü bırakmış da kuş yuvalarına mı kafayı takmış? " diye düşünür, başkanın bu ince ve insani bulduğum davranışını küşümsemeye çalışır kendince.

Selami başkan, aslında tam da her ile ve ilçeye örnek olabilecek başarılı bir proje uyguluyor; bence yöresinde.

Dünya son 25 yılda bir yandan tüm İnsanlık Tarihi'ne eşdeğer bir teknolojik ve mekanik büyüme sağladı. Öte yandan insanı, insanlığı ve tüm canlıları da yok olmanın kor ateşlerinde yaktı hem de zerrece acımadan...

Nasıl mı? Hemen anlatayım istersen...

İnsanoğlu tarafından hızla yaşam alanları işgal edilen, talan edilen canlılar, bir bir yeryüzünden yok olurken; en çok da insanlığı yok ediyor kimsecikler farkında olmadan...

Önce vahşi doğa, sonra sokak hayvanları, ardından evcil hayvanlar... Peki en son sırada kim var sizce? Sırf açgözlülüğü ve doymak bilmez nefsi yüzünden, kendi dışında kalan tüm canlılara Dünya'yı dar eden, adı insan olan garabet, bunca günahına girdiği canlının vebalini ödemeden, hak ettiği cezayı bulmadan çekip gidebilir mi sizce; hiçkimselerin gitmek istemediği şu güzelim fani Dünya'dan?...

Birlikte şöyle düşünelim bir... Türkiye'de binlerce belediye var. Ve o binlerce belediyenin her bir başkanı ağacında yuva yapan kuştan, sokaklarında yatan evsizlerine kadar her bir canlıya sahip çıkabilecek yönetim mekanizmalarını kurabilse ve o mekanizmaları sürekliliği olan bir ciddiyetle denetleyip geliştirebilse, insanımız ve kanunlarımız da bu yolda yürüyen bütün başkan ve yöneticilerine canı gönülden sahip çıkabilse...

Düşünün hele bir... Ülkemiz  nasıl tadından yenmez bir cennete dönüşür? Bu anlayış bir de tüm Dünya ülkelerini sarıp sarmalayan bir düşünce ve davranış iklimine dönüşebilse... Bakın ne ortalarda ha bire insanoğlundan öcünü almaya çalışan tabiat ana; ne de onun öfke patlamaları doğal afet ve felaketler kalır.

Eeee... Ne demişler? Etme bulma dünyası... Eden bulur!

Şu koca Dünya'da yaşayan her canlıya yetecek kadar yaşam alanı, fazla fazla var aslında. Ama bunu anlayacak ve anlatacak insanlar nerede? Allah vere de, iş işten geçmeden bulunsalar da, tüm insanlık da kendi feci sonunu görmek zorunda kalmasa!...

Not: Yazıda kullanılan görsel www.bilgiuzmanlari.com adresinden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..